Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, yerel ve ulusal düzeyde duyarlılığı arttırmayı ve Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki deneyimlerin paylaşılmasının amaçlandığı toplantıda, kadınların Türkiye’nin nüfusunda yüzde 50’lik bir kısma sahip olduğunu belirtti. “Eğer kadınlarımızı aktif bir hayata davet etmediğimiz zaman toplumumuzun yüzde 50’sinin iş gücünden mahrum olmuş oluruz" diyen Coş, şöyle devam etti:
"Bu da medeniyet yarışında bizim düşük kapasiteyle çabalamamızı ve başarısızlığa uğramamıza neden olur. Bundan dolayı kadın erkek fırsat eşitliğini sağlamak kadınlarımızın da aktif hayata katılması hayatın her alanında söz sahibi olması fevkalade önemli bir meseledir.”
Son günlerde gelişen eylem olaylarında yaşanan şiddeti de eleştiren Coş, "Kadın ya da erkek fark etmiyor şiddet yaygın bir davranış. Yine demokratik tepkimizi gösteriyoruz diye insanlar toplanıyor. Ama bakıyorsunuz demokratik sınırların dışına çıkıp taşlarla sopalarla kamu düzenini sağlamakla görevli olan kolluk kuvvetlerine saldırıp, çevreye zarar verdiklerini görüyoruz. Bunlar demokratik tepki değil. Bu nedenle eğitim ve öğretimde yetişkinlerimize de çocuklarımıza da daha çok sevgi daha çok merhamet aşılamamız ve günlük hayatımızın bu eksende gelişmesi çok önemli” diye konuştu.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül de, Adana ve Mersin’in çok fazla göç almasının getirdiği sorunların toplumda en çok kadın ve çocukları etkilediğini ifade etti. Gönül, “Adana ve Mersin Türkiye’nin beklide en önemli 2 büyük şehrinden birisi çünkü daha fazla göç alan bir şehir. Dolayısıyla göçle birlikte bir takım sorunların ortaya çıktığı aşikar. Bu da en çok toplumda kadını ve çocuğu etkiliyor. Dolayısıyla problemleri farklı bir boyutta olabildiğince görebiliyoruz. Geldiğimiz bölgeler Mardin, Şırnak, Siirt ve Batman. O bölgelerde de başka sıkıntılar var. Kadın erkek eşitliği ile ilgili insan haklarına ulaşmakta kadın olduğumuzda bir takım sıkıntılar var. İşte bu sıkıntıların ortadan kaldırılmasıyla ilgili yasa olarak bir takım düzenlemeler yapıyoruz. Kadının durumunu iyileştirmekle ilgili alınacak tedbirler ve düzenlemeler eşitlik ilkesine aykırı olamaz dedik. Yani Anayasal eşitliği Anayasal güvenceye aldık” dedi.
KIZ VE ERKEK ÇOCUK ARASINDAKİ OKUMA ORANI SINIRI KAPANDI
Dünyada gelişmişlik seviyelerinde kadınların önemli bir yerinin olduğunu belirten Gönül, gelişmişlik seviyelerindeki kriterlerden eğitim, sağlık, karar alma mekanizmaları ve istihdam olmak üzere 4 ana başlıkta anlattı.
Kız çocuklarının ve erkek çocuklarının okullaşması oranında büyük bir farklılıklar olduğunu söyleyen Gönül, “Haydi, kızlar okula’ dedik, ‘Baba beni okula gönder’ dedik, ‘Eğitime yüzde yüz destek’ dedik. Ve şu anda kız çocuklarını eğitimde erkek çocuklarıyla aynı oran seviyesine getirdik. Bunun yanında 'okula gönderemiyorum' diyen annelere para transferleriyle birlikte kız çocuklarına erkek çocuklarından daha fazla destek vererek kız çocuklarının okullaşmasını sağlamaya çalıştık” dedi.
Sağlık alanında da anne bebek ölümlerinin önüne geçildiğini belirten Gönül, önceki dönemlerde anne bebek ölümlerinin en çok olduğu ülkelerden birinin Türkiye olduğunu ancak günümüzde yapılan sağlık uygulamaları sayesinde bu oranın artık anne bebek ölümleri açısından dünyanın en gerilerine taşındığını kaydetti.
Gelişmekte olan ülkelerin genç nüfusa ihtiyaçları olduğunu ancak Türkiye nüfusunun yaşlı nüfus olduğunu vurgulayan Gönül, "Eğer Türkiye gelişmiş bir ülke olsa yaşlı bir nüfus olmasında bir problem olmayabilir. Ama gelişmekte olan bir ülke olduğu için yaşlı nüfus olursanız sorunlar çok büyür. Dolayısıyla nüfus genç nüfus olarak, dinamik nüfus olarak devam etmesi lazım” ifadelerini kullandı.
Kadın istihdamının teşvikinin önemine değinen Gönül, şöyle devam etti:
“Kadının istihdama katılmasını nasıl teşvik edeceksiniz? Bunun içinde bir takım kolaylaştırıcılıkları ortaya koymamız lazım. Diyelim ki bir iş yeri sahibisiniz. İş yerinizde bir kadın çalıştırıyorsunuz. Devlet diyor ki sen yeter ki bu kadını çalıştır onun sigorta giderlerini devlet olarak ben ödeyeceğim sen sadece maaşını öde diyor. Yani devlet işverenleri kadın çalıştığında teşvik ediyor.”
“KADINLAR PARLAMENTODA ESKİYE ORANLA DAHA FAZLA SÖZ SAHİBİ”
Son kriter olan karar alma mekanizmalarında kadınların eski tarihe oranlar etkilerinin arttığını belirten Gürkan, yinede bu oranı yeterliği bulmadığını belirterek “2002 seçimlerinde yüzde 4.3’ iken 2007’de 9.1, 2011’de ise 14.2. Şu anda 79 kadın parlamenter mecliste görev yapıyor. Bu sayı yeterli değil ama yüzde 50’lik bir doğrusal artış var. Kadınların karar alma mekanizmalarında özellikle parlamentoda olmalarıyla ilgili artış, istek, talep devam ediyor, bu listeyi arttırmamız lazım” diye konuştu.
Adana Milletvekili, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi Fatoş Gürkan ise, dünyanın her yerinde ve hayatın her alanında kadınların ihmal edildiğine vurgu yaptı. Toplumu güçlendirebilmek için kadının toplumdaki yerinin de güçlenmesi gerektiğini söyleyen Gürkan, “Bizim amacımız kadının statüsünü güçlendirmek toplumdaki yerini güçlendirerek toplumu da güçlendirmek çünkü aile temel olarak kadından başlıyor. Toplumumuzun daha temeller üzerine kurulmasını istiyorsak kadınlarımızı her anlamda güçlendirmemiz gerekiyor. Hayatın her alanında çok başarılı kadınlarımız olmuş” şeklinde konuştu.
Mustafa Kemal Atatürk’e kadına verdiği değerden dolayı şükranlarını sunan Gürkan, “Kadınlar bugün buralardaysa bunu Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara verdiği desteği ve önemin katkısı var” dedi.
Platforma, Mersin Vali Vekili Nihat Karabiber, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Necdet Ünüvar, Adana İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Selamet ve Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk de katıldı.
