TİC Holding Header
  • USD 32.324
  • EUR 35.124
  • Altın 2297.323
  • BIST 100 8880.09
  • Sağlık

Boyun fıtığı ameliyatında protez kullanımı, yeni fıtık riskini azaltıyor

Boyun, baş, sırt ve kollarda kendini gösteren ağrı ile uyuşma hissi, boyun fıtığının işareti olabiliyor.
 Boyun fıtığı ameliyatında protez kullanımı, yeni fıtık riskini azaltıyor
CRA -

Gençlerde ve yaşlılarda farklı biçimlerde görülen boyun fıtığının tedavisinde yüksek oranda olumlu sonuçlar alınabiliyor.

İlerleyen vakalarda bacaklarda güçsüzlük ve idrar kaçırma gibi sorunlara yol açan boyun fıtığı, gerektiğinde protez (yapay disk) kullanımı ile tedavi edilebiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tuncer Süzer, füzyon yani omurlarda kaynama yöntemi ameliyatlarından sonra 2-3 hafta boyunluk verilerek hastanın boyun hareketlerine dikkat etmesi istenirken, protez kullanılan hastalarda boyunluğun gerekmediğini söylüyor.

Boyunda bulunan yedi kemiğin arasında, hareketi sağlayan “disk”lerin yer aldığını belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Tuncer Süzer, boyun fıtığının oluşum sürecini şöyle anlatıyor: “Boyundaki diskler, içerdiği su ve kollajen yapısı sayesinde kemiklerin üzerine binen yükü azaltıyor ve iki kemik dokunun birbirine temas etmesini de engelliyor. Yaş ilerledikçe veya genç hastalarda boyun yeterince korunmadığı için, disk dokusu suyunu kaybedip daha sert bir hale geliyor. Vücudun yükünü taşıyan bu disk dokusu dejenere olduğu zaman ‘boyun fıtığı’ başlıyor. “

Boyun fıtığının tedavisinde cerrahi girişim her hastaya uygulanamıyor. Genellikle ağrı kesici, hareket kısıtlaması ve fizik tedavi yeterli olurken, kollarda ve parmaklarda ilerleyici kuvvet kaybı olan hastalar, en sık cerrahi tedavi uygulanan hasta grubunu oluşturuyor.

Omurlar arasında hareket korunuyor
Protezin omurgada kullanılmasının amacının, diz veya kalça protezlerindeki ile aynı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tuncer Süzer, boyun fıtığı ameliyatlarında protez kullanılmasıyla, fıtıklaşan disk dokusunun temizlendikten sonra iki omurun birbirinin üstüne çökmesinin engellendiğini belirtiyor. Böylece, hareket kısıtlılığı yapan sistemlerin tam aksine, omurlar arasında hareket korunurken, yıllar içinde diğer omurlarda yeni fıtık gelişme riski de azalmış oluyor.  Protez yönteminin ardından hasta, 10 gün sonra işine başlayabiliyor.

Boyun fıtığı ameliyatıyla, omurilik ve sinirler üzerindeki baskının kaldırılmasının amaçlandığını belirten Prof. Dr. Süzer, “Sonuçta; hasta boyun ağrısı, kol ağrısı, kolda uyuşma ve güç kaybı gibi şikayetlerinden kurtuluyor. Günümüzde uygulanan ileri cerrahi teknikler sayesinde boyun fıtığında büyük ölçüde çözüm sağlanabiliyor” diyor.

                  
Anadolu Sağlık Merkezi Hakkında
Yaşam kalitesini artırmak için dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmak hedefiyle kurulan Anadolu Sağlık Merkezi, modern tıbbın gereklerini yeni ve kapsamlı bir sağlık anlayışıyla hastalarına aktarıyor. Hizmet kalitesine önemli katkı sağlayan Johns Hopkins Medicine (JHM) ile devam eden işbirliği Anadolu Sağlık Merkezi'nin sağlıkta referans merkezi olma vizyonunu da destekliyor. Kurulduğu günden buyana gerçekleştirdiği çalışmalarla ‘Sağlığın Merkezi’ konumuna ulaşan Anadolu Sağlık Merkezi; onkoloji, kalp damar sağlığı, kadın hastalıkları ve tüp bebek, nöroloji, cerrahi bilimler ve iç hastalıkları dahil olmak üzere tüm branşlarda sunduğu hizmetlerde hasta odaklı yaklaşımla hareket ediyor. Hizmetlerinde hasta hakları ve güvenliğini temel önceliği olarak belirleyen Anadolu Sağlık Merkezi, kaliteli sağlık hizmeti ile dünyanın farklı bölgelerinden gelen hastalara tedavi olanağı sunuyor

Johns Hopkins Medicine Hakkında
Johns Hopkins Medicine, Johns Hopkins Üniversitesi Tıp Fakültesi hekimlerini ve bilim adamlarını, Johns Hopkins Sağlık Sisteminin organizasyonları, sağlık profesyonelleri ve tesisleri ile birleştirmektedir. Johns Hopkins Medicine’ın misyonu, tıbbi eğitim, araştırma ve klinik bakım standartlarını mükemmelleştirerek toplumun ve dünyanın sağlığını daha iyi bir seviyeye çıkartmaktır. Farklı ve kapsamlı olan Johns Hopkins Medicine, Johns Hopkins Hospital’ın 1889’daki açılışından bu yana, sağlığı korumak için hekimlerin ve tıbbi bilim adamlarının biyomedikal araştırmalar ve tıbbi bilgilerin uygulanması konularındaki eğitimlerinde uluslararası liderlik sağlamıştır.

 

Yorum Yazın