Sultan Gedik -
YENİ YILDA İKİZ ÇOCUKLARI DÜNYAYA GELECEK
Her defasında evlatlık almaya karar verip yeniden tüp bebek tedavisine başladılar. 6. denemenin sonunda Çocuk Esirgeme Kurumu'na başvuran çifte, '0-3 yaş bebek için 2004 yılından beri sırada çok kişi var, siz de 10 yıl beklersiniz' dediler.
Son kez tüp bebek tedavisine karar veren çift soluğu İstanbul'da aldı. Tedavi için bir yıl para biriktirdiler. Şu anda bir kız, bir erkek ikiz bebek bekleyen Göktaş çifti 2016 yılına ikiz bebek sevinciyle giriyor. Göktaş çifti; "10 yıl beklemeniz lazım dediler, biz ise 1 yıl içerisinde iki bebek sahibi olacağız, sevincimizi anlatmaya kelimeler yetmez" diyor.
Hamiyet Göktaş evlenir evlenmez çocuk sahibi olmak istedi. Fakat bir türlü çocukları olmadı. 6 ay tedavi gördüler, sonuç yine başarısızdı. 2 yıllık evliyken tüp bebek tedavisi görmeye başladılar. Göktaş çifti, 4 kere Kocaeli'nde, 2 kez de İstanbul'da tüp bebek tedavisi gördü. Çift her defasında başarısızlıkla sonuçlanan tedaviler sonucunda yıkıldı.
ÇOCUĞUM OLSUN DİYE TELEVİZYONA BİLE ÇIKTIM
Sorun, Hamiyet Göktaş'taydı. Hamiyet Göktaş yaşadıklarını şöyle anlatıyor; "Kocaeli'nde bir doktor "Tüplerin tıkalı, 15 dakikalık bir operasyonla tüplerini açacağım dedi. 3-4 saat çıkamadım ameliyathaneden. Ne yaşandı bilmiyorum raporlarımı da alamadım. Doktor, "Tüplerini açamadım. Tek çaren tüp bebek" dedi. Rahim filmi çektirdim, tüp bebek yapabilmek, rapor alabilmek için... Her sene bir deneme ile bugünlere geldik.
Kocaeli'ndeki tedavilerde paramız tükenmişti. Çocuğum olsun diye defalarca televizyona bile çıktım. Televizyon programının sunucusu benim gibi 3 hastayı bir doktora yönlendirdi. İçimizden sadece bir kişi hamile kaldı, diğer ikimizin çocuğu olmadı. Televizyona çıktığım için çevremden çok tepki aldım. O zaman maddi olarak kötü durumdaydık, tedaviye paramız yoktu, eşimi bile dinlemedim çıktım televizyona" sözleriyle çocuğu olması için çaresizlik içinde nasıl bir mücadele verdiğini anlatıyor... Her başarısız denemeden sonra evlatlık almayı düşünen çift, bu isteklerini yıllarca erteledi. Her seferinde 'Belki bu defa olur' diyerek tedavilere devam etti. 6. başarısız denemeden sonra ise soluğu Çocuk Esirgeme Kurumunda aldılar. Eğer yeni doğmuş bir bebek istiyorlarsa, 2004 yılından beri bekleyen aileler vardı ve uzun bir süre, 10 yıl kadar beklemeleri gerekiyordu. Koruyucu aile olmayı ise kabul etmediler, oradan da gözleri yaşlı ayrıldılar.
TÜM TEDAVİLERİNE DESTEK OLDU ANCAK TORUNLARINI GÖRMEK NASİP OLMADI
Hamiyet Göktaş, ilk tüp bebek denemesinde hamile kaldı ama bebek gelişmedi. Kalp atışlarını dinleyemeden kürtaj oldu. Bir daha hiç tutmadı, sonuç hep 0'dı. Annesi, kendisi 8 aylık bebekken ölen Hamiyet Göktaş'ı o zaman 13 yaşında olan ablası ve babası büyüttü. Babası İsmail Bey, 6 sene önce vefat edene kadar kızının tüm tüp bebek masraflarını karşılıyordu. "Kızım sakın para için gitmemezlik yapma, paran benden" diyordu. Babası ilk zamanlar tedavi masraflarına çok destek olan Hamiyet Göktaş babası ölünce kimsesiz kaldı. Tüm tüp bebek tedavilerine destek oldu ancak torunlarını görmek nasip olmadı.
