Ali Sürüm -
Kamkatı limon ve portakal gibi soymanıza gerek kalmadan tüketebilirsiniz. Çok tatlı bir meyve olmasının yanı sıra, kokusu bergamotu kokusuna benzer. Bu meyveyi elinizle tutuğunuzda, uzun süre kokusunun gitmediğini göreceksiniz.
Kamkatın Tarihçesi ve Özellikleri
Kamkat, narenciye grubu içinde dünyada kabuğuyla yenebilen tek meyve çeşididir. Balkonlarda saksı içerisinde yetiştirilebilen belki de tek meyve ağacıdır. Ana yurdunun Çin olduğu bilinmektedir. Batı dünyası Kamkat ile 19.yüzyıl ortalarında tanışmıştır. Türkiye’de çeşitli bölgelerde yetiştiriciliği denense de, en verimli olduğu yer, Rize ilidir. Kamkat bitkisi, Rize’de Temmuz ayı sonuna doğru çiçek açar, meyvenin oluşması ise Ağustos sonunda ya da Eylül ayı içerisinde olmaktadır.
Kamkatın Faydaları Nelerdir?
C vitamini bakımından zengindir.
Kabuğu ile birlikte yenilirse, vücuda kuvvet verir.
İştah açıcı olmasıyla birlikte, sindirimi kolaylaştırır ve sindirim sistemi hastalıklarına oldukça iyi gelir.
Kamkat, kanı temizler, kan dolaşımını hızlandırır, damar tıkanıklığını ve damar sertliğini önler.
İdrar söktürücüdür.
Vücut ağrılarına karşı rahatlatıcı etkisi bulunur, ateşi ve tansiyonu düşürür.
Baş dönmesi ve mide bulantısını önler.
Kansızlığa iyi gelir.
Dişleri beyazlattığı gibi, diş ve diş etlerini kuvvetlendirir.
Nasır ve sivilceleri azaltmada kullanılır.
Kamkat, A, B1, B2, B3 ve Kalsiyum içerdiğinden, sinir sisteminin düzenli çalışmasını sağlar.
Kamkat aynı zamanda mikrop öldürücü özelliği ile, soğuk algınlığına karşı, nezle ve grip şikayetlerine iyi gelir.
Kamkat Başka Nerelerde Kullanılır?
Kamkat çiğ olarak yenebildiği gibi, reçel ve marmelatı da yapılır. Değişik aroması olduğundan meyve suyu, kek ve pasta yapımında da kullanılmaktadır. Kamkat, dünya mutfaklarında yemeklerden sonra tatlı çeşidi olarak da sunulmaktadır.
