Cansu Durusoy -
Son dönemde aşı karşıtı kampanyalar dikkat çeken boyutlara ulaştı.
Bu kampanyalarda aşı şirketlerinin maddi kazanç odaklı çalıştığı, aşıların gereksiz olduğu, aşıların güvenli olmadığı, aşı olmanın dinen uygun olmadığı gibi gerekçelerle birçok kampanya yapıldı.
Bu kampanyalar sonucu aşı yaptırmayan ailelerin sayısı 183’ten 23 bine kadar çıktı.
Aşı reddi yüzünden kızamık vakaları arttı
Türkiye’de aşı yapılmasında artışın düşmesiyle kızamık vakaları da ciddi boyutlarda artış gösterdi.
Yapılan araştırmalara göre 2017 yılında kızamık hastalığına yakalananların sayısı 69’dan 2018 yılında 510’a, 2019 yılının ilk dokuz ayında da önceki yılın aynı dönemine kıyasla 5.2 kat artarak, 2 bin 666’ya ulaştı.
TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı konuya ilişkin açıklama yaptı
TTB Aile Hekimliği Kolu Başkanı Dr. Filiz Ünal ise aşı reddi yapan ailelere ilişkin saha tecrübelerini anlattı.
Ünal, çocuklar için en büyük tehdidin ‘aşı karşıtlığı’ olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı tarafından oluşturulan çocuk dönemi aşı takvimine dikkat çeken Ünal, ‘aşı kırılmasının’ okul çağında yaşandığını belirterek şöyle konuştu:
“İlkokul sekizinci sınıfa kadar olması gereken aşıların uygulama dönemleri aşı karnesinde yer alıyor. Türkiye’de aşı oranlarında yaşanan düşüşün bir sebebi de okul çağında yaşanan kırılmalar. Son dönemde yaptığımız tