Euronews'de yer alan habere göre, Reuters'in yedi bankacılık kaynağına dayandırdığı özel haberinde, batık kredileri transfer ederken büyük zararlar yazma ihtimalinin endişeye neden olduğu belirtilirken yabancı Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu gibi kuruluşların desteğinin de arandığı vurgulandı.
Uluslararası danışmanlık ve denetim şirketi Ernst & Young'ın (EY) bir varlık yönetim şirketi kurulmasıyla (VYŞ) ilgili geçtiğimiz hafta bir taslak hazırladığı belirtilen haberde, bu taslak hakkında görüşlerin karmaşık olduğu ifade edildi.
Türkiye Bankalar Birliği, Ernst&Young'ın böyle bir taslak hazırlamakla görevlendirildiğini onaylarken raporun detayı hakkında bilgi vermedi.
Bir üst düzey bankacı henüz konuşmak için erken olduğunu ama böyle bir projede yer almak istemediklerini belirtti.
Bankacılık sektöründeki giderek artan batık krediler yaklaşık iki yıldır sürüncemede kalan bir sorun ve çözümle ilgili her gecikme sektörü olası şoklara karşı daha kırılgan hale getiriyor.
2008 krizinden sonra bir çok ülkede uygulanan batık kredilerin bir çatı altında toplanması işlemi bankalar mali tablolarının düzelmesini sağlayarak reel sektöre yeni kaynak aktarmalarının ve ekonomiyi canlandırmalarının yolunu açmıştı.
Türkiye'de de sorunlu krediler ağırlıklı olarak inşaat ve enerji sektörlerinde olmak üzere 22 milyar doları aşmış durumda.
Taslakta Ankara'nın rolü henüz net değil
Hazırlanan taslakta devletin nasıl bir rol oynayacağı net olarak belirtilmezken, bankaların sorunlu kredilerinin bir kısmını oluşturulacak varlık yönetim şirketine aktararak ortak bir şekilde yönetilmesi öngörülüyor.
Hermes Yatırım Kıdemli Analisti Filippo Alloatti, kredilerin gerçek değeri ile VYŞ'ye transfer fiyatı arasında çok fark olması halinde bankaların katılmamayı tercih edebileceğini belirtti.
Sektörden üst düzey isimler ise bankalar arasında görüş farklılıkları olduğunu bazılarının batık kredileri transfer etmekte herhangi bir fayda görmezken diğerlerinin ise bankaların plana katılması için kayıp oranının makul düzeylerde tutulması gerektiğini düşündüğünü aktardı.
Bankaların plana katılıp katılmama kararında etkili bir diğer konu ise Avrupa Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (EBRD) ve Uluslararası Finans Kurumu'nun (IFC) desteği olacak.
