Hindistan'da artan koronavirüs vaka sayısı ve ölüm oranları rekor kırarken, ülkedeki sağlık sistemi de çökme noktasına geldi.
Hastalara oksijen sağlanması konusunda büyük zorluklar yaşanan ülkede, Ganga Ram hastanesinde çalışan Dr. Dr Chahat Verma, ölüm döşeğindeki hastaların kendilerine oksijen verilemediğinin farkında olduğunu söyledi.
The Guardian'daki habere göre Dr. Verma, "Orada yatarlarken, diğer hastaların nefes alamayışını izlerlerdi ve oksijen veremeyeceğimizi biliyorlardı, çünkü oksijen yoktu. Bakışları saf bir dehşet doluydu, sıranın kendilerine gelebileceğini biliyorlardı" dedi.
Hindistan'ın en iyi hastanelerinden biri olarak kabul edilen Ganga Ram'da 2. yılında olan Verma, çoğu meslektaşının da koronavirüs olması nedeniyle bazı günler aynı anda 25-30 hastaya tek başına bakmak zorunda kaldığını söyledi.
Bir hastanın ölmesini izlemenin, özellikle hayatları, aileleri ve planları hakkında hikayeler paylaşmışlarsa çok üzücü olduğunu belirten Verma, hastalarda görülen semptomların da geçen seneye göre değişiklik gösterdiğini söyledi:
"Genç hastalar tamamen stabil durumda oldukları halde aniden oksijen seviyeleri düşüyor."
"Vücudun ihtiyacı olanı alamadığı zaman vücut üzerindeki zararı korkunç" diyen Verma, hastalara yeterli oksijen verilemediğini söyledi ve "Çok üzücüydü. Kalp ve beyinin oksijenden mahrum kalmanın etkisini hissettiği için tepki vermediklerini, uykulu hale geldiklerini görüyordum. Vücudun her organının oksijene ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.
Hastaneye Dr. Mahesh Mangal'ın yönetiminde plastik cerrahi üzerine çalışmak için gelen Verma, hükümetin hastaneyi pandemi hastanesine çevirme kararı üzerine koronavirüs vakaları üzerinde çalışmaya başlamış.
Koşulların geçen seneye göre çok daha kötü olduğunu söyleyen Verma, 23 Nisan'da oksijenle kurtarılabilecek 25 hastanın öldüğünü, gelen oksijen tankerlerinin ise yalnızca 2 saat yettiğini aktardı.
'Kızı ölen bir kadın artık virüsle savaşmak istemiyordu'
Görev alanında genellikle aynı aileden hastaların bulunduğunu söyleyen Verma, 'İşinin en zor kısmının hastalara eşinin, annesinin veya çocuğunun yoğun bakıma götürüldüğünü ya da hayatta kalamayacaklarını söylemek olduğunu' belirtti ve şunları söyledi: "Bu sözleri duyduklarında yaşama isteklerini kaybettiler. Kızı ölen bir kadın artık virüsle savaşmak istemiyordu. Bir çift, hem oğullarını hem de kızlarını kaybetti. Çok fazlaydı. Tedavi edilebilsin ve iyileşsin diye hastaneye yatan hastalar, oksijen kıtlığı olduğuna inanamadılar. Hayatlarının pamuk ipliğine bağlı olduğunu biliyorlardı. Ölmek üzere olan genç bir adam, ebeveynleri ve onsuz nasıl idare edecekleri konusunda endişeliydi. Bir diğeri ise üzülerek, hazırladığı muhasebe sınavlarına asla girmeyeceğini söyledi."
Ailesiyle birlikte yaşayan Verma, onlara virüs taşımaktan korksa da, işinin bir parçası olarak bu risklerin farkında olduğunu söyledi. Mesaisi bittikten sonra eve gelen doktor, internet üzerinden de hafif ve orta şiddetli hastalar için konsültasyon yaptığını söyledi.
Vaka sayısı 20 milyona yaklaştı
Öte yandan, Hindistan Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, son 24 saatte 368 bin 147 yeni vakasının saptanmasıyla toplam vaka sayısı 19 milyon 925 bin 604'e yükseldi.
Son 24 saatte 3 bin 417 kişinin hayatını kaybetmesiyle ölenlerin sayısı 218 bin 959'a yükseldi. Tedavisi süren hasta sayısı ise 3 milyon 413 bin 642'ye çıktı.
Pfizer'dan bağış
Öte yandan, Pfizer'in Hindistan hükümeti ile koronavirüs aşısı için 'hızlandırılmış bir onay yolu' arayışı içinde olduğu ve 70 milyon doların üzerinde bir tutarda ilaç bağışı yaptığı öğrenildi.
Şirketin CEO'su Albert Bourla Pazartesi günü LinkedIn'e verdiği demeçte "Maalesef, başvurumuz aylar önce yapılmış olmasına rağmen aşımız Hindistan'da kayıtlı değil. Şu anda Hindistan hükümeti ile Pfizer-BioNTech aşımızın ülkede kullanıma hazır hale getirilmesi için hızlandırılmış bir onay yolunu tartışıyoruz" ifadelerini kullandı.
