Uzman Dr. Jale Şenyurt yaşlanma, genetik ve dış etkenlerin göz altlında oluşan koyu renkli halkalar, torbalar, şişlik, morluk ve çökme problemleri yüzünüze yorgun bir görünüm verdiğini ifade ederek, “ Hassas yapısı nedeniyle bu bölgeye pek fazla müdahale yapılamıyordu. Göz çevresi sorunlarını en aza indiren ve tek seferde yardımcı olan dolgu olma özelliğine sahip dolgu; "gözaltı ışık dolgusu". Birçok kişinin yaşadığı göz altı torbalanması ve morluğunun nedenleri; genetik, alerjik reaksiyonlar, alkollü içecekler, yatış pozisyonu veya uyku düzensizlikleridir. Göz çevresi, her yöne kolayca gidebilen özel bir yağla çevrilidir. Yağ içeren bu bölge, septum adı verilen doğal bir bariyer sayesinde konumunu korur. Septum, genetik faktörler ve yaşla yağ torbası tarafından ileri itilir. Yaşın ilerlemesi ile yüzün kemik yapısı inceldiğinden, kemik de doğal sürecinde geriye hareket eder. Sonuçta, gözün altında bir boşluk, gölge oluşur. Boşluk milimetrik olsa bile, çok daha derin ve koyu algılanması içerideki gölgelerdir” dedi.
Şenyurt, işlemin gözaltına aydınlık verdiği için ışık dolgusu adını aldığını belirterek “Aslında temel olarak çok az miktarda, çok ince iğnelerle özel bir hyalüronik asit formülünün gözaltına enjekte edilmesi şeklinde uygulanır. İçeriğinde; hyalüronik asit, üç antioksidan, çinko, cildi yeniden yapılandıran sekiz amino asit, bakır, B6 vitamini ve ağrıyı önleyen lidokain bulunur. Vücudumuzda doğal olarak bulunan hyalüronik asit, derinin tabakalarında su tutarak cildin hidrasyonunu yani nemini iyi bir düzeye getirmeyi sağlar. Gözaltı ışık dolgusu, ilerleyen yaşla azalan hyalüronik asidi cilde geri verirken, uygulandığı bölgede aydınlık bir görünüm sağlar. Uygulama; Özel bir hyalüronik asit formülünün göz altına çok ince iğnelerle enjeksiyonuyla uygulanır. Acı ya da sızı hissedilir mi?; İşlem öncesi lokal anestezi yapan krem sürülür, ürünün içinde de ayrıca anestezik madde bulunur. İşlem sonrası; Ağrı, iz oluşmaz bazı hastalarda bir-iki gün içinde geçen hafif morluklar olabilir.” açıklamalarında bulundu.
