TİC Holding Header
  • USD 32.584
  • EUR 34.918
  • Altın 2437.996
  • BIST 100 9645.02
  • Genel

'Batıda doğuda kuzeyde ya da güneyde şiddet kadınların hayatının tam ortasında'

Faili meçhul, alenen, psikopatça işlenen kadın cinayetlerine artık tüm Türkiye hatta dünya olarak sesimizi çıkarmalıyız. Kadına şiddete dur de !
'Batıda doğuda kuzeyde ya da güneyde şiddet kadınların hayatının tam ortasında'
Ozan Koltuk - İnsanlık tarihinin en büyük sorunlarından biri olan kadına şiddet ve kadın hakları hakkında GÜN MEDYA olarak Mor Çatı ile röportaj yaptık.

1- Maalesef ki azalmasını temenni ettiğimiz kadına şiddet her geçen gün artıyor ve farkı boyutlara ulaşıyor. Sizce cezaların caydırıcı olmaması buna etken mi ? Mahkemelerden çıkan kararlar sizleri tatmin ediyor mu ?

Her türlü şiddet, öğrenilmiş, seçilmiş, denetlenebilen bir davranış biçimi olmasına rağmen, hem şiddet uygulayan kişi hem de erkek egemen toplum tarafından yaygın bir biçimde “kontrol edilemeyen ve irade dışı” bir davranış gibi gösterilmeye çalışılır. Oysa şiddet seçilmiş yani iradi bir davranış biçimidir. Maalesef bu dikkate alınmadan cezalar şiddet uygulayan için caydırıcı şekilde uygulanmıyor. “Başıma bir şey gelmez”, “bundan iyi hal indirimi ile kurtulurum” diye düşünen erkeklerin olduğunu biliyoruz. Şiddetle mücadele bütüncül bir mücadele gerektirir. şiddetin yaşanmadan engellenmesi için samimiyet önemlidir. Şiddet ortamından çıkmak isteyen ya da şiddete katlanmak zorunda olduğunu düşünen kadınların uygulamalara, yaptırımlara ve dayanışma kanallarının onları koruyacağına güvenmesi çok önemli.
 
2- Sizce kadınlar haklarının bilincinde mi? Türkiye’de kadınlara yeteri kadar hak veriliyor mu?

Elbette yeterli değil. Ama artık çok daha fazla kadın şiddetin sorumlusu olarak kendini görmüyor. Feminist mücadelenin sözü ve etki gücü arttı. Kadınlar şiddeti yaşamak zorunda olmadıklarını biliyorlar. Hayır diyebiliyorlar. Hakları bilmek elbette önemli, bu bilgiler çok daha yaygınlaşmalı. Bugün yaşadığımız en büyük güçlük yasaların uygulanmaması ile yaşanan görev ihmalleri. Uygulayıcıların yanlış kararları dolayısıyla kadınlar haklarına erişmekte zorluklar yaşıyor. Mevcut yasalar şiddetin önlenmesi ve cezaların uygulanması ile aslında caydırıcı diyebiliriz. Kadınlar için çok daha ciddi bir sistem değişikliği gerekli olsa da, şiddeti önleme konusunda yasaların uygulanması bile çok önemli ve gerekli bir adımdır.
 
3- Kadınlara yönelik cinsel istismarın ve saldırıların Batı ülkelerinde daha fazla olduğu iddia edilmektedir. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?

Kadına yönelik şiddet, cinsiyeti nedeniyle ev içinde ve dışında kadına uygulanan sistematik şiddet davranışlarıdır. Bu şiddetin ardında, erkeklerin toplumun her alanında görülen egemenlikleri ve kadın ile erkek arasındaki eşitsizlikler yatar. Erkeklerin kadınlara şiddet uygulamasının nedeni: güç göstermek, öfke boşaltmak, kadınları kontrol etmek ya da cezalandırmaktır. Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, dijital şiddet biçimlerinin tümü bu amaca yöneliktir. Şiddete maruz kalmak, kadının korku, çaresizlik ve güvensizlik içinde yaşamasına neden olur. Şiddetin ırkı, dini, sınıfı yok. Dolayısıyla şiddeti nasıl tanımladığımızla ilgili bir konu bu. Erkeklik ve erkekliğin kendinde bulduğu hadsiz cürret bu şiddeti yaratıyor. Batıda doğuda kuzeyde ya da güneyde şiddet kadınların hayatının tam ortasında.
 
4- Ekonomik özgürlüğü elinde olan kadınlar, diğer kadınlara göre daha az mı şiddete uğruyor?

