TİC Holding Header
  • USD 32.37
  • EUR 34.966
  • Altın 2324.243
  • BIST 100 8880.09
  • Sağlık

Doğum nasıl konforlu hale gelir?

Son dönemde annenin doğum sürecini güzel anıları arasında hatırlaması için bir takım çalışmalar yapıldığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, 'Anne süreç boyunca kendini yalnız hissetmiyor, rahatlatılıyor ve doğumu kolay yapabilmesi için bir takım uygulamalar yapılıyor. Doğumu konforlu hale getirmek için birçok detayla doğum konforlu bir ortamda yapılıyor' dedi.
Doğum nasıl konforlu hale gelir?
İHA - Önemli olanın annelerin doğum eylemini en güzel şekilde geçirmelerini sağlamak olduğunu söyleyen Koru Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Zahide Küçük, "Annelerimizi rahatlatmak istiyoruz. Doğum anının akıllarında güzel kalmasını istiyoruz. Bunun için öncelikle yaptığımız şey solunum tekniği. Annenin doğru nefes alıp vermesi bizim için çok önemli. Kasılma esnasında doğru nefes alıp verebilen bir anne adayı sancısını daha az hisseder, doğumuna daha iyi konsantre olabilir. Doğum eylemi daha hızlı ilerler. Bebeğe giden oksijen miktarı artmış olur. Bebekte de solunum sıkıntısı durumu daha az görülmüş olur. Biz kasılma geldiği anda burnundan rahatça nefes alıp, ağzından vermesini istiyoruz. Nefesine odaklanmasını istiyoruz. Ağrısını düşünsün istiyoruz. Biz gebelerimize 'gül kokla, mum üfle' diyoruz. Gebemizin kasılması başladığında gül kokluyoruz, mum üflüyoruz şeklinde nefese odaklıyoruz" dedi. 

Bir diğer rahatlama tekniğinin de hareket olduğunu ifade eden Dr. Zahide Küçük, önceden gebelerin uzanır bir şekilde karınlarında NST'leriyle takip edilmesi yöntemini terk ettiklerini söyledi. Dr. Küçük, "Olabildiğince aktif olmalarını istiyoruz. Bunun için de hareketli olmalarını istiyoruz. Hareketten kastımız olduğu yerde ayakta durabilir, ayakta durduğu yerde sallanma hareketleri yapabilir, yürüyebilir. Hızlı tempolu bir yürüyüş de olabilir, yavaş yürüyüş de olabilir. Pilates topuyla hareketler yapabilir. Annemiz nasıl isterse öyle hareket etsin istiyoruz. Çünkü hareket esnasında bebeğimizin başının rotasyonları dediğimiz hareketleri daha rahat yapıyor, doğum kanalı açılıyor, rahim ağzı açılıyor. Annemiz dik pozisyonda olduğu için bebeğe giden kan akımı artıyor ve annemizin hissettiği o kasılmalar daha az ağrılı hale geliyor ve doğum daha konforlu oluyor. Bu nedenle Koru Hastanesi olarak gebelerin hareket etmelerini çok önemsiyoruz. Gebelerin yatağa bağlı kalmalarını istemiyoruz. Babalar eşleriyle birlikte doğum öncesinde koridorda yürüyüş yapıyor. Hatta hızlı tempolu yürüyüş istiyoruz" diye konuştu. 

Gebelere yaptırılan bir diğer egzersizin de pilates topu üzerinde gerçekleştirildiğini anlatan Op. Dr. Zahide Küçük, "Pilates topunun üzerine oturabilir, pilates topunu yüksek bir yere koyarak başını dayayıp olduğu yerde salınma hareketleri yapabilir. Pilates topuyla aşağı yukarı hareketler yapabilir. Bu da pelvis kaslarını güçlendirir, bebeğimizin doğum kanalındaki ilerleyişini hızlandırır, perine kaslarında esneme-gevşeme sağlar ve olabildiğince annemizin doğumu ağrısız bir şekilde atlatmasına yardımcı olur. Ayrıca gebelerimiz pilates topu üzerindeyken sırtına biz masaj da uygulayabiliyoruz. Böyle de bir avantajı olmuş oluyor. Anne adaylarının gidecekleri merkezlerde pilates topu yoksa yanlarında götürmelerini de tavsiye ederim" dedi. 

