Türk Kızılayı, Ankara ve Erzincan'daki atölyelerinde doğal afetlerde kullanılmak üzere çadır üretimini ara vermeden sürdürüyor.
Türk Kızılayı Erzincan Şube Başkanı Halim Ferit Bayata, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk Kızılayı Erzincan Afet Koordinasyon Merkezinde çadır depoları ve çadır üretim tesisinin bulunduğunu söyledi.
Bayata, atölyede 2015 yılından itibaren 16,5 metrekarelik, 2 bin 565 adet Türk tipi çadır ürettiklerini kaydetti. Bu çadırın özellikli olduğunu ifade eden Bayata, şunları anlattı:
"Özellikle sobalardan kaynaklanan yangınları engellemek için ayrı bir odacık oluşturduk. Bu odacıkta sobaların konulacağı yeri ayrı bir konum haline getirdik. Burada kullanmış olduğumuz malzeme geç ve zor tutuşan bir malzemedir. Zeminde çadırın zemini ile irtibatını kestik. Çadırın zeminini ıslak zeminlerden etkilenmemesi için ve zeminle teması kesmek için PVC dediğimiz bir malzemeden oluşturduk. Aynı zamanda çadırın tavan kısmında özellikle ikinci, üçüncü yağışlardan sonra çadırlarda su alma olayı meydana geliyordu, bunu da engellemek için tavan kısmını da bez kumaştan değil PVC dediğimiz bir malzemeden meydana getirdik ve çadırlarımız daha kullanışlı hale geldi."
Türkiye Kızılay Derneğinin doğal afetlerde kullanılmak üzere yaklaşık 50 yıldır çadır ürettiğini kaydeden Bayata, Türkiye'deki iki tesisten biri olan Erzincan Çadır Üretim Atölyesinin 2010 yılından itibaren üretimini sürdürdüğünü aktardı.
"Bugün itibarıyla tesisimizde 25 bini aşkın çadır üretmiş durumdayız"Bayata, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün itibarıyla tesisimizde 25 bini aşkın çadır üretmiş durumdayız. Bunlar Türkiye'nin çeşitli yerlerindeki depolarda uygun şartlarda saklanmaktadır. Bir kısmı Suriyeli mülteciler tarafından kullanılmıştır. Bir kısmının da Çanakkale'deki afetzedelere dağıtımı gerçekleştirilmiştir. Erzincan Çadır Üretim Tesisi potansiyel ve kapasitesi bakımından gerçekten standartları yüksek bir noktaya gelmiştir. ISO 9001 ve TSE standartlarını da tesisimize sağlamak üzereyiz."
ARGE çalışmaları yaptıklarını ifade eden Bayata, çadır ebatlarını büyüttüklerini ve kullanım kolaylığı sağlandığını da belirterek, "Ağırlık noktasında da 15 kilograma kadar bir ağırlık azaltımına gittik. Çünkü iskelede kullanılan malzeme daha ağır ve kalın bir malzemeden oluşuyordu. Bunu daha dayanıklı ve hafif malzemeye dönüştürdük." dedi.
