TİC Holding Header
  • USD 32.512
  • EUR 34.813
  • Altın 2486.415
  • BIST 100 9586.02
  • Genel

"UNESCO’yuz kuran devletiz dersek yanlış bir ifade olmaz"

UNESCO Türkiye Milli Komitesi Başkanı Öcal Oğuz, Türkiye’nin UNESCO’nun kurucu ülkelerinden olduğunu belirterek, "UNESCO’yu kuran devletiz dersek yanlış bir ifade kullanmamış oluruz" dedi.
"UNESCO’yuz kuran devletiz dersek yanlış bir ifade olmaz"
Gaziantep Üniversitesi’nde “Somut Olmayan Kültürel Mirası Geleceğe Taşımanın Anlamı” konulu bir sempozyum düzenlendi. Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun başkanlığındaki sempozyuma, UNESCO Türkiye Milli Komitesi Başkanı Öcal Oğuz, Somut Olmayan Kültür Miras Komitesi Üyesi Metin Ekici, Somut Olmayan Kültür Miras Komitesi Üyesi Muhtar Kutlu’nun yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. Rektör Coşkun, sempozyumun Gaziantep için çok anlamlı ve verimli olduğunu belirterek, sempozyumda UNESCO’nun yaratıcı kentler listesine giren Gaziantep’in gastronomi alanındaki başarısı ve bunun nasıl sürdürülebilirliğinin sağlanması gerektiğinin ele alındığını söyledi.
UNESCO Milli Komitesi Başkanı Öcal Oğuz ise, 1945 yılında kurulan UNESCO’yu kuran 35 ülkeden birinin Türkiye olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin kurumun kuruluş sözleşmesini imzalayan 10. sıradaki ülke olduğuna dikkat çekti. Sözleşmenin yürürlüğü girmesinde etkin rol oynayan ülkenin de Türkiye olduğunu ifade eden Oğuz, “Dolayısıyla UNESCO’yu kuran devletiz dersek yanlış bir ifade kullanmamış oluruz. UNESCO’nun dili ve üye sayısı şu anda dünya devletleri arasında 195’i UNESCO’nun üyesidir. Bunlardan 194’ü aynı zamanda BM üyesidir. Sadece biri UNESCO üyesidir. Çok istisnadır bu da biziz. BM tarafından devlet olarak tanınmadan önce UNESCO tarafından tanınmıştır. Bunu da şunun için söylemek istiyorum. UNESCO, daha kültürel, daha entelektüel, daha siyasi odağından bağımsız bakabilme niteliklerine sahip bir kurumdur. Çok fazla manipüle edilen bir kurum değildir” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ KÜLTÜREL MİRASLAR VAR”
Somut Olmayan Kültür Miras Komitesi Üyesi Metin Ekici ise, Somut Olmayan Kültürel Miras Sözleşmesi’nde Türkiye için önemli bazı tarihler olduğunu ifade etti. Ekici, 2006 yılından itibaren UNESCO’nun içerisindeki Türkiye’nin etkin olduğu komitede yaklaşık 10 yıldır gerek ulusal süreçlerde, gerekse uluslararası süreçlerde birlikte çalışmaların yürütüldüğünü ifade etti.
Somut Olmayan Kültür Miras Sözleşmesi’ni UNESCO’nun 2003 yılında kabul ettiğini belirten Somut Olmayan Kültür Miras Komitesi Üyesi Muhtar Kutlu ise, Türkiye’nin de 2006 yılında bu sözleşmeye imza atarak, taraf olduğunu söyledi. Kutlu, “Yanılmıyorsam biz Ankara’dan yola çıktığımızda 166 ülke taraftı. Bir sözleşmeye taraf olmanın ne anlama geldiğini cevaben, bir hukuki belgedir. Taraf olduğunuz bu hukuk karşısında sorunlusunuzdur. Sözleşmenin bize ulaşan ilk yararı, kültürel miras tanımının içeriğini biraz daha genişletmiştir. Bu anlamdaki uluslararası tartışmanın biraz daha ufkunu aşmıştır. Şunu söylemeye çalışıyorum. Sadece miras kavramı somut, yani tarihi alanlar, mimari eserler, eşsiz doğa gibi böyle algının belki bütün bunların ruhunu ve anlamını veren, bütün bunların olmasına sebep olan içinde yaşayan ve yaşamakta olan kültür. Safranbolu evleri çok değerlidir. Miras kültürümüzde yer alıyor. Gittiğimizde evin bacasını, kapısını, avlusunu, haremini hepsini izliyoruz. Ama o evin içinde gelinin nereden çıktığını, cenazenin nerede yıkandığını, ocağın nerede bulunduğunu, tandırda nelerin döndüğünü ancak bütün bunlarla beraber o mimari biçime form kazandırıldığını ıskalıyoruz. Bu mimariyi değerli yapan, önemli yapan içinde yaşanan kültürdür. İşte somut olmayan kültürel miras dediğimiz budur. Aslında sözleşme dediğimiz şey 40 maddeden oluşuyor ve şunları söylüyor; neden korumalıyız, neleri korumalıyız ve nasıl korumalıyız” diye konuştu.
Konuşmacılar katılımcıların sorularına da cevap verdi.
Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri