TİC Holding Header
  • USD 32.581
  • EUR 34.728
  • Altın 2501.428
  • BIST 100 9586.02
  • Genel

HKÜ'de 'yitik değerler' konulu konferans

Hasan Kalyoncu Üniversitesi'nin davetiyle misafir öğretim üyesi olarak gelen Bosna-Hersek eski Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic, öğrencilere 'Yitik Değerler' konulu konferans verdi.
HKÜ'de 'yitik değerler' konulu konferans

HKÜ Hukuk Fakültesi Amfisi'nde düzenlenen konferansa; Bosna-Hersek eski Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic, Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın, HKÜ Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, HKÜ Mütevelli Heyeti Başkanvekili Haluk Kalyoncu, HKÜ Mütevelli Heyeti Üyesi Dr. Songül Kalyoncu, HKÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. Edibe Sözen, HKÜ Sürekli Eğitim Merkezleri Genel Müdürü Bilal Kalyoncu, HKÜ Rektör yardımcıları Prof. Dr. Hanifi Aslan, Prof.Dr. Zerrin Pelin, çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “Burada üniversitemizin ilk açılış konuşmasında güzel şeyler söylemiştim. Bizim üniversitemiz, o zamanki adıyla Gazikent, şu anki adıyla Hasan Kalyoncu Üniversitesi sizi, hocalarınıza ve kitaplarınıza mahrum etmeyecek, sizi sınıflara mahrum etmeyecek. Biz bir taraftan dünya liderlerinden, bir taraftan iş dünyası liderlerinden, sanat dünyasının liderlerinden, yazarlarımızdan, sanatçılarımızdan herkesten bilgi öğrenmenizi sağlayacağız. Size ezberciliği reddeden verdiğimiz eğitim, hayatınız boyunca sizin yanınızda bir anahtar gibi kalacak ve size birçok kapıyı açacak. Bu çerçevede bu kürsüye, şu ana kadar bugün dünyanın en büyük liderlerinden kabul edilen Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da olmak üzere birçok kişi çıktı ve sizlere hitap etti. Bugün bunlara yeni birini ekliyoruz. Dünyaca tanınan ve saygı gören, ülkesinde son zamanlarında dışişleri bakanlığı yapmış, başbakanlık yapmış, cumhurbaşkanlığı yapmış bir siyaset adamını, bir dünya liderini, Bosna-Hersek eski Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic'i takdim etmekten büyük onur duyuyorum. Emin olunuz bugün burada olmayan arkadaşlarınız, çok şey kaybettiğini anlayacaklar. Üniversite demek, bulduğu her fırsatta tekrar memlekete gidip tatil etmek değil. Her tatil iki tane kitap okumanız için bir vesile olabiliyorsa, her tatil; yeni bir il yeni bir yerler keşfetmenize, ziyaret etmenize vesile oluyorsa tatildir. Yoksa ikide bir ana kucağına kaçmaya çalışmayınız. Öyle liderler, öyle devlet adamları, öyle ilim adamları var ki, 10 yaşında, 20 yaşında memleketine ilim uğruna bir daha dönememiştir. İlim öyle bir şeydir. Bunun için iki gündür eski Bosna-Hersek Cumhurbaşkanı ile birlikteyiz. Emin olunuz ben bir bilim insanı olarak kendisinden o kadar çok şey öğrendim ki, kendisi sadece bunun için gelmiş olsa bile değer. Eski cumhurbaşkanı kampüsümüzden adımını atar atmaz dönüp bana sordu, ‘ne kadar araziniz var’ dedi. Yaklaşık 600 dönüm dediğimde, ‘tamam şimdi oldu’ dedi. Ne oldu sayın cumhurbaşkanım dedim, ‘bu üniversiteye daha ilk adımınızı attığınızda, bir kimliğinin olduğu, bir mimarisinin olduğu, bir farklılığının olduğu belli.’ Belli de, bunun 50 yıl sonrasını düşündüğümde ne kadar arazisi var dedim, '600 dönüm arazisi demek ki İpekyolu üzerinde Ortadoğu'da yeni bir bilim merkezi için yeterli bir yerdir şu anda’ dedi. Biz buradan Hasan Kalyoncu'yu rahmetle analım. Çünkü bu onun vizyonuydu, onun rüyasıydı” dedi.

