Baba Halil Akpınar, 1993 yılında Kırşehir’in Kaman ilçesine bağlı Hamit kasabasına fahri imam olarak atandığını ve 5 yıl sonra oğlu İbrahim’in dünyaya geldiğini söyledi.
İbrahim’in 3 yaşında parkta oynarken düştüğünü ve yapılan muayenede cam kırığı hastalığı teşhisi konulduğunu söyleyen Halil Akpınar, "Oğlum cam kemik hastası olmadan önce ben SSK’lı çalışıyordum. Yaklaşık bin 500 günüm var. Fakat oğlum cam kemik hastası olduğu için işi bırakmak zorunda kaldım. Oğluma annesi de bakamıyor, benim sürekli yanında kalmam gerekiyor. Bu nedenle bir türlü emekli olamıyorum. Devletten sadece bakım parası hariç, 14 yıldır bin lira para almadım" diye konuştu."Tek talebim yetkililerin bana kulak vermesi” diyen Halil Akpınar, “Türkiye’de gezmediğimiz hastane kalmadı doktorlar oğlumun düşme sonrasında böyle olduğunu anlatıyorlar ne olacak bilmiyoruz.
Gecemiz gündüzümüz yok, her kırılmadan sonra platin takılıyor” ifadelerini kullandı.Tek isteğinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek olduğunu söyleyen ve 11 yıldır yatağa mahkum olan İbrahim Akpınar, “Üç yaşından beri ben böyle odaya ve yatağa mahkumum. Televizyon ve bilgisayar benim en iyi arkadaşım. Ailem bana elinden geldiğince yardımcı oluyor. Ben artık hastalığımın çözüme kavuşmasını istiyorum" diye konuştu. "Parkta oyun oynarken, sağ bacak kemiğim kırılmış. Hastanede platin takılmış ancak platinin takıldığı bölgelerde de kırıklar meydana geldi. Gittiğimiz her hastanede konulan teşhis aynı oldu" diyen İbrahim Akpınar, "En büyük hayalim Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek. Onunla görüşmek hatta konuşmak bile bana büyük mutluluk verirdi” dedi.