Hayır. Bu, toplum içinde inanılan mitlerden biridir. Eğitimli veya sosyo-ekonomik gücü olan erkeklerin şiddet uygulamadığına inanıldığı gibi eğitimli kadınların şiddete daha az maruz kaldığı düşünülür. Bu yanlış algıdan dolayı belli bir sosyo-ekonomik güce sahip kadınlar şiddete maruz kaldıkları için utanırlar ve kendilerini suçlayabilirler. Bu da destek almalarının önünde bir engel oluşturabilir. Öte yandan ekonomik özgürlük şiddetten kurtulmak isteyen kadınların şiddetsiz hayat alternatiflerini planlamaları için bir avantaj sağlayabilir. Elbette bu avantaj için desteklenmeleri gerekir, sosyal destekler her tür sosyo-ekonomik sınıftan kadın için sağlanmalıdır.
 
5- Kadına yönelik şiddeti azaltmak için alınması gereken önlemler sizce neler olmalıdır ?

İstanbul sözleşmesi ve mevcut yasal düzenlemeler kadınların mücadelesiyle kabul edilen yasa ve sözleşmelerdir. Aslında şiddetle mücadelede alınması gereken önlemleri gayet açık ve anlaşılır şekilde ifade etmektedir.

İSTANBUL SÖZLEŞMENİN DEVLET DÜZEYİNDE TALEPLERİ
Önleme
- Kadınlara yönelik şiddetin kabullenilmesine neden olan tutumların, toplumsal cinsiyet rollerinin ve klişelerin değiştirilmesi;

- Mağdurlar üzerinde çalışan profesyonel kadroların eğitilmesi;

- Farklı şiddet türleri ve bunların travma yaratıcı özellikleri hakkında farkındalık yaratılması;

- Eğitimin her kademesinde, eşitliği ele alan konuların ders müfredatına dahil edilmesi;

- Halka ulaşabilmek için STK’larla, medyayla ve özel sektörle işbirliği yapılması.

Koruma
-Tüm tedbirler içinde, mağdurların ihtiyaçlarına ve güven içinde olmalarına en büyük önemin verilmesinin sağlanması;

- Mağdurlara ve çocuklarına psikolojik ve hukuki danışmanlığın yanı sıra tıbbi yardım da sağlayan özelleşmiş destek hizmetlerinin düzenlenmesi;

- Yeterli sayıda sığınma evinin tahsis edilmesi ve günün her saati kullanılabilecek ücretsiz telefon yardım hatları sağlanması.

Yargılama
- Kadınlara yönelik şiddetin suç sayılmasının ve gerekli cezaların verilmesinin sağlanması;

- Gelenek, töre, din, yada “namus” gerekçelerinin, herhangi bir şiddet eyleminin bahanesi olarak kabul edilmemesinin sağlanması;

- Soruşturma ve yargılama sürecinde mağdurların özel koruma tedbirlerinden yararlanmalarının sağlanması;

- Kolluk kuvvetlerinin yardım isteyenlere anında yardıma gidebilmelerinin ve tehlikeli durumlara yetkinlikle müdahale etmelerinin sağlanması.

Bütüncül politikalar
- Yukarιda belirtilen tüm tedbirlerin kapsamlı ve koordineli politikaların bir parçası olmasının sağlanması ve kadına karşı şiddete karşı bütüncül bir mukabelede bulunulmasının temin edilmesi.

6- Şiddete uğrayan fakat sesini çıkaramayan veya sesini duyurmak isteyen kadınlar neler yapmalı nasıl yol izlemeli ?

Öncelikle kadınlar çok güçlüler. Bu güçlerinin farkına varmaları önemli. Kadınlar şiddetin sorumlusu olarak kendilerini asla görmemeliler. Kadınlar Şiddete uğradığında, en yakın karakola, jandarma komutanlığına, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi’ne (ŞÖNİM), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlüğüne, cumhuriyet başsavcılığına, kaymakamlığa/valiliğe, aile mahkemesine, belediyelere ve kadın örgütlerine başvurabilir.

Bunun yanı sıra, evden çıkılamayan durumlarda ise, günün her saatinde Alo 183 Sosyal Destek Hattı’nı ve 155 Polis İmdat’ı aranabilir.

6284 sayılı Ailenin Korunmasına ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesine Dair Kanundan yararlanarak şiddet uygulayanı, evden uzaklaştırmak, iletişim araçlarıyla rahatsız etmesini engellemek, eve, işyerine veya diğer adreslere yaklaşmasını engellemek mümkün., kişisel bilgileri gizletmek, şiddet uygulayıcının silahına el koydurtmak, kişiden korunmak amacıyla yakın koruma talep etmek, tedbir nafakası talep etmek, geçici maddi yardım talep etmek, geçici velayet talep etmek, geçici genel sağlık sigortasına başvurmak, müşterek konuta şerh koydurtmak gibi bazı önlemler alınabilir.

