TİC Holding Header
  • USD 32.326
  • EUR 35.119
  • Altın 2300.412
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

“Dilsiz” filminin galası Esenler’de yapıldı

Murat Pay’ın yönettiği, Vildan Atasever, Ozan Çelik ve Mim Kemal Öke’nin başrollerini paylaştığı “Dilsiz” filminin gala gösterimi, Esenler’de gerçekleştirildi.
Esenler Belediyesi, sinema salonlarında gösterim fırsatı bulamayan veya salon imkânı az olan filmlere “Bağımsız Film Galaları” düzenliyor. Sinemaya ve sinemacıya destek olmak amacıyla düzenlenen etkinliğin ilk konuğu, “Dilsiz” filmi oldu. İnzivadaki usta hattat ile genç bir ressamın yollarının kesişmesini konu edinen “Dilsiz” filminin gala gösterimi, oyuncuların ve yapım ekibinin katılımıyla Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Düzenlenen gecede, gösterimin ardından film ekibi bir söyleşi gerçekleştirdi. Murat Pay’ın hat sanatı üzerine bir belgesel çekmek üzere yola çıktığı; fakat süreç içerisinde kurmacaya dönüşen film, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteğiyle çekilmişti.

“İlk niyetimiz ödül almak değil iyi bir sinema filmi yapmak”
Filmin içeriğinden bahseden Vildan Atasever, “Biz hat sanatını anlatıyoruz, hat sanatının aracılığıyla bir gencin hakikat yolculuğunu, kendisine dönüşünü, geleneğini, ailesini, manevi yolculuğunu anlatan bir film. Bunu altında da hat sanatı var. Cavide Pala’dan hat eğitimi aldım 3 ay çok keyifliydi; onunla ettiğimiz sohbetler, hat sanatının levhaya yazılan cümlelerin anlamları, onun dışında bir hattatın hatta başladıktan sonraki kendi içsel yolculuğunu öğrenmek, konuşmak, o sakinliği yaşamak benim için çok faydalı bir dönem oldu. Daha önce tek başıma yaptığım bir şeyi ustalarıyla bambaşka pencereler açmama vesile oldu. Biz sınırlı sayıda sinema salonlarında gösterime girdik. Bizim bu tarz manevi değerlerimizi anlatan filmlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. İnsanlarından ihtiyacı varmış ki kulaktan kulağa, gelen taleplerden dolayı üniversiteleri, Türkiye’nin birçok şehrini geziyoruz. İlk niyetimiz ödül almak değil iyi bir sinema filmi yapmak. Bu karakterleri, bu hikayeleri tanımak ondan sonra seyirciye en sahici şekilde ulaşmak ve insanlardan az da olsa bir etki bırakmak ve düşündürmek en kıymetli ödüldür bence" dedi.