Karalar, ‘haciz’ işleminin ‘iyi niyet’ ile açıklanacak bir yanı olmadığını ifade ederek, burada amacın CHP’yi ve kendisinin yıpratılması olduğunu iddia etti.
(SONER KAN / ADANA) - CHP il binasında partililerle birlikte ortak bir açıklama yapan Zeydan Karalar, 'haciz' iddiaları ile ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Karalar, 29 Mart'ta yapılan genel seçimlerde çok iyi bir kampanya yürüttüklerini hatırlatarak, 2011 yılında yürütülen seçim çalışmaları kapsamında CHP Genel Merkezi'nce kendilerine gönderilen paranın ise 420 bin TL olduğu bilgisini verdi. Karalar, "Bu süreçte biz iki büyük miting yaptık. Her bir mitingin maliyeti yaklaşık 150 bin TL'dir. 2009 yılındaki yerel seçimlerle ilgili olarak Adana'ya 941 bin TL'lik bir ödenek gönderilirken, 2007 yılındaki genel seçimlerde partiye gönderilen para da 771 bin TL'dir. 2007 ve 2009 yıllarındaki seçim kampanyalarına bir bakın, bir de 2011 yılında yürütülen kampanyaya bir bakın. Devasa bir iktidar ile mücadele ediyorsunuz, onların karşısında ezilmiyorsunuz. Yürüttüğünüz seçim kampanyası ile birlikte 60'a yakın özel duvar kiralıyorsunuz, 3 kez slogan değiştiriyorsunuz. Artık bu seçim işi, Amerikanvari oldu. Yani siz seçimlerde ekonomi gibi seçimlerde psikolojik bir hava oluşturmazsanız eğer başarıya da ulaşamazsınız. Biz Adana'da bunu yaptık" dedi.
"HERKES GİBİ PARTİ OLARAK BİZİM DE BORCUMUZ VAR"
Seçim kampanyası kapsamında yapılan harcamaların yanı sıra ödemeler hakkında genel merkeze bilgi verip, 128 bin TL de borçları olduğu yönünde bir hesap sunduklarının altını çizen Karalar, her şeyin açık ve net olduğunu, veremeyecekleri hesapları da olmadığını dile getirdi. Hesaplarla ilgili herhangi bir tedirginlik ya da endişeleri de olmadığını vurgulayan Karalar, herkes gibi kendilerinin de parti olarak borçları olduğunu, büyüyen bir mekanizma içinde oldukları gibi her gün para harcadıklarını kaydetti. Karalar, "Elbetteki borcumuz olacak. Ama burada amaç para tahsilatı falan değil. Burada amaç başka. Anlaşılan o ki, Türkiye genelinde olduğu gibi Adana'da da partimizin oyları arttı. Adana gibi bir kentte 21 binde 31 bin oy oranına ulaşmak öyle kolay bir şey olmadığı gibi kendiliğinden olacak bir şey de değil. Bu işler oturarak olmaz. 2007 yılında AK Parti'nin oyu yüzde 36.89, bizimkisi ise yüzde 21 civarında. 2011 yılında AK Parti'nin oyu yüzde 37.45'e ulaşırken, bizim oyumuz ise yüzde 45.5'lik bir artışla yüzde 31'e yükselmiş. Bu ne demek biliyor musunuz? Artık Adana, AK Parti'ye alternatiftir. CHP, Adana'da çok önemli bir sıçrayış yaptı. Hem referandumda, hem de seçim sürecinde çok güzel kampanyalar yürüttük. Bunun sonucunda da olağanüstü neticiler aldık" ifadesini kullandı.
"BİRİLERİ CHP'NİN ADANA'DAKİ YÜKSELİŞİNDEN ÜRKTÜ"
CHP'nin bu yükselişinin Adana'da da birilerini ürküttüğünü öne süren Zeydan Karalar, konuşmasını da şöyle sürdürdü:
"Mesafe kapandıkça, CHP'nin Adana'da da yerel seçimleri kazanma şansı arttıkça birileri telaşlanıyor. Nasıl ki, Türkiye genelinde yüzde 26'lık oy oranına rağmen CHP'den ürküyor ve korkuyor. Siyaseti biraz doğru mecrasında yapmak lazım. Siyasette elbetteki bazı argümanlar kullanılacak ve bu doğal bir durum. Yalan, dolan ve fırsatçılık üzerine siyaset yapılmaz. Bunlar yanlış şeyler. Bunlar bize de bizim toplumumuza da uymaz."
Parti olarak devasa borçları olmadığını, diğer partilerin kendilerinden daha fazla borçları olduğunu dile getiren Karalar, söz konusu ajansla görüşmelerin devam ettiğini, kendilerine de bir miktar ödeme yaptıklarını, ancak herhangi bir anlaşma olmadığı gibi bu sorunu da en kısa sürede çözeceklerinin sözünü verdi. "Dün sabah saatlerinde avukat, haciz işlemi için partimize geliyor ve basın burada" ifadesini kullanan Karalar, partililerin; "Haberi yapanlar da burada" şeklindeki ifadesine sert tepki gösterdi ve salondaki gazetecileri işaret ederek, "Buradaki arkadaşlarımız 'basın emekçisi' onlara ben burada olduğum sürece kimse laf söyleyemez" diyerek tepkisini ortaya koydu.
"BURADA AMAÇ BAŞKA. AMAÇ; CHP'Yİ YIPRATMAK"
Karalar, "Biz kendileriyle görüşmemize rağmen, biz yokken partiye gelip haciz uyguluyorlar. Masa ve sandalyelerimizi götürmeye çalışıyorlar. Burada amaç, paralarını tahsil etmekten öte bir şey. Masa ve sandalyelerimizin, televizyonlarımızın götürüldüğü söyleniyor. İşte masa da, sandalye de, televizyonlarımız da burada. Dile getirdikleri gibi borç bu kadar değil, bunu yaptığımız görüşmelerde firma yetkilileri de dile getiriyor zaten. Bizden talep ettikleri 140 bin TL falan da değil. Ama konu yargıya taşınınca 3-5 kuruş avukat masrafı derken artıyor. Burada konu hakkında uzlaşmaya varılırken, masa ve sandalyelerin aşağıya indirilmesinin herhalde iyi niyetle açıklanacak bir tarafı yok. Bunun bir izahı da yok. İş anlaşılmıştır, umarım böylesi bir sorun bir daha yaşanmaz. Burada esas amaç; partimizi Türkiye genelinde olduğu gibi Adana'da da yıpratmak, AK Parti'ye yerelde 'alternatif' olan CHP'yi ve beni yıpratmak. Ne kadar saldırırsanız saldırın, ne kadar yıpratmaya çalışırsanız çalışın amacınıza ulaşamayacaksınız" diye konuştu.
