TİC Holding Header
  • USD 32.354
  • EUR 35.154
  • Altın 2307.984
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 200. gününde

Anne Hacire Akar'ın HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde 4 gün süren oturma eyleminin ardından oğlunu terörün pençesinden kurtarması sonrası aynı kaderi paylaşan annelerin evlatları için tuttuğu nöbet, 200'üncü gününe girdi.
Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 200. gününde
DİYARBAKIR/İHA - Dağa kaçırılan çocukları için HDP İl Başkanlığı binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır annelerinin evlat nöbeti 200'üncü güne ulaştı.

Diyarbakır'da anne Hacire Akar, oğlunun dağa kaçırılmasının sorumlusu olarak gördüğü HDP'nin İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos'ta oturma eylemi başlattı. Oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı oturma eylemi sonuç veren anne Akar, kararlı mücadelesiyle 24 Ağustos'ta oğluna kavuştu.

Hacire Akar'ın oğlu için gösterdiği mücadele, benzer acıyı yaşayan diğer annelere de örnek oldu.

Aile sayısı günden güne arttı
Akar'ın mücadelesini örnek alan Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer'in 3 Eylül'de başlattığı oturma eylemine katılan ailelerin sayısı günden güne artarak 125'e ulaştı.

Oturma eylemine katılan 13 ailenin çocuğuna kavuşması, yüreği evlat hasretiyle yanan ve bekleyişini sürdüren annelere moral oldu.

Annelere toplumun tüm kesimlerinden destek geldi
Tek arzuları terör örgütü tarafından kendilerinden koparılan evlatlarına kavuşmak olan ailelerin sesini tüm Türkiye duydu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğini her fırsatta dile getirdiği Diyarbakır annelerini, Bakan Soylu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky ve büyükelçilerin yanı sıra siyasetçi, sanatçı, gazeteci, yazar, sporcu, sivil toplum kuruluşu temsilcisi, kanaat önderi, din adamı, şehit ailesi, gazi, esnaf, muhtar, öğretmen ve gurbetçiler olmak üzere toplumun her kesiminden binlerce kişi ziyaret etti.

Acıların paylaşıldığı, desteklerin iletildiği ziyaretlerde kimi zaman dualar okundu kimi zaman da duygusal anlar yaşandı, gözyaşı döküldü.

Sanat camiası annelerin yanındaydı
Aralarında Hülya Koçyiğit, Muazzez Ersoy, Gülben Ergen, Yavuz Bingöl, Hasan Kaçan, Cengiz Kurtoğlu, Ahmet Yenilmez, Bahadır Yenişehirlioğlu ve Hanifi Koç'un da bulunduğu çok sayıda sanatçı ve oyuncu, ziyaretleriyle annelerin sesine kulak verdi, evlatlarına kavuşmaları temennisinde bulundu.

Çok sayıda gazeteci, yazar ve televizyon sunucusu da ailelerle görüştü, yaşadıklarını dinledi, desteklerini iletti.

Sivil toplum kuruluşlarının desteği sürdü
HAK-İŞ, Memur-Sen, 15 Temmuz Derneği, Türkiye Gençlik Vakfı, Kadın ve Demokrasi Derneği, Uluslararası İnsan Hakları ve Demokrasi Derneği, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Anadolu Yayıncılar Derneği, Hukukçular Derneği, Türkiye Kardeşlik Birliği ile Yedi Renk Tek Yürek Platformunun aralarında bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcileri ve üyeleri, oturma eyleminin ilk gününden bu yana ailelere desteğini sürdürdü.

15 Temmuz Derneği üyelerinden, şehit Prof. Dr. İlhan Varank'ın eşi Saadet Varank, ablası Ayşe Arslantürk, Mahir Ayabak'ın annesi Muteber Ayabak, Askeri Çoban'ın kızı Zehra Çoban, eşi şehit edilen ve kamuoyunda "Yıldız hemşire" olarak bilinen Yıldız Namdar ve ülkenin birçok ilinden şehit yakınları, annelerin yanında yer aldı, ziyaretleriyle onlara güç verdi.

Bosna Hersek'in Srebrenitsa şehrinde 11 Temmuz 1995'teki soykırımda çocukları şehit edilen annelerin kurduğu Srebrenitsa Anneleri Derneği üyeleri de aileleri yalnız bırakmadı.

