TİC Holding Header
  • USD 32.343
  • EUR 35.103
  • Altın 2307.974
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Kore Gazileri anılarını anlattı

1950 yılındaki Kore Savaşı’na katılan Seyid Ahmet Aydar ve Hasan Bostancı, 3 yıl süren savaşta yaşadıkları zorlukları anlattı.
Kore Gazileri anılarını anlattı
Birleşmiş Milletlerin çağrısıyla 25 Temmuz 1950 yılında Kore’ye giden askerler arasında bulunan Hasan Bostancı, "Beni Kore’ye Yüzbaşı gönderdi" dedi. Vapur ile 24 günde 4 ülke geçerek Kore’ye gittiklerini ve Koreliler tarafından karşılandıklarını anlatan Hasan Bostancı, "Bizi limandan trene bindirdiler ve savaşacağımız bölgeye götürdüler. Bizim yemeğimiz her zaman Türkiye’den gelirdi. Onların yemek kültürleri çok farklıydı, kurbağa, yılan, solucan gibi şeyler yerlerdi. Bir gün yemekte domuz eti çıkmıştı, Türkler olarak biz bu yemeği yemedik" diye konuştu. Hasan Bostancı, 26-29 Kasım tarihleri arasında Kunuri’de yaşanan en şiddetli 218 şehidin verildiği çatışmalarda bir çok arkadaşının şehit düştüğünü söyledi.
Kore Gazisi Seyid Ahmet Aydar ise, Niğdeli iki çavuş ve kendisi arasında Üsteğmen tarafından kura çekildiğini anlatarak, "Kurada ben dolu olan kağıdı çektim ve Kore’ye gittim. Ölmedik işte vademiz yetmemiş ve memleketime geri döndüm" dedi.
1950’li yıllarda uçak olmadığı için Türk askerinin vapur ile Korey’e gittiğini anlatan Seyid Ahmet Aydar, "Vapur gündüz yavaş, gece ise hızlı hareket ederdi. Savaşı Allah kimsenin başına vermesin. Bir çok askerimiz orada şehit düştü" diye konuştu.
Yemeklerin uçaklarla Türk askerinin bulunduğu bölgeye atıldığını söyleyen Aydar, "Ben çavuştum. Mevzide tünel vardı ve tünelde devriye atardım. Tüneller tek kişinin geçebileceği kadardı. Karşıdan biri geldiği zaman geçemezdiniz. Düşman ile aramızdaki mesafe çok yakındı. Sabaha kadar mevziler arasında gidip gelirdim. Savaş sırasında uçaklar destek verirdi. Türk askeri Kore Savaşında çok cesaretliydi" diyerek yaşadıklarını anlattı.
Kore’den dönme ve terhis tarihlerinin geçtiğini, dönüş yolunda da sıkıntılar yaşadıklarını anlatan Aydar, "Merkeze telefon ederek terhis olacak ve dönecek askerlerin bilgileri vermem gerekiyordu. Ama Amerikalılardan fırsat bulamıyorduk. Sürekli içeri girip çıkıyorlardı. Telsiz ile bölük komutanıma durumu anlattım. Bölük komutanım, ’Amerikalıları beklemeden muhabereye bilgi ver’ dedi. Muhabereye bilgi verdikten sonra akşam kafile geldi ve bizi teslim aldılar. Böylelikle ülkemize geri döndük" diye konuştu.