Ya korona başka bir şeye dönüşürse

Ankara Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özden Şener, İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’a korona virüsle ilgili merak edilenleri açıkladı. Prof. Dr. Şener, karşımızda çok farklı bir durum olduğunu belirterek, "Virüste değişiklik olursa nasıl bir hastalığa yol açacağına bakmak lazım" dedi. "Covit-19 gripten çok farklı. Grip diyemeyiz" diyen Prof. Dr. Şener, "Boris Jonhson krizi fırsata çevirmeye çalışıyor. Hastaneler dolsun, yaşlılar ölsün, İngiltere devleti de yaşlıların sağlık giderlerinden kurtulsun" değerlendirmesini yaptı. Prof. Dr. Şener, “Katastrofik trajedi yaşanırsa ekonomi çok daha kötü olur. Sokağa çıkmayı durdurmalıyız. Hayatımızı sınırlandırmalıyız. Ne zamana kadar yaza kadar" uyarısında bulundu. Batuhan Yaşar’ın Prof. Dr. Şener ile yaptığı söyleşinin yer aldığı yazının tamamı ise şöyle:
"Öyle böyle değil..
Moğol istilası gibi bir şeyle karşı karşıyayız..
Korona önce Doğu’nun sonra Batı’nın işini bitirdi..
İnsanlar panik içinde..
Hükümetler aciz..
Avrupa kırılıyor, ciddi travmalar yaşanıyor..
İtalya ve İspanya’nın hâline bakın..
Nerede hata yaptıklarını sorguluyorlar..
Karar alma süreçlerindeki umursamazlık ve yavaşlık AB’nin sonunu getirecek..
Türkiye başarılı bir strateji ile ta başından beri virüsten korunmayı başardı..
Cumhurbaşkanı Erdoğan hiç tereddütsüz gerekli bütün adımların atılmasını sağladı..
Avrupa gibi bekleyip “Şöyle mi olsa böyle mi olsa?” demedi..
“Yapsak mı yapmasak mı?” diye düşünmedi..
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve ekibini bu anlamda tebrik etmek gerekir..
Bilimin gerektirdiği ne varsa, radikal yaklaşımla hepsi yerine getirildi..
İtalya’da şarkı söyleyen Sicilyalıların videoları sosyal medyada büyük ilgi görüyor..
Koronaya karşı Pavarotti!
Hastanelerde nefes alamayarak ölen İtalyanların görüntülerini paylaşan yok ama..
Merkel-Macron-Johnson
Söylenenlerden gidersek ne olduğunu/olabileceğini daha iyi kavrayabiliriz..
Bir şeylerin gizlendiği kesin..
Almanya Şansölyesi Merkel:
- “Almanya’daki nüfusun yüzde 70’i virüsten etkilenebilir..”
Fransa Cumhurbaşkanı Macron askerini sokağa gönderdi..
Asker, enfekte olan hastalara müdahale edecek..
Aynı filmlerdeki gibi..
İngiltere Başbakanı Johnson:
-“Çok fazla aile sevdiklerini zamanından önce kaybedecek..”
Johnson belli ki fırsat bu fırsat yaşlı İngilizlerden kurtulma peşinde!..
Önümüzdeki birkaç hafta çok önemli
SARS ve MERS de korona tipi virüstü..
Yeni tip korona denmesinin sebebi bu..
Türkiye’nin hiçbir anlamda Batı’dan geri kalır tarafı yok..
Hastaneler hazır..
Ventilatör (solunum desteği) cihazları tek tek elden geçirildi..
Bakımları yapıldı..
Birkaç haftadır da en kötü senaryoya karşı hazırlıklar devam ediyor..
Yatak kapasitesi yetersiz mi?
Bu yöndeki iddialar mesnetsiz..
Türkiye 206 bin yatak kapasitesine sahip..
Hâlen de 90 bini boş..
Çocuk ve bebek dâhil yoğun bakım kapasitesi ise 38 bin..
Virüs dönüşecek mi?
İddialar muhtelif..
Covit-19’un yaza girerken dönüşeceği konuşuluyor..
Genetik olarak bu şekilde kodlandığı dillendiriliyor..
Covit-19 atıyorum X’andor-7 gibi bir şey olacak..
X’andor-7 de genç yaşlı demeden ortalığı kırıp geçirecek..
Peki böyle bir şey gerçekten olabilir mi?
Konuşulanlar komplo teorisi mi?
Bir bilene sorduk..