Avrupa'dan destek
Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya'nın da yer aldığı 9 ülkenin büyükelçisinin bulunduğu heyet ile Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya'dan gelen gurbetçiler, annelerle görüştü.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu üyeleri, Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Rıdvan Duran ve Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan aileleri ziyaret etti, desteklerini bildirdi.

Oturma eylemi kararlılıkla sürüyor
Dağa 4 yıl önce 16 yaşında kaçırılan oğlu Aziz Demir için oturma eylemini sürdüren Güzide Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, evladına kavuşmak için 4 yıldır mücadele verdiğini söyledi.

Oturma eylemini 200 gündür sürdürdüklerini belirten Demir, çocuklarına kavuşmadan eylemlerine son vermeyeceklerini bildirdi.

Demir, 4 yıldır büyük acılar çektiğini ifade ederek, şöyle dedi: "Aziz gel eve, senin kokunu özledim. Oğlum Aziz dön artık ağabeylerin de seni çok özlemiş, seni bekliyorlar. Senin yerin orası değil. PKK-HDP seni kandırıp götürdü. Çocuklarımızı almadan bir yere gitmiyoruz."

"Seni onlara bırakmayacağım"
Kocaeli'den gelerek 5 yıl önce 17 yaşında dağa kaçırılan Eren Yalçın için evlat nöbetinde yer alan anne Fadime Aksu da çocuğuna kavuşana kadar eylemi sürdüreceğini aktardı.

Oğlunu zor şartlarda büyüttüğünü, yıllardır haber alamadığını, onu çok özlediğini belirten Aksu, evladına kavuşma ümidiyle evlat nöbetini sürdürdüğünü anlattı.

Terör örgütünden kaçarak ailelerine kavuşanları görünce umudunun arttığını dile getiren Aksu, şu değerlendirmede bulundu: "Yavrum seni almadan buradan dönmüyorum. Sonuna kadar savaşacağım, seni onlara bırakmayacağım. Devletimiz, askerimiz, milletimiz var, seni almadan gitmeyeceğim. Oğlum onlara güvenme, askerimize milletimize güven. Onlar seni kandırdı, götürdü."

"Çocuklarımızı HDP'den istiyoruz"
5 yıl önce 12 yaşındayken dağa kaçırılan oğlu Okan için eylem yapan baba Ekrem Gökkuş, çocuğuna kavuşmadan eylemine son vermeyeceğini söyledi.

Yıllardır oğlundan haber alamadığını anlatan Gökkuş, çocuklarının kaçırılmasından HDP'nin sorumlu olduğunu, evlatlarını onlardan istediklerini kaydetti.

Gökkuş, konuşmasını şöyle sürdürdü: "HDP diyor ki 'Kürt'leri savunuyorum' ama öyle bir şey yok, Kürtleri savunmuyorlar. Bu Kürt davası değildir. Çocuklarımızı HDP'den istiyoruz. Onların gençlik kolları çocuklarımızın beynini yıkayıp kandırarak dağa götürüyorlar. Benim çocuğum 12 yaşındaydı. Oradakilerin çoğu çocuk. 12, 14, 15 yaşında. Bunlarda vicdan ve merhamet yok, acımasızlar. HDP olmazsa PKK olmaz. Oğlum neredeysen gel devletine, polisine teslim ol. Oradaki tüm çocuklara sesleniyorum, kaçın gelin devletinize teslim olun. 200 gündür bu eylem devam ediyor, 200 sene de geçse devam edecek. Bu eylemi devam ettireceğiz. Dünya duysun herkes uyansın artık."

Oğlu Vedat Kaya için oturma eyleminde yer alan baba Şehmus Kaya da çocuğunu almadan eyleminden vazgeçmeyeceğini dile getirdi.

Terör örgütü PKK'nın Kürtlerin düşmanı olduğunu belirten Kaya, dağa kaçırdığı 13,14 yaşındaki çocukların ellerine silah verdiğini ifade etti.

Çocukların yerinin ailesinin yanı olduğunu vurgulayan Kaya, "Çocuklar teslim olun, anne ve babanızın yanına gelin. PKK bize kötülük yapıyor. 'Biz Kürt'üz' diyorlar ama Kürt değiller. Bunlar Kürtlerin düşmanı. Kürtlere hiç faydaları yok, sadece zarar veriyorlar. Millet o kadar oy verdi HDP'ye kime yararı oldu? Hiç kimseye. 5 yıldır oğlumdan haber alamıyorum. Ben oğlumu istiyorum. Eylemimizi devam ettireceğiz, ancak cenazemiz çıkar buradan." değerlendirmesinde bulundu.
Yorum Yazın