Sultan Gedik -
ANTALYA / İHA - Antalya’nın Serik İlçesi’nde yaşayan Durmuş ile Habibe Yıldız çiftinin ilk çocukları 10 yaşındaki Nebi Yıldız, yaklaşık bir ay önce kusma şikayetiyle ailesi tarafından Serik Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada sarılıktan şüphelenilen çocuk, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edildi. Burada yapılan tetkiklerde çocuğun doğuştan Wilson hastası olduğu ve karaciğer yetmezliği çektiği tespit edildi. İlaç tedavisi görmeye başlayan ilköğretim 3’üncü sınıf öğrencisi Yıldız’ın yaşaması için acil karaciğer nakli olması gerektiği kaydedildi. Aile, nakil işlemleri için Medical Park Antalya Hastanesi’ne başvurdu.
BABA VE AMCA GÖNÜLLÜ OLDUK
Yıldız’a karaciğerlerini vermek için baba Durmuş ve amcası gönüllü oldu ancak yapılan tetkiklerde nakil için organların uygun olmadığı belirlendi. Aile, çocuklarının hayata tutunması için Sağlık Bakanlığı’ndan gelecek kadavra haberini beklemeye başladı. Bu sırada karaciğerin işlevini tamamen görmemesi nedeniyle doktorlar nakle zaman kazanmak için çocuğa sürekli kan nakli yapılmasına karar verdi. Vücudunda biriken zararlı maddeleri atamayan Yıldız’a, hayatta kalması için günde 7 ünite kan nakli yapılması gerektiği belirlendi.
YOĞUN BAKIMDAN AMELİYATHANEYE
3 gün süreyle kan nakledilen ve yoğun bakım ünitesinde tedavi gören Yıldız için umutlar yavaş yavaş bitirmeye başladığı anda nakil haberi Bursa’dan geldi. Bursa’da beyin ölümü gerçekleşen ve ismi açıklanmayan bir kişinin organlarının ailesi tarafından bağışlandığı bildirildi. Karaciğer, Yıldız’a nakledilmek üzere hızla Antalya’ya getirildi. Yıldız, yoğun bakım ünitesinden çıkartılarak ameliyathaneye alındı. Hastanenin organ nakli merkezi başkanı Prof. Dr. Alper Demirbaş ve ekibi tarafından karaciğer, Yıldız’a başarıyla nakledildi. Ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Yıldız, bir süre yoğun bakım ünitesinde tutulduktan sonra servise alındı.
ANNE HABİBE YILDIZ: "NAKİLLE HERŞEY DEĞİŞTİ"
3 haftada çok zor günler yaşadıklarını söyleyen Anne Habibe Yıldız, herkesi organ bağışına davet etti. Anne Yıldız, “Hayatımız bir anda değişti. Karaciğeri tamamen iflas edince, ‘3-4 gün içinde kaybedebiliriz’ dendi. Nakille her şey değişti. Oğlum çok iyi ve daha da iyi olacak. Bağışlanan karaciğer olmasaydı belki de oğlumu kaybetmiştik. Bağışlayan aileye başsağlığı ve sabır diliyorum. Onlara duyarlı davranışları nedeniyle minnettarız” dedi.
NAKİL SAYESİNDE SAĞLIĞINA KAVUŞTU
Ameliyatı gerçekleştiren ekipte yer alan Yrd. Doç. Dr. Sabri Tekin ise Wilson hastalığının doğuştan gelen bir hastalık olduğunu ve uzun yıllar kendini belli etmediğini ifade etti. Yıldız’ın hastalığın kontrolden çıkmasına bağlı ani gelişen bir karaciğer yetmezliği yaşadığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Tekin, “Yapılan bütün tıbbi tedavilere rağmen hastalık gerilemedi aksine daha da ilerledi. Acil bir karaciğer nakli ortaya çıktı. Nakil sayesinde sağlığına kavuştu. Ameliyatın ardından değerleri çok iyi seyrediyor. Tam umduğumuz gibi. Her şey yolunda. Taburcu aşamasına geldi” şeklinde konuştu.
“VÜCUTTA BİRİKEN TOKSİNLERDEN BEYNİ KORUMAK İÇİN KAN NAKLİ YAPTIK”
Tedavi sürecinde çocuğa kan nakli yaptıklarını anlatan Tekin, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Kan nakli sayesinde organ nakline kadar hastayı getirebildik. Bu hastalarda 72 saat çok önemli. Vücutta biriken toksinlerden beyni korumak için kan nakli yaptık. Kan naklinin kesin bir tedavi özelliği yoktu ama organ nakli için zaman kazandık. Sürecin sonuna geldiğimiz anlarda karaciğer bulundu ve hastayı yoğun bakım ünitesinden ameliyathaneye götürüp nakil yaptık. Nakil olmasaydı kan nakli tedavisi de bir süre sonra fayda etmeyecekti.”