İhtiyaç duyulan desteklere ve ne yapmak istediğine göre öncelikli başvurulacak kurumlar ve atılacak adımlar değişebilmektedir.

Başvurulabilecek kuruluşlar
⦁ Polis merkezleri, jandarma karakolları

⦁ Aile Mahkemeleri

⦁ Sağlık kuruluşları

⦁ Cumhuriyet Savcılığı

⦁ Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)

⦁ Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı İl Müdürlükleri

⦁ Belediyelerin Kadın Danışma Merkezleri

⦁ Baroların Adli Yardım Büroları

⦁ Kadın Örgütlenmeleri

Acil telefonlar
⦁ Polis imdat -155

⦁ Jandarma -156

⦁ Ambulans – 112

⦁ Alo 183 (Sosyal Destek Hattı)

⦁ Alo Baro – 444 26 18

7- Son zamanlarda futbol kulüpleri adına yapılan yardım kampanyalarına şahit olduk. Ülkemizin temel sorunlarından biri olan kadına şiddet karşısında adeta siper olan Mor Çatı gerekli desteği görebiliyor mu ? Veya bir başka deyişle Mor Çatı'nın TV'de yapılacak büyük bir kampanya düşüncesi var mı ?

Mor Çatı 30 yıldır kadınlarla dayanışmak için var. Feminist ilkeler ve yöntemlerle kadınlarla dayanışmayı önceleyen bir kurum. Mor Çatı’nın varlığını sürdürmesinde kişisel bağışlar önemli rol oynuyor. Şu anda TV üzerinden bağış toplamak gibi bir kampanya planımız yok.

8- Kadına şiddet konusunda medyanın yaklaşımını nasıl buluyorsunuz

Medya ‘toplumsal cinsiyet eşitliği’ ve ‘kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın önlenmesi’ için çaba göstermeli. Medyanın yaklaşımına dair kadın hareketi içinde ciddi çalışmalar ve öneriler yapıldı. Bunları çok kıymetli buluyoruz. Erkek Şiddetinin münferit bir durum olmadığını bunun sistematik olduğunu akılda tutarak haberleri vermek gerek. Kadınları daha güçsüz ve çaresiz gösteren habercilik doğru değil. Haberin ilgi çekmesi için kullanılan dilin ve görsellerin etik habercilik değerlerine ters düşmemesi gereklidir.

9- Kadına şiddet konusu ülkemizde sosyal ve siyasal kutuplaşma ekseninde tartışılıyor bu konuda neler söylemek istersiniz ?

Hükümet ve devletin mevcut kadrolarının şu an uygulayıcı olmasından dolayı elbette sorumlulukları büyük, sözümüzü oraya ulaştırmaya ve baskılamaya çalışıyoruz. Fakat şiddetle mücadele konusunda siyasi kutupların tamamı kendi içleri ve kitlesi üzerindeki etkisine bakmak durumunda.
 
10- İstanbul sözleşmesi sizce de yaşatır mı ?

Evet yaşatır Türkiye’nin yıllarca ilk imzacısı olmakla övündüğü İstanbul Sözleşmesi, kadınlara yönelik şiddetle mücadelenin etkin bir şekilde nasıl gerçekleştirilebileceğini adım adım tarif eden, herkesin anlayabileceği bir dilde şiddetle mücadelenin temel ilkelerini anlatan bir metindir. Bu denli kapsayıcı, açık ve detaylı bir metin olmasının nedeni kadınlar tarafından kadınlar için yazılmış olmasıdır. Yıllardır kadına yönelik şiddetle mücadele eden, kadınların deneyimlerini gören, onlardan öğrenen, şiddetin her kadının hayatındaki farklı tezahürlerini ve şiddetten uzaklaşmaya çalışırken karşılarına çıkan engelleri gören feminist kadınların deneyimlerini aktarması ile yazılmıştır. 70’li yılların ortalarından bu yana küresel ve yerel bağlamlarda kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için yapılması gerekenler tartışılıyor, kadın örgütleri kendi deneyimlerini biriktirip paylaşırken devletler de yasaları ve gerekli mekanizmaları üretiyor. İstanbul Sözleşmesi’nin öncü niteliği ise kadına yönelik şiddeti sadece kadınları koruyarak sonlandırılacak bir olay olarak görmeyip şiddetin önlenebilir olduğuna da dikkat çekmesidir.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri