Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ve Özgencil Grup tarafından düzenlenen ve DÜNYA’nın canlı yayın sponsoru olduğu 4. Ege Ekonomik Forum’un dördüncü gününde yapılan “Turizm Sektöründe Türkiye’nin 2020 Sonrası Planları Ne Olmalı?” başlıklı oturumunda turizm sektöründe işlerin 2021 yılı Mayıs ayından itibaren normale döneceğine dikkat çekildi.
TARKEM Genel Müdürü Sergenç İneler, dünyada yeni turizm trendinin; standart, inovasyon ve dayanışma olarak üç başlığa ayrıldığına dikkat çekerek, salgının ardından Türkiye’nin bu üç başlıkta atılım yapması gerektiğini vurguladı. İneler, “Türkiye’nin ilk demiryolu İzmir-Aydın hattını turizme açmak için çalışmalar belli noktaya geldi. Bu yeni konsepti hayata geçirirken, dijitalleşmeden maksimum oranda yararlanmamız gerek” dedi. Milliyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Şükrü Andaç’ın yönettiği oturumda konuşan İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı ise, “Fiziksel fuarları özlüyoruz. Ama dijital bundan sonra hep olacak. Fuarların dijitale dönüşümü için ilk yerli yazılımı tamamladık. Dijital gelişmeyi esas olarak imalat sektöründe, sanayi kollarında yeni fuarlar düzenliyoruz. Dünyanın en büyük süs bitkileri, peyzaj, kesme çiçek fuarı bunlardan biri olacak” dedi.
“2021’den umutluyuz”
Tüm Restoranlar ve Turizmciler Derneği (TÜRES) Başkanı Ramazan Bingöl ise pandemiden en çok etkilenen sektör temsilcisi olarak şunları söyledi: “Pandeminin birinci dalgasından kötü durumdayız. Acil desteğe ihtiyacımız var. Türkiye mutfağı, kültürü, tarihi açıdan eşsiz güzelliklere, çok güzel bir elmasa sahip. Ama işleyecek nakkaş yok. Nakkaşımızı bekliyoruz.”
Otelz.com’un Kurucu Ortağı ve CRO & TÜRSAB Rota Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Tekin, sektörde dijitalleşmenin geçmişinin çok eskilere dayandığını belirterek, “Dünyanın en büyük 6. turizm destinasyonuyuz. Potansiyelimiz çok iyi. Dijitalleşme ile turizmde konu destinasyon artı deneyime döndü. Deneyim paylaşan turistlerin referanslarını takip edecek, sisteme işleyecek mekanizmanın hayata geçirilmesi lazım” diye konuştu. Pandeminin turizm sektörüne olumsuz etkilerine değinen ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Süzer, 81 ilin İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne güçlü PR ajansı monte edilmesi ve hızlı bir tanıtım atağı önerdi. Süzer, sektörün 2021’den umutlu olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Yürütülen aşı çalışmalarından gelen iyi haberler var. 2021’den umutluyuz. A planı 2021 Mayısı, B planı 2021 Haziranında turizm açılacak. Geç açılan sezon geç kapanacak. Sektörün, 2021’de yaralarını saracağını düşünüyoruz. 2021 turist hedefi, 2019’un yüzde 30 aşağısında olacak. 2023 hedefi 70 milyon turist, 70 milyar dolar gelire ise bir yıl gecikmeli olarak ulaşacağız. İşler yolunda giderse, gecikme de olmayabilir.”
“Finans, pandemi sonrasına en hazır sektör”
Gazeteci Buse Biçer'in moderatörlüğünde gerçekleşen "Finansal Teknoloji Endüstrisinin Geleceği" oturumunda finansal hizmetlerin ileri teknoloji uygulamaları fintech ile firmaların teknolojiyi kullanarak sunduğu yeni finansal hizmetlerin geleceği, birbiri ile etkileşimi, blokchain, kripto para konuları ele alındı. Manchester Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Ertürk, COVID-19 ile birlikte teknolojiye sahip olan değil, işletme modelinin olduğu firmalar öne çıktı. Arkada kaynak yoksa teknolojinizin olması yeterli değil. Kaynağınız kadar bu alanda bir stratejinizin olması gerek. Güçlü bir finans sistemi, fintech’lerin gelişiminde çok önemli. Fintech'lerin geleceğini ise topluma olan katkıları belirleyecek" diye konuştu. Bahçeşehir Üniversitesi, Öğretim Üyesi, İstanbul Blokzincir Kadınları Derneği Kurucu Üyesi Prof. Dr. Fatma Ulucan Özkul ise büyük veriye sahip olmanın önemine dikkat çekti. Özkul, "Sağlanan faydayı öne alan, müşterinin beklentileri değişirken ekonomik, maksimum faydayı bulanlar öne çıkacak. Dünya yeni bir ekonomik düzene geçerken global ekonomik krizin uluslararası koordinasyonla çözümü gerekiyor" dedi. Finoa Co-CEO ve Kurucusu Christopher May da teknolojinin finans desteği aldığı sürece var olabileceğini belirtirken Denizbank İnovasyon Komitesi Başkanı Gürhan Çam, finans sektörünün pandemi ve sonrasına en hazır sektör olduğuna dikkat çekerek yeni dönemi anlatacak en iyi kelimenin globalleşme olduğunu kaydetti. Finans hizmetlerinin sağlık gibi kesintisiz hizmet veren sektör olması gerektiğini belirten Çam, şunları söyledi: "Blockhain, kripto paranın geleneksel paranın yerini alacağı yeni dönem bankacılıkta Türk bankacılık sektörü için tehditler olduğu kadar fırsatlar mevcut."
