TİC Holding Header
  • USD 32.33
  • EUR 35.129
  • Altın 2306.832
  • BIST 100 8880.09
  • Genel

Yaşam tarzı değişikliğiyle yüksek kolesterol kontrol altında tutulabilir

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Avcı, kolesterolün belli bir seviyenin üzerinde olmasının tehlikeli olduğunu söyledi.
Yaşam tarzı değişikliğiyle yüksek kolesterol kontrol altında tutulabilir

İSTANBUL - Sağlık Bilimleri Üniversitesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Anıl Avcı, AA muhabirine, kandaki en temel yağ çeşidi olan kolesterolün, vücudun tüm hücrelerinde bulunması ve hormonların temel yapı taşını oluşturması sebebiyle sağlıklı yaşam için gerekli bir madde olduğunu söyledi.

Avcı, ancak kolesterolün belli bir seviyenin üstünde olmasının sağlığı tehdit ettiğini anlatarak, "Yüksek kolesterol başta kalbimizin atardamarları olmak üzere vücudumuzu besleyen tüm atardamarlarda ateroskleroz adını verdiğimiz tıkayıcı damar hastalığı riskini arttırmaktadır. Ülkemizde en önde gelen ölüm sebebinin kalp damar hastalıkları olduğu göz önüne alınırsa hiperlipidemi (kandaki yağ miktarındaki artış) ile mücadele çok önemlidir." diye konuştu.

Anıl Avcı, genetik faktörlerin, ilerleyen yaşla metabolizmanın yavaşlamasının, yağlı gıdalardan zengin beslenmenin, şişmanlık, hareketsiz yaşam tarzının, sigara ve alkol tüketiminin hiperlipidemiye sebep olabileceğini belirtti.

"Kırmızı et tüketimi azaltılmalı"

Avcı, kolesterol yüksekliğine karşı henüz kalp damar hastalığı oluşmadan gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayarak, "Kalp damar hastalığı için risk faktörleri olmayan sağlıklı bireylerin beş yılda bir, kalp damar hastalığı olan kişilerin ise doktoru tarafından aksi belirtilmedikçe en azından yılda bir kan kolesterol düzeylerini ölçtürmeleri gerekir." dedi.

Kolesterolün büyük ölçüde hayvansal besin ve yağlardan alındığını ifade eden Avcı, şunları kaydetti:

"Hiperlipidemi tedavisinde öncelikli hedef yaşam tarzı değişikliğidir. Bunun için sağlıklı bir beslenme düzeni ve düzenli egzersiz önerilir. İkinci aşamada ise ilaç tedavisi gelmektedir. Kırmızı et tüketimin azaltılması, hindi ve tavuk gibi hayvanların derisiz et kısımlarının tercih edilmesi, omega 3 gibi faydalı yağlardan zengin balık türlerinin tüketilmesi önemlidir. Bu besinler kızartma yerine ızgara veya haşlama gibi yöntemlerle hazırlanarak tüketilmelidir. Sosis, salam, sucuk gibi doymuş yağ asitlerinden zengin işlenmiş gıdalar tüketilmemelidir. Hayvansal gıdaların azaltılması ile günlük tüketilen kolesterol miktarının 300 miligramın altında olması hedeflenir. Ancak hayvansal gıdaların azaltılması ile vücudumuz için gerekli olan protein alımında eksiklik olmaması için kolesterol içermeyen ancak içeriğinde yüksek proteine sahip fasulye, nohut ve mercimek gibi baklagillerin tüketimi ihmal edilmemelidir. Son zamanlarda süt ürünleri, yumurta ve tereyağı gibi bazı ürünler çok fazla tartışılmaktadır. Sağlıklı bireyler için bu gıdalar işlenmemiş ve doğal olmak kaydıyla günlük toplam kolesterol tüketimini arttırmayacak şekilde makul miktarda tüketilebilir. Az yağlı peynir ve yoğurt türleri tercih edilebilir."

Doymuş yağ asitlerinden zengin olan margarinin tüketiminin azaltılmasını, zeytinyağı gibi faydalı yağ asitleri içeren çoklu ve tekli doymamış yağ asitlerinden zengin bitkisel ve sıvı yağların tüketilmesini tavsiye eden Avcı, "En önemli noktalardan biri de fast-food tarzı besinlerde veya işlenmiş ve pakete girmiş birçok üründe vücudumuz için çok zararlı olan trans yağ asitlerinin bulunmasıdır. Beslenme alışkanlığı küçük yaşlarda başladığı için hiçbir besinsel değeri olmayan bu ürünlerden çocukları uzak tutmalı ve kendimiz de tüketmemeliyiz. Tam tersine vitamin ve mineraller açısından zengin, lif oranı yüksek ve besin değeri bulunan taze sebze ve meyve tüketimine öncelik ve ağırlık verilmelidir." ifadelerini kullandı.

Avcı, sağlık açısından en büyük problemlerden birinin de sedanter yaşam tarzı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Düzenli fiziksel aktivite yapılması kötü kolesterolün düşmesine ve iyi kolesterolün yükselmesine yardımcı olur. Kalp sağlığı için yararı bilinen egzersiz çeşidi vücudumuzdaki çizgili kasları çalıştıran belli bir tempo ile yapılan egzersizlerdir. Yürüyüş, bisiklet ve yüzme gibi egzersizler kalp tepe atımınızı hızlandırarak vücudumuzdaki kötü yağları azaltmakta, insülin direncini düşürerek kan şekerini düzenlemekte, kilo vermemize yardımcı olmaktadır. Bu sebeple haftada en az 3 gün ve en az 30-45 dakikalık düzenli egzersiz yapılması kolesterol yüksekliği ile mücadelede önemlidir. Egzersiz sadece sağlıklı bireyler tarafından değil kalp damar hastalığı bulunan hastalar tarafından da yapılmalıdır. Ancak bu hastalar kendi başlarına değil hekimlerinden danışmanlık alarak verilen öneriler doğrultusunda egzersiz yapmalıdır."

Avcı, sigaranın bırakılmasının, alkol tüketiminin azaltılması veya kesilmesinin, stres etkenlerinden uzaklaşılmasının ve sağlıklı bir uyku düzeni oluşturulmasının kolesterol ile mücadelede önemli olduğunu sözlerine ekledi.