TİC Holding Header
  • USD 32.318
  • EUR 35.121
  • Altın 2292.771
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

DİAYDER davasında İBB'den sosyal yardımların bilgisi istendi

Terör örgütü PKK ile iltisaklı olduğu belirtilen DİAYDER'e yönelik soruşturma sonunda açılan aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanlarının da bulunduğu 23 sanığın yargılanmasına devam edildi.
DİAYDER davasında İBB'den sosyal yardımların bilgisi istendi
AA - Terör örgütü PKK ile iltisaklı olduğu belirtilen Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğine (DİAYDER) yönelik soruşturma sonunda açılan aralarında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) çalışanlarının da bulunduğu 23 sanığın yargılanmasına devam edildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Ali Fuat Hatip, Ekrem Baran, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada bazı tutuksuz sanıklar ile sanık avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, 5 sanık hakkındaki farklı davaların da bu dosyayla birleştirildiği belirtildi.

Birleştirilen dava dosyası yönünden savunma yapan sanık DİAYDER Başkanı Ekrem Baran, herhangi bir örgütle bağlantısının olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

"Herhangi bir illegal örgütün savunuculuğunu yaptığımız iddiasını kabul etmiyorum. İddianamede 'açlık grevi' diye bahsedilen oruçtur. Türkiye'de süren çatışma ortamının son bulması için oruç tuttuk. Bunda bir suç unsuru yoktur. IŞİD terör örgütünün saldırdığı Müslüman Kürtlere yönelik yaptığımız açıklamaların suç unsuru olarak gösterilmesi de kabul edilebilir değildir."

Mahkeme Başkanı, Baran'ın telefonunda ele geçirilen "İBB Sultan" ile yazışmalarda bulunan 272 kişilik listenin dava dosyasına gönderildiğini belirterek, bu listede örgüt üyelerinin bulunduğuna dair tespit olduğunu söyledi.

Baran, listedeki isimlerin hiçbirini tanımadığını savunarak, "İhtiyaç sahibi insanların isimleri vardı. Hatta ben, 100 TL'lik yardım kartı gönderdikleri için 'İmamoğlu kendi propagandasını mı yapıyor, 1 kilogram et bile gelmiyor bu kartla' diyerek serzenişte bulunmuştum. Bizim lehimize olan bu konuşmalara hiç yer verilmemiş." dedi.

Sanık Rıza Oğur, suç oluşturacak bir eylemde bulunmadığını savunarak, "Derneğimiz hiçbir zaman İBB'den yardım almadı. Derneğimiz yardıma muhtaçlar için zaman zaman kurumlarla irtibat sağladı, bunlardan biri de İBB'dir. Derneğimiz burada yardım için aracı durumdadır." şeklinde konuştu.

Sanık Mehmet Emin Arslan da kendisinin yardıma muhtaç olduğunu ileri sürerek, bu durumda başkasına yardım etmesinin imkansız olduğunu söyledi.

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

İBB'den sosyal yardımlarla ilgili evrak istendi
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Ali Fuat Hatip, Ekrem Baran, Hafit Tunç ve Mehmet Emin Aslan'ın bu hallerinin devamına hükmetti.

Mahkeme, İBB'ye müzekkere yazılarak belediye tarafından dağıtılan sosyal yardımların herhangi bir sisteme kayıtlı olup olmadığı, sistem dışı veya elden yardım dağıtım imkanı ile elden dağıtımlarda kayıt bulunup bulunmadığının araştırılıp bu konudaki evrakın istenmesini karara bağladı.

Gizli tanıklar "Kartal", "Padişah Farklı" ve "X-Tanık"ın bir sonraki celse dinlenilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca 23 sanık hakkında hazırlanan 335 sayfalık iddianamede, İstanbul Şirinevler'de faaliyet gösteren DİAYDER'in, terör örgütü KCK sözleşmesinde "Azınlıklar ve İnanç Grupları Komitesi" adı altında örgütlenen ve terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın telkin ve yönlendirmeleriyle alternatif sözde "Kürt Diyanet İşleri" olarak kurulduğu belirtiliyor.

İddianamede, derneğin örgütün kırsal alanında faaliyet yürüten ya da faaliyet sırasında etkisiz hale getirilen kişilerin ailelerinin örgüte bağlılığının artması ve kopmaması adına kamu kurum ve kuruluşlarından elde edilen yardım kartlarının sistemli bir şekilde şahıslara ulaştırıldığı kaydediliyor.

İBB tarafından derneğe verilen market yardım kartlarının örgüt sempatizanlarınca ailelere dağıtıldığının tespit edildiği belirtilen iddianamede, 23 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etme" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 3,5 ile 15'er yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması isteniyor.
Yorum Yazın