• Genel

Onların gözü yükseklerde

Evlere kesintisiz elektrik ulaştırmak için 20-25 metrelik direklere tırmanıp yüksek akım tehlikesinde çalışan ‘enerji kahramanları’, zorlu bir görevi yerine getiriyor. Büyük bir fedakarlıkla mesleklerini icra eden enerji kahramanları, evlerin ışıkları yandığında ise bütün yorgunluklarını atıyor.
Onların gözü yükseklerde
Yeşilırmak Elektrik Dağıtım Şirketi (YEDAŞ) arıza onarım personelleri zarar gören hatları onarmak için gece-gündüz zor şartlar altında çalışıyor. Onlara en çok, kötü hava şartlarında ihtiyaç duyuluyor. Oluşan bir arızada ilk onlar devreye giriyor. İşini ‘yüksek’lerde yapan kahramanlar yaz kış demeden buz yükü, tipi ve şiddetli rüzgar gibi hava şartlarına rağmen direklere tırmanarak özveriyle çalışıyor. Enerji dağıtım hatlarında ip cambazı edasıyla uzmanlıklarını konuşturan ekipler yükseklik ve akım tehlikesini tedbirlerle aşarak arızaya yerinde müdahale ediyor.
1.3 milyon direk ve 85 bin kilometre uzunluğunda enerji dağıtım hattıyla 5 ile hizmet götüren şirket de bu konuda personelini hiç yalnız bırakmıyor. Gerçekleştirilen eğitimlerle personel sürekli destekleniyor. Teknik ve uygulamalı olarak yapılan değerlendirmelerle personelin bilgi ve beceri seviyesi canlı tutuluyor. Eksik yönleri giderilerek iş güvenliği ve işçilik hatalarının azaltılmasına öncelik veriliyor. Arıza giderim personelini kapsamlı ve modüler bir eğitimden geçiren şirket, bu yönüyle tek olmasının yanı sıra diğer şirketlere de rol model olacak çalışmalar gerçekleştiriyor.

"BİR EVİN ELEKTRİKLERİ YANDIĞINDA BÜTÜN YORGUNLUĞUNUZU UNUTUYORSUNUZ"
Arıza personeli Şahin Kırbıyık, “10 yıldır enerji sektöründeyim. Mesleğimi severek yapıyorum. Direğe çıkmadan önce direğin temelden dibinden sağlamlık kontrolünü yapıyoruz. Çürük kısımları varsa platform araçlarla daha çok müdahale ediyoruz. Topraklamalarını yapıyoruz. Enerji kesildiğinden emin oluyoruz. Yüksek gerilimde ve alçak gerilimde dijital kontrol önlemlerimiz var. Onlarla kontrol edip topraklamayı yaptıktan sonra o şebekede o direkte arızayı gideriyoruz. Bizim çalışma şartlarımız genellikle hava muhalefetlerine bağlı. Fırtınalı havalarda özellikle kışın rüzgarlı ve yağmurlu havalarda daha çok hava şartlarının kötü olduğu zamanlarda direklerdeyiz. Normal şartlarda bu kadar arızamız olmasa bile yine de işimiz oluyor. Karlı, donlu, yağmurlu, rüzgarlı bu tür hava şartlarında daha çok oluyor. Birinci zorluk arazi şartları. Hava şartları ise daha çok yoruyor. Islanıyorsunuz, üşüyorsunuz, donuyorsunuz ama bir butona bastığınızda o şebeke enerjilendiğinde, her evin elektrikleri yandığında, o soğukluğu da her şeyi de unutuyorsunuz. Küçük çocukların ‘Bak YEDAŞ’tan arızacılar geldi elektriğimizi verdi yaşasın’ sevinci, gülüşü bile bizim bütün yorgunluğumuzu atmamıza neden oluyor. Allah bağışlasın bir çocuğum eşim var. Onlar da bu hava şartlarında sürekli mesajlar atıyorlar. Sürekli soruyorlar. Hep şüphedeyiz. Elektrik görünmeyen bir şey, o yüzden kestiğini bilsen de enerji olsa da olmasa da hep bir şüphe. Ölüme bir karış” dedi.
(Furkan Abrek Ünal - Ünsal Karka/İHA)