İnternet Haber Servisi -
Başkan Erdoğan'ın "ABD'ye, İngiltere'ye, Almanya'ya ve Suudi Arabistan'a verdik" dediği cinayetin ses kayıtlarını dinlediğini iddia eden Türk kaynak, Kaşıkçı'nın son sözlerini Katar merkezli El Cezire televizyonuna anlattı.
Kaynak, ses kaydında Kaşıkçı'nın Suudi infaz ekibiyle boğuşmasının net şekilde duyulduğunu ve son olarak "Boğuluyorum. Poşeti kafamdan çıkarın, klostrofobiğim ben" diye çığlık attığını söyledi.
Sabah Gazetesi Özel İstihbarat Şefi Nazif Karaman, vahşi cinayete ilişkin önemli detaylar paylaştı.
Nazif Karaman, infazın ve yaşananların tüm ayrıntılarıyla kayıtlarda yer aldığını belirterek tüm bu sürecin 7 dakika sürdüğünü ifade etti.
Başkan Erdoğan cumartesi günü yaptığı açıklamada bahsi geçen ses kayıtlarının Suudi Arabistan, Amerika, Fransa, Almanya ve İngiltere ile paylaşıldığını duyurmuştu.
Erdoğan ayrıca Suudi Arabistan'ın cinayeti işleyen kişinin, olaydan bir gün önce İstanbul'a gelen 15 kişilik ekipten olduğunu bildiğini açıklamıştı.
El Cezire'ye konuşan gazeteciye göre Suudi Bilimsel Adli Tıp Kurumu Başkanı Salah al-Tubaigy öncülüğündeki ekip, Kaşıkçı'nın bedenini parçalamadan önce yerleri muşambalarla kapladı.
Türk yetkililerin cesedi aramada sona yaklaştığının altını çizen kaynak, cezai soruşturmanın devam edeceğini belirtti.
Soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan bir kaynak da yine El Cezire Televizyonu'na yaptığı açıklamada konsolosluk rezidansında cesedi yok etmek için kullanıldığına inanılan kimyasal asit izleri bulunduğunu söylemişti.
El Cezire'ye ses kaydındaki bilgileri veren gazeteci Suudi ekibin ülkeye getirdiği ve cinayette kullanıldına inanılan aletlerin fotoğraflarının çok yakında yayımlanacağını belirtti.
Ayrıca Kaşıkçı'nın son anlarına ait bazı belgesel görüntülerde gazetede yayımlanacak.
İstanbul Savcısı geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada Cemal Kaşıkçı'nın Konsolosluğa girer girmez boğularak öldürüldüğünü ve cesedinin parçalandığını söylemişti.
Suudi Arabistan cinayet soruşturması kapsamında aralarında 5 üst düzey yöneticinin de bulunduğu 18 kişinin tutuklandığını açıklamıştı.
Bu aramalardan önce İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) nezaretinde kriminal polis ekibi, başkonsolosluk ve konutun kanalizasyon hattından numune aldı.
TAMAMEN PLANLI
Konutun kanalizasyonundan alınan numuneler üzerinde yapılan adli tıp incelemesinde, kan bulgusu elde edilemezken, ev kimyasalı olmayan, hidroflorik asit kalıntısına rastlandığı belirtildi.
Soruşturma makamları, eldeki bulgulara göre, Kaşıkçı'nın cesedinin özel kimyasallarla sıvıya yakın pelte haline getirilip, kanalizasyona döküldüğü ve tamamen yok edildiği üzerinde duruyor.
Cemal Kaşıkçı'nın 2 Ekim'de konsoloslukta öldürülmesine ilişkin soruşturmada, siyah camlı Mercedes Vito marka bir minibüsün Başkonsolosluk binasından çıkıp, yakınındaki Başkonsolosluk konutuna girdiği tespit edilmiş, Kaşıkçı'nın cesedinin minibüsle konsolosluktan konuta taşındığı şüphesiyle konutta arama yapılmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan 31 Ekim'de yapılan yazılı açıklamada ise "Cemal Kaşıkçı'nın cesedi, boğularak öldürülmesini müteakip yine önceden yapılan planlama doğrultusunda parçalanarak yok edilmiştir" denilmişti.
HATİCE CENGİZ: DERİN BİR KEDER İÇİNDEYİM
Gazeteci Kaşıkçı'nın cesedine yapılanlar dünya basınında da geniş yer buldu. Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz'in ortaya çıkan detaylarla ilgili olarak attığı "Şok ve derin bir keder içindeyim" tweet'ini sayfalarına taşıyan dünya basını detayları okuyucularına aktardı.
