TİC Holding Header
  • USD 32.313
  • EUR 35.083
  • Altın 2278.028
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

'Hastane ortamını görünce dışarıda maske takmayanlara hayret ediyorum'

Bursa'da imam olan 30 yaşındaki İsmail Kisha, yakın zamanda yaşadığı koronavirüs sürecini AA muhabirine anlattı.
'Hastane ortamını görünce dışarıda maske takmayanlara hayret ediyorum'
AA -

ANKARA(AA) - Bursa'da yaşayan ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hastanede tedavi gören imam İsmail Kisha, başına gelmeyenlerin hastalığı iyi anlamadığını, hastane ortamını gördükten sonra dışarıda maske takmayanları hayretle karşıladığını söyledi.

Pandemi nedeniyle kısıtlamaların olduğu dönemde Vefa Sosyal Destek Grubu'nda görevli 30 yaşındaki imam İsmail Kisha, yaşadığı zorlu süreci AA muhabirine anlattı.

Hastaneden yeni taburcu olduğunu ve 14 günlük ev karantinasından sonra tekrar test olacağını belirten Kisha, testinin negatif çıkmasını umduğunu dile getirdi.

Virüse yakalandığı ilk zamanlarda yüksek ateş, öksürük ve nefes darlığı gibi şikayetlerinin olmadığını ifade eden Kisha, "İlk önce 37 derece civarında ateşim vardı. İlerleyen günlerde çok şiddetli bir baş ağrısı ve halsizlik olmaya başladı. Eklem ağrılarım artmaya başladı. Belim, dizim ağrıyordu, kemiklerimin ağrısını hissediyordum. Sonra hastaneye gittim. Testim yapıldı. İki gün sonra da pozitif olduğu bilgisini aldım." dedi.

Hastanede yattığı dönemde baş ağrısı ve halsizlik gibi şikayetlerinin azaldığını aktaran Kisha, "Hastalığımın düzeyine göre haplar verildi, antibiyotik içeren iğneler yapıldı. Tomografide ciğerlerim temiz çıktı. Ancak, kanımdaki enfeksiyon çok yüksek çıktı." açıklamasını yaptı.

Kisha, pandemi sürecinde Vefa Sosyal Destek Grupları bünyesinde masa başında çalıştığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çok iyi korunuyordum. Görevim bittikten iki hafta sonra semptomlar belirmeye başladı. Bir hoca arkadaşla birlikte oturduğumuz mekanda bulaştı herhalde. Çünkü, o arkadaşın testi de pozitif çıktı. Onun ailesine de bulaşmış. Benim hastalığım daha hafif geçiyordu. Ancak, benim odada kalanların biri yoğun bakıma alındı. Geldiğinde sapasağlamdı. Nefes darlığı çekiyordu, artık nefes alamaz hale geldi. Virüsün her bünyede farklı etki yaptığını orada gördüm."

Virüsün psikolojik anlamda insanı etkilediğini vurgulayan Kisha, şöyle devam etti:

"Hastanede olmak, kapalı bir ortamda bulunmak ve dışarısıyla herhangi bir bağlantıya sahip olmamak çok kötü bir şey. Doktorlar yanımıza geldiğinde maskeyle, tulumla geliyorlardı ve mümkün olduğunca az kalıyorlardı. İnsanların yanında durmak istememesi çok kötü hissettiriyor. Tabii ki herkes sağlığını düşünüyor. İnsan başına gelmeden pek anlamıyor. Hastane ortamını görünce dışarıda maske takmayan insanlara hayret ediyorum. En az 14 gün yatıyorsun orada. Bunu bildikleri halde insanların hala maskesiz olmasına anlam veremiyorum."

"Kimse 'virüs bana bulaşamaz' dememeli"

Kisha, insanların koronavirüs salgınını ciddiye almaları gerektiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"İnsanlar kendi canlarını düşünmüyorlarsa başkalarının canını düşünsünler. Uyarıların dikkate alınması gerekiyor. Maske kullanımı, sosyal mesafe, ellerin sık sık yıkanması çok önemli. Kimse 'virüs bana bulaşamaz' dememeli. Çünkü, kimse nasıl bulaştığını tam olarak bilmiyor. Ben de çok dikkat ediyordum, maskesiz dışarıya çıkmıyordum ama bir şekilde bulaşıyor bu hastalık. Hastalık bulaştığında bile tedbiri elden bırakmamak lazım. Ben virüse yakalandığım zaman hemen odamı ayırdım, kendimi eşimden ve çocuklarımdan izole ettim. Bu yüzden onlara bulaşmadı. Eğer dikkat etmeseydim onlara da bulaştıracaktım."