BİR YIL BOYUNCA PARA BİRİKTİRDİK
İstanbul'da Fert-Jin Tüp Bebek Merkezi'ne gelip, Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir ile görüştükten ve tedavi olmaya karar verdikten sonra memleketlerine döndüler. Babasından miras kalan köydeki araziyi sattı, eşi de gece gündüz çalışarak para biriktirdi. Bir sene boyunca para biriktirdikten sonra tekrar Op. Dr. Seval Taşdemir'in kapısını çaldılar.
ELİM SÜREKLİ KARNIMDA
Şu anda 24 haftalık hamile olan Hamiyet Göktaş duygularını gözyaşları içinde şu sözlerle anlatıyor; "42 yaşıma girmiştim, herkes benden umudunu kesmişti. Şimdi herkes bana telefon açıyor 'Nasıl hamile kaldın?' diye. Uzun ve zor bir süreçti. Her şey güzel gitti çok şükür. Elim sürekli karnımda. Gece uyurken de elim karnımda sanki üzerlerine yatacakmışım gibi geliyor. Anlatılmaz bir duygu. Eşim çok mutlu, hiç yüzüme bakmıyor, hep karnıma bakıyor. Ben de kızıyorum. 'Neden karnıma bakıyorsun, biraz da yüzüme bak' diye. O da 'Az mı bekledik' diyor. Yaşamayan bilmez, tahlili yaptırıyorsun bekliyorsun 0 diyor, bekliyorsun, umutlanıyorsun. Elinde hiç bir şey kalmıyor. Boşluğa düşüyorsun. Eşinle ilişkin bozuluyor. Kimse kimseye üzüntüsünü belli etmemeye çalışıyor. Dağılıyorsun. Ablamın da çocuğu olmadı, hepimizi o büyüttü. Şimdi benim bebeklerimi birlikte büyüteceğiz. Benden daha mutlu. Rabbim bütün isteyenlere nasip etsin."
42 YAŞINDAYIM, UMUDUMU HİÇ KAYBETMEDİM
Hamiyet Göktaş, "Ben anne olmak için mücadele verenlere hep şunu söylüyorum: Ben 42 yaşındayım, umudumu hiç yitirmedim. Asla umudunuzu kaybetmeyin. Her şeyin bir çaresi var. Allah'a tevekkül etsinler. Bebeklerini kucaklarına alsınlar".
OP. DR. SEVAL TAŞDEMİR: "ZOR BİR SÜREÇTİ, TEDAVİ BAŞARIYLA SONUÇLANDI"
Ferti-Jin Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir, tedavi sürecini anlattı: "Zor bir süreçti. Hastaya bağışıklık aşısı yapıldı. Önceki uygulamalarında iyi kalite embriyo elde etmişler fakat gebelik elde edemedikleri için ayrıca sperm destekleyici ilaç tedavisi üç ay boyunca sürdü. Sperm seçiminde sperm mıknatısları yani mikroçip tekniği kullanıldı. Bu şekilde DNA hasarı olan spermleri ayıklayabiliyoruz. Embriyolara lazerle tomurcuklanma (embriyoların rahim duvarına tutunmasını artırıyor) ve blastokist transferi (beşinci gün embriyosu) verildi. Rahimi kalp seklindeydi, histeroskopiyle bu sorun ortadan kaldırıldı ve sonra tüp bebek tedavisine alındılar. Tedavi başarıyla sonuçlandı. Nisan ayında bebeklerini sağlıkla kucaklarına almalarını bekliyoruz. Sürekli düzenli olarak kontrollerine geliyorlar. Onlar mutlu, biz daha mutluyuz.
