Medikal Estetik Hekimi Dr.Meltem Ayran, “Ne kadar su içmeniz gerektiğini idrar renginizden anlayabilirsiniz. Tıpkı diyet programları gibi ‘su içme’ ile alakalı türlü yorumlar ve bakış açıları var. Psikolojik sağlığımız nasıl ki duygularımızın ve düşüncelerimizin dengede olmasıyla ilgiliyse, beden sağlığımız için de yeme-içme dengesi çok önemli. ‘Bol bol su için!’ elbette ifade olarak doğru değildir. Çünkü herkesin bundan anladığı farklı olacaktır. Örneğin, günde 5 litre su içmek zararlı olduğu gibi ya bir hastalığın habercisi ya da bir hastalığa sebebiyet veren bir durumdur. En çok kabul gören bakış açısı kiloya göre yapılan hesaplamadır. 70 kiloluk bir yetişkinin, kilogram başına 40cc olmak üzere 2800 cc yani 2,8 litre su içmesi uygun olacaktır” dedi.
Sağlıklı bir bireyin idrar renginin açık sarı-altın rengi arasında bir ton ve berrak olduğunu ifade eden Dr. Ayran, “Ayrıca az su içtiğinizi, ağız-boğaz kuruluğundan, el sırtınızın kuruyup pullanmasından, hafif baş ağrısından anlayabilirsiniz. İdrara rengini veren ürokrom denilen bir pigmenttir. Eğer fazla su içiyorsanız idrar renksiz olur, koyu bal rengi- kahverengi renkteyse vücudunuz susuz kaldı demektir, iç organlarınız için önemli bir uyarıdır. Bazı ilaçlar ve fazla kırmızı, mor renkli meyve yemek idrarı pembeye boyayabilir. Kırmızı renk, idrar yolu enfeksiyonu, idrar yollarında ya da böbrekte taş gibi durumların hatta daha ciddi rahatsızlıkların habercisi olabilir. Bazı vitaminler ve antibiyotikler turuncu renge sebep olabilir. Yine bazı ilaçlar yeşil ve mavi renge neden olabilir. Kan pH’ mız 7.4 gibidir yani ne asidik ne de alkalidir, nötr pH değerindedir. Bu pH’ ya yakın su içmek bizim için iyi olacaktır. 8’ in üzerindeki pH değeri alkali olarak kabul edilir, sürekli alkali su içmenin daha faydalı olduğu yönünde görüşler olsa da tam olarak kanıtlanmış bir şey yoktur, hatta fazla alkali su tüketimi mide asiditesini bozabilir. Her zaman dengede kalmaya çalışmakta fayda vardır” açıklamalarında bulundu.
