İzmir’ gerçekleşen 6.6 deprem, evlerin depreme ne kadar hazırlıksız olduğu sorusu yeniden akıllara getirdi. Deprem sonrasında yapılan tüm araştırmalarda, uygun olmayan bina yapılarının can ve mal kaybına neden olduğu gibi, iç mekan düzenlemelerinin de aynı düzeyde kayıplara neden olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Yapılan araştırmalarda önemli bölümünün iç mekanda eşyaların üzerimize devrilmesi, çıkış yollarımızda bulunan mobilyaların tahliyeyi zorlaştırıp kaçışımızı engellemesi gibi birçok olumsuz faktör bulundu.
İç mekan düzenin önemine değinen İç mimar olan Ahu Akın, alınacak basit önlemlerde bu tür can sağlığı ve yaralanmaların önüne geçilebileceğini aktardı.
“BİLİNÇLİ BİR DEKORASYON VE PLANLAMAYLA BAŞARI MÜMKÜN”
Yaşanan depremden dolayı herkese geçmiş olsun dileklerini ileten Ahu Akın, “İnşallah bir daha böyle bir şeyle karşılaşmayız. İzmir depreminden sonra binaların güvenliğini ve sağlamlığı kadar, evimizin içerisindeki eşyaların konumlandırılması güvenliğinde aklımıza soru işareti getiriyor. Evlerimizi nasıl bir şekilde dekor edelim ki bizi en az hasarla deprem esnasında yaralanmadan kurtulabiliriz. Öncelikle bilinçli bir dekorasyon ve planlamayla bunu başarmamız mümkündür. Öncelikle tavanlardaki ağır avizeler yerine spot aydınlatmalar tercih etmemiz gerekmektedir. Olası bir deprem de avizeler kilolarca ağırlıkta olduğu için altında kalıp ezilme riskimiz vardır. Beyaz eşyalarımız, televizyon ünitelerimiz, kütüphanelerimiz, giyinme dolaplarımız duvara monte edilip sabitlenmelidir. Pencereler önüne yataklarımızı, koltuklarımızı konumlandırılmamalı. Olası bir deprem de pencerelerin patlamasıyla yaralanma riskimiz çok fazladır. Yatak başları koltukların üstlerinde ağır tablolara yer vermemeliyiz. Raflarımızda cam vazo artık kullanmamız daha uygun olmaktadır. Onun yerine metal ve ahşap aksesuarlar ve vazolar kullanırsak olası yaralanmalardan kendimizi korumuş oluruz” dedi.
(Emre Baba /İHA)