Müziğin de gebeler üzerinde rahatlatıcı bir etkisi bulunduğunu, doğum başladığında gebelerden hafif tonda, az duyulan, kendilerini çok rahatsız etmeyecek, hoş duyulan bir müzik dinlemelerini istediklerini ifade eden Op. Dr. Zahide Küçük, "Kendileri sevdikleri bir müzik de olabilir. Biz hastanede belirli müzikleri dinletiyoruz ama onları sevmeyip farklı müzikler dinleyenler de olabilir. Bu müzikleri sancı esnasında müziğe adapte olup, sancıyı daha rahat atlatmasıdır" diye konuştu. 

Ayrıca sıcak su paketlerini annenin kasılması olduğu anda bel ve perine bölgesine uyguladıklarını söyleyen Op. Dr. Küçük, "Böylece ağrı seviyesi en aza indirgenmiş oluyor. Kaslardaki spazmı çözmüş oluyoruz, kanlanmayı artırmış oluyoruz ve bebeğimize giden oksijen miktarını artırmış oluyoruz. Sıcak uygulamayı biz tam doğum esnasında bebeğin, çıkım esnasında perine bölgemize uyguluyoruz. Bu da perinedeki hasar oranını azaltıyor, kesi oranını büyük oranda azaltıyor. Çünkü, o bölgede esnemeye neden oluyor. Böylece olabildiğine kesisiz ve dikişsiz bir doğum yaptırabiliyoruz" şeklinde konuştu. 

Doğum esnasında duşu da sıklıkla kullandıklarının altını çizen Op. Dr. Zahide Küçük, "Çünkü sıcak suyun anneler üzerinde çok büyük etkileri vardır. Bu bir suda doğum olabilir ya da duş başlığı karın, bel ve bacak bölgelerine veya perine bölgesine sıcak suyun tutulması şeklinde de olabilir, bu sıcak suyun etkisiyle doğumumuzun rahat bir şekilde gerçekleştiğini görüyoruz" dedi. 

Op. Dr. Küçük sözlerini şöyle sürdürdü: 
"Masaj teknikleri de bizim için çok önemli. Benim en çok sevdiğim rahatlama tekniklerinden biri aslında masaj tekniği. Ebeler tarafından gebelerin omzuna, sırtına, bel bölgesine, ayaklarına belirli yağlarla masaj uygulanıyor. Bu şekilde hem kaslardaki spazm çözülüyor, annemiz rahatlıyor, doğumuna, bebeğine daha iyi konsantre olması gerçekleşiyor. Bunun için de bazı yağlar kullanıyoruz. Lavanta, gül, jojoba yağı gibi. En çok portakal çiçeği yağını tercih ediyoruz. Aromaterapi dediğimiz bu yağlardır. Bunları belirli karışımlar haline getirip doğum esnasında masaj uygulamasında bu yağlardan yararlanıyoruz. Aromaterapi demek bitkilerin yüksek içerikli koku ve yağlarının tedavi için kullanılması demektir. Annemizin masaj imkanı yoksa, lavanta yağını peçetesine damlatır, onu ara ara koklar. Lavanta yağının anneleri gevşettiği, rahatlattığı, anksiyetesini azalttığı çalışmalarda görülmüş bir sonuçtur. Bu bile baya rahatlatıyor. Amacımız keyifli bir şekilde doğum eylemini geçirmek, akıllarında güzel anılar bırakmak. Yoksa bu süreci 'bir daha doğum yapmayacağım' düşüncesiyle göndermek istemiyoruz. Doğum eylemi akıllarında bu şekilde kalsın istemiyoruz." 
Yorum Yazın