Ali Sürüm -
EDİRNE / İHA - Bunun nedeni de bonzai diye adlandırılan sentetik uyuşturucudur" dedi.
Dünya Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü dolayısıyla Trakya Üniversitesi Başhekimlik Toplantı Salonunda gazetecilerle bir araya gelen Prof. Dr. Mehmet Erdal Vardar, uyuşturucu ile ilgili soruları yanıtladı. Dünyanın bir sorunu haline gelen uyuşturucu ile mücadele ve tedavisi konusunda bilgilendirme yapan TÜ AMATEM Sorumlusu Prof. Dr. Vardar, 2014 yılı verilerine göre 648 kişinin uyuşturucu kullanımına bağlı olarak hayatını kaybettiğini söyledi.
2013 yılında ortalama 250 kişi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Vardar, "2 katı aşan bir artış söz konusu Türkiye’de. Uyuşturucu kullanımıyla ilgili son yıllarda ölüm oranlarında bir patlama var. Bunun nedeni bonzai diye adlandırılan sentetik türevinin son yıllarda ciddi şekilde kullanılıyor olması kabul ediliyor" dedi.
"EN ÇOK KULLANILAN UYUŞTURUCU MADDE TÜTÜNDÜR"
Türkiye’de uyuşturucu maddeler arasında en çok kullanılan maddelerin başında tütün geldiğini ifade eden Prof. Dr. Vardar, "Tütünden sonra, alkol ve sentetik uyuşturucu olan esrar ve esrar türevleri geliyor. Aslında bütün dünyada bu böyle sıralanıyor" şeklinde konuştu.
Devletin uygulamış olduğu alkol fiyatlarındaki politikaları doğru olduğunu söyleyen Prof. Dr. Vardar, "Uyuşturucu ile mücadele konusunda alınan kararlar doğrudur. Kullanımının sınırlanmasına yardımcı olmaktadır. Özellikle gençler, sorunlu içici diye tabir ettiğimiz kişiler, alkolü bol buldukları zamanda veya ucuz bulduklarında yüksek oranda tüketme eğilimi gösteriyor" ifadelerini kullandı.
"TOPLUM BU KİŞİLERİ DIŞLIYOR"
Tedavi amaçlı kendilerine başvuran hastalara sorular yönelttiklerini belirten Vardar, "Ailesinde kullanan olmamasına rağmen kendilerine çevrelerinde alt kültür oluşturuyorlar. Toplum da bu kişileri dışlıyor. Aslında burada en önemli mesajlardan biri de bu olması gerekiyor. Biz madde kullananları dışlıyoruz, istemiyoruz. Nereye giderseniz gidin, hangi topluma giderseniz gidin bu insanlar var ve olmaya da devam edecek. Bunları tamamen yok etmekte mümkün olmayacak. Biz bu kişileri lise ve ortaokul yıllarında dışlıyoruz. Eğitim sistemi bu çocukları istemiyor. Biraz uyumsuz marjinal gözüküyorlar, isyankar gözüküyorlar, madde kullanıyorlar. Aileler de veliler de hiç kimse bu çocukların diğer çocuklarla birlikte olmasını istemiyor. Ne yapıyor? Hemen okuldan dışlanıyorlar. Dışlanınca nereye gidecek bu çocuk? Nerede vakit geçirecek? Ne yapacak? O alt kültürdeki arkadaşlarıyla, maddeyi kullanan kişilerle bir araya gelip bu maddeyi daha rahat kullanmaya başlıyorlar. Toplumdaki alt kültürler, adacık gibi düşünün böyle böyle oluşuyor. Ülkemizde bu yönde rehabilitasyon konusunda bir boşluk var. Ne yapacağız biz çocukları? İş bulması lazım, okuması lazım. Ülkede yapılan çalışmalar fena değil, bazı şeyleri yapmaya çalışıyorlar. Ama bazı sorunlarımız var" dedi.