Ankara Üniversitesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özden Şener önemli ve dikkat çekici tespitler yaptı:
-“Karşımızda çok farklı bir durum var.. Bunu önceden bilemeyiz.. Yeni tip korona ace reseptörlerine bağlanıyor ve solunum yetmezliğine yol açıyor.. Böbrek ve kalp yetmezliği de yapabilir.. Virüste değişiklik olursa nasıl bir hastalığa yol açacağına bakmak lazım.. Ancak böyle anlamlandırabiliriz..”
Karşımızda grip türü bir şey mi var?
Prof. Dr. Şener’e kamuoyunda fazla konuşulmayan veya yanlış bilinenleri sorduk:
-Bazıları yeni tip koronanın nezle, grip gibi bir şeye benzediğini söylüyor.. Bu doğru mu?
-“Hayır. Covit-19 gripten çok farklı.. Grip diyemeyiz..”
-Peki bunun kısa sürede antikoru bulunamaz mı?
-“Teorik olarak mümkün.. Aslında bunu savunma hücreleri gibi düşünebiliriz.. Çinliler yaptı.. Hasta olmuş, sonra da iyileşmiş bir hastadan üretilen serum diğer korona hastasına verildi.. Ama başarılı olunamadı..”
İngiliz sistemi ne kadar doğru?
-İngiltere Başbakanı Johnson’ın “Hastalığı topluma yayarak bağışıklık sistemi oluşturacağız” sözünün bilimsel karşılığı var mı?
-“Yeni tip korona daha çok 60-65 yaş üzerindeki insanları etkiliyor.. Virüsü alan yaşlıların yarısı ağır hasta oluyor ve solunum yetmezliğine giriyor.. Bu ne demek? İngiltere’deki bütün hastanelerin korona hastaları ile dolması demek.. Boris Jonhson krizi fırsata çevirmeye çalışıyor.. Hastaneler dolsun, yaşlılar ölsün.. İngiltere devleti de yaşlıların sağlık giderlerinden kurtulsun.. Bir de onlara emekli maaşı ödüyor.. Ondan da kurtulacak.. Bu yaklaşım Boris Johnson’ın elinde patlar.. Düşünün Johnson’ın ayağı kırılsa veya kalp krizi geçirse nereye gidecek? Kendisine bakacak doktor da hastane de bulamaz..”
Bilim insanları ne arıyor?
-“Üç şey arıyorlar:
1-Antiviral ajan,
2-Serum,
3-Aşı..
Bu üçü için de zamana ihtiyaç var.. Güvenilirlikleri test edilmeli.. Mikrobu öldürürsün belki ama hastayı da öldürürsün.. Önce hayvanda sonra sağlıklı insanda testlerin tamamlanması gerekiyor.. Ardından da küçük ve büyük hasta gruplarında faz çalışmaları yapılmalı.. Bunlardan sonra ancak ilaç vasfı kazanabilir.. Önümüzde uzun bir yol var..”

GENÇLER YANLIŞ YAPIYOR
Prof. Dr. Özden Şener’e göre İngiltere yönteminin tam tersi yapılmalı:
-“Yapmamız gereken şey teması en aza indirmek.. Gençlerin düştüğü hata şu; hastalığın kendilerine bulaşmadığını düşünüyorlar.. Bu doğru değil.. Virüs gençlere de bulaşıyor, boğazlarına yerleşiyor.. Kafeye gidiyor, gülüyor, konuşuyorlar.. Hava yoluyla herkese yayılıyor.. Gençlerin yaptığı doğru değil..”
Trajedi yaşanmaması için
Prof. Dr. Özden Şener, ekonomik karşılığına bakılmaksızın tüm tedbirlerin alınması gerektiğine işaret etti:
-“Katastrofik trajedi yaşanırsa ekonomi çok daha kötü olur.. Sokağa çıkmayı durdurmalıyız.. Hayatımızı sınırlandırmalıyız.. Ne zamana kadar yaza kadar.. Hiç değilse bir umudumuz var.. 1.5, 2 ay daha sabır..”
“Hastaneye gelmesinler, ertelesinler”
Gerçekten önemli süreçlerden geçiyoruz..
Prof. Dr. Şener takibi gerekmeyen ve ertelenebilir hastalıkları olanların hastanelere gelmemelerinin daha doğru olduğunu söyledi:
-“Diş tevasi için mesela 3 ay sonra gelsin.. Migren hastası aynı şekilde.. Mümkün olduğu kadar hastane bütün enerjisini, kaynaklarını bu hastalıkla mücadeleye ayırabilmeli..”
Evet bir virüsle bütün dünyada hayatı durdurdular..
En başka Çin hareketsizleştirildi..
Covit-19 laboratuvarda mı üretildi?
Bu sorunun cevabını belki de hiç öğrenemeyeceğiz"