TİC Holding Header
  • USD 32.354
  • EUR 35.154
  • Altın 2307.984
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Bir evladın annesine 20 yıllık vefası

Şanlıurfa’da yaşayan 42 yaşındaki Mustafa Hamamcı, yaklaşık 20 yıldır hasta olan 80 yaşındaki annesi Emine Kurma’ya bakmak için hiç evlenmeyerek her gün onun bakımını yapıp ayaklarının altını öpüyor.
Bir evladın annesine 20 yıllık vefası
Sultan Gedik -  Yedi yıl önce kanserden ölen babasına da ölünceye kadar baktığını söyleyen Mustafa Hamamcı, elindeki tek varlığı olan annesini kaybetmek istemediğini ve hayırseverlerden yardım beklediğini belirtti.

Şanlıurfa’da yatalak annesine bakmak için hiç evlenmeyen 42 yaşındaki Mustafa Hamamcı’nın hayatı, annelerin ne kadar kıymetli varlıklar olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Vefalı evlat, yaklaşık 20 yıldır hasta olan ve 13 yıl önce de geçirdiği beyin kanaması sonucu yatağa mahkum olan 80 yaşındaki annesi Emine Kurma’ya bakabilmek için her şeyden vazgeçti.

Hayatının baharında, 22 yaşındayken annesinin hastalanması Mustafa'nın hayatını tamamen değiştirdi. Yatağa mahkum olan annesine bakmak için hiç evlenmeyen ve evden çıkmayan Mustafa, annesinin bütün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyor. Tek odalı, kiralık bir evde annesiyle tek başına kalan Mustafa, annesini yalnız bırakamadığı için başka işte de çalışamıyor. Devletin verdiği 880 Türk Lirası bakıcı maaşla evin ve annesinin ihtiyaçlarını gidermeye çalışan vefalı evlat, bu paranın da annesinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmediğini söyledi. Yaklaşık iki yıldır evin kirasını veremediğini belirten Mustafa Hamamcı, evde yemek yapamadığını ve komşuların kendilerine her gün yemek yapıp gönderdiğini söyledi. Mustafa Hamamcı, annesiyle birlikte kanser hastası olan babasına da baktığını fakat babasının 7 yıl önce hayatını kaybettiğini dile getirdi.

Sabah uyandıktan sonra ilk iş olarak annesinin ayaklarını öpen Mustafa Hamamcı, bilinci kapalı olan annesiyle sohbet edip onu asla yalnız bırakmayacağını söylüyor. Annesinin hakkını ne yapsa da ödeyemeyeceğini söyleyen Mustafa Hamamcı, “Benim annem 13 yıl önce beyin kanaması geçirerek kendisi yatalak oldu. Ben kendisine bakıyorum, kendisine hizmet etmeye çalışıyorum. Ben şu anda 42 yaşındayım. Anneme iyi bakmak için, ona vefa borcumu ödemek için, ona hizmet etmek için hiç evlenmedim. Benim de evlenmeye hakkım var, çoluk çocuğa karışmaya ama annemi atamadım, bırakmadım. Ben anneme bakmaya çalışıyorum, anneme hizmet etmeye çalışıyorum. Buradan tüm evlatlara sesleniyorum, annelerinizin kıymetini bilin. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir hadisinde eğer annesinin, babasının duasını almayan, onlara bakmayan cenneti görmeyecektir. Biz annemize bakalım. Annemiz bizi nasıl bu yaşa getirdiyse, büyüttüyse, bize hizmet ettiyse biz de ona vefa borcumuzu ödeyelim, biz de ona bakalım, ona hizmet edelim. Benim annem beyin kanaması geçirdikten sonra yatalak oldu. Kendisi şu anda yatakta yatıyor. Ben günde tek başıma dört kere onun bezini değiştiriyorum, oksijenini veriyorum. Her saat başı ona su veriyorum. Benim şu anda durumum, gücüm tükenmiş. Hiçbir maddi gücüm yok. Evim kira ve iki senedir ev kiramı veremiyorum. Annemi tedavi ettirmek istiyorum. Annemin masraflarını karşılayamıyorum. Devletimiz bana ayda 880 lira evde bakım ücreti veriyor. Onunla da annemin ihtiyaçlarını gideremiyorum. Annemin ayda iki bin liradan fazla masrafı oluyor. Bezidir, mama setidir, şırıngasıdır, oksijenidir.

Ben yetiştiremiyorum. Annemi de tek başına evde bırakıp bir yere gidemiyorum, bir iş de yapamıyorum. Annem benim bebeğim. Ben onsuz yaşamak istemiyorum. Bu yaşıma kadar geldim ama onun için evlenmedim. Onu çok seviyorum. Allah rızası için bizlere yardımcı olun. 20 yıldır anneme hizmet ediyorum. Bir tarafı felçli. Beni duyuyor ama konuşmuyor, bilinci kapalı, bir tek gözleri açık. İkimiz tek bu evde yaşıyoruz. Bizden başka kimse yok. Annemiz bize nasıl baktıysa, bizi nasıl bu yaşa getirdiyse, bizi karnında 9 ay taşıdıysa şimdi sıra bizde. Bizim annemize vefa borcumuzu vermemiz lazım, hizmet etmemiz lazım. Ben annemi yüz defa da sırtımda Hacca götürsem onun yaptıklarının binde birini veremem. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bir Hadisi Şeriflerinde cennet annelerin ayaklarının altındadır demiştir. Annelerimizin kıymetini bilelim. Annelerimiz bizim baş tacımızdır. Annelerimizi evimizin başköşesinde tutalım” diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Yorum Yazın