Öğrencilere konferans veren Bosna-Hersek eski Cumhurbaşkanı Haris Silajdzic ise, hayatında üniversite tercihi olsaydı Hasan Kalyoncu Üniversitesi'ni seçeceğini söyledi. Silajdzic, “HKÜ genç bir üniversite fakat olgun ve eski bir bilgi birikimi var. Bu takdir edilecek bir şey. Üniversiteleri yeni, eski diye ayırmak bakış açıma uygun değil. Önemli olan üniversiteden ne beklediğiniz ve ne ortaya koymak istediğinizdir. Yine Gaziantep halkıyla bu vesileyle yakından tanışma fırsat buldum. Çok etkileyici bir kimlik gördüm. Gaziantep kendine has dinamikleri olan özel bir yer. Özellikle Gazianteplilerin gösterdiği misafirperverlik gerçekten takdire şayandır. Suriye’den buraya sığınan insanlara misafir olarak yaklaşımları değişik bir bakış açısı. Ben Bosna Hersekli biri olarak insan onurunu korumanın ne demek olduğunu iyi bildiğimi düşünüyorum. İnsanın sosyolojik konumu ne olursa olsun insan onurunun önemli olduğuna inanıyorum. Gaziantep’te de bu noktada bunu gördüğüme inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin liderliğinde tüm Türk toplumunun bu kriz zamanında çok ciddi bir insanlık örneği sergilediğini düşünüyorum. Bu noktada insaniyet gibi kavramların yaşadığını görmekteyiz. Fakat yapılan bu yardımlar, Suriyelilere kucak açma hareketi, bir gün Türk toplumuna birçok manevi fayda olarak dönecektir. Yapılan hiçbir iyilik de hiçbir kötülük de kaybolmaz. Dünyada birçok problem var. Ama insan olarak, erdem olarak, insan onuruna ve haysiyetine saygı göstermeyi başarabilirsek, dünya üzerindeki birçok problemi baypas edeceğimizi düşünüyorum. Fakat birçok yerde insan onurunun çiğnendiğini görmekteyiz. Suriye’de yaşanan kriz nedeniyle Türkiye de, dostluk ve dayanışma ortamlı insan onurunu saygıyı hatırlamanın iyi bir vesilesi oldu. Uygarlık bazen medeniyet dediğimiz sıkça değinilen konulardan biri ama ben bugün uygarlık üzerine birkaç söz söylemek istiyorum. Dünya olarak uygarlıkla ilgili özel bir ilişki kurmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Tarihte çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış topraklarda böyle bir konuşma yapmak önemli. Uygarlıkla ilgili son derece ilgi çekici bir betimlemeler var. Uygarlığın resmini en iyi çekebilmiş ve yansıtabilmiş tarihçiler var. Onlara göre uygarlık zirveye çıkmak gibi bir yolculuk. Sürekli çıkıştan ibaret bir yolculuk değil, bilakis tırmanışa geçen, mola bulup istirahat eden, oradan sonra tırmanmaya kaldığı yerden devam eden bir varlık olarak tanımlar. Biz zaman zaman uygarlık yerine kültürler demeyi de uygun buluyorum” ifadelerini kullandı.

Bosna-Hersek savaşının içerisinden geçen bir insan olduğunu belirten Silajdzic, “O dönemde orada bulunan davetlilere şöyle bir hitapta bulundum. Günümüzde insanların uzun şeyler dinlemeye veya okumaya artık zamanları yok. Günümüz slogan zamanı. Slogan kültür çok baskın hale geldi. Bugün insanlar herhangi bir şeyi pazarlamak istediklerinde başvurdukları tek şey slogan. Artık haberler ve ülkeler sloganlarla tanıtılıyor. Bunun bilinciyle Kopenhag zirvesinde bir konuşma yaptım. Oradaki liderlere, ‘eğer insanlık olarak bir an önce yavaşlamazsak veya acele yavaş davranmazsak, bu dünya daha çok Bosna-Hersek savaşı görecek' dedim. Çünkü insan doğası bu kadar hızlı bir değişime ayak uydurmaya müsait değil. Bir tarafta insan doğası diğer tarafta teknolojinin doğası var. Bunun ikisi arasında ciddi bir tezatlık söz konusu. Çünkü insan organik bir varlıktır. Varoluşundan ölümüne kadar bin bir türlü süreçten geçen bir varlıktır. 9 ay 10 günde dünyaya gelir, olgunlaşması 10 yıl sürer. Belli bir sınır getirmiştir. Ama öbür tarafta teknoloji dediğimiz değimin getirdiği en somut sonuç var. Teknolojide ölçü, sınır yoktur. Saniyeler içerisinde asırlar atlanabilir. Teknoloji size daima çağ atlatabilir. Teknoloji atılım getirir, atılımla ilgilidir. Çiplerin zamanı yoktur. Bu tarafta teknolojinin doğasını tanımlamaya çalıştım. İnsanoğlu ve teknolojinin özelliği birbiriyle çok ciddi bir çatışma göstermekte. Bunu gözden kaçırmamak gerekir. Teknolojinin hızlı gelişimi, birbirine tam olarak ayak uyduramaması, bize nelere mal oluyor. Bu tek başına hiç kimsenin çözüm bulabileceği bir soru değil. Buna ne ben, ne de bilimle uğraşan herhangi bir kişi tek başına çözüm getirebilir. Bunun en önemli sonucu olarak bugün artık dünya üzerinde izole edilmiş kuşaklar görüyoruz. Kuşak çatışmaları eskisine göre artmış bulunmakta. Dünyanın birçok yerinde marjinalleşmiş insanlar görmek mümkün. Ekonomik, sosyal problemler olduğunu bile idrak ettiğini söyleyemeyiz. Global düzeyde yeni bir bölünme söz konusu, bu sadece sosyolojik bölünme değil. İnsanları her yönden etkileyen bir bölünme söz konusu” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Haris Silajdzic, öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri