Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü münasebetiyle 19-21 Ağustos tarihleri arasında Malazgirt Kültür Merkezi’nde düzenlenen şölenin açılış törenine, aynı gün geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Halûk Dursun da katılmıştı. Prof. Dr. Dursun törende yaptığı konuşmada, “Malazgirt’i, Çanakkale’yi, Sakarya’yı ve Sarıkamış’ı hatırlamadan tarihimizi doğru yorumlamak, anlatabilmek ve aktarabilmek çok mümkün değil. Ayağımızın buraya basması lazım. Temelimiz Anadolu’dur, Malazgirt’tir, Sakarya’dır Sarıkamış’tır, Ahlat’tır ve Kudüs’tür” ifadelerini kullanmıştı.
Prof. Dr. Dursun, birkaç yıl önce Dicle Üniversitesinde bir etkinlikte bir öğrenciyle yaşadığı diyaloğu da dinleyicilerle paylaşmıştı. Burada kendisine Tuna ve Nil bölgelerini çalışırken Dicle’yi ihmal etmesi nedeniyle sitemde bulunan bir öğrenciye her işin, her vazifenin rehine bırakılmış bir vakti olduğunu hatırlatarak “Siz Dicle’nin kuzularısınız ve siz Dicle’nin kuzuları bize emanetsiniz. Haklısınız geç kaldık bu emanete sahip olmakta ama bundan sonra sizinle hep beraber olacağız ve bu bölgede Dicle’nin, Murat’ın, Karasu’nun, Zap Suyu’nun, Aras’ın kuzularını çakallara kaptırmayacağız” dediğini belirten Prof. Dr. Dursun, bu diyaloğa atıfla “Dicle’nin kuzularıyla hemhal olmak lazım, hemdert olmak lazım ve beraber olmak lazım” ifadelerini kullanmıştı.
Malazgirt Kaymakamı Emre Yalçın, Malazgirt Belediye Başkanı Cengiz Altın, Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı D. Mehmet Doğan, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat ve Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu’nun da birer selamlama konuşması yaptığı etkinlik, 21 Ağustos’ta değerlendirme oturumuyla tamamlandı. Tarihçileri, yazarları ve bilim adamlarını bir araya getiren ve “Tarih ne kadar romanlaştırılabilir?”, “Roman ne kadar tarihleşebilir?”, “Tarihi gerçekler ile edebi gerçeklik ne ölçüde örtüşür?”, “Tarihin alanı ile edebiyatın alanı en fazla hangi türde kesişir?” gibi sorular çerçevesinde tarih ve roman ilişkisinin irdelendiği etkinlikte Prof. Dr. Halûk Dursun’u anma konuşmalarına da yer verildi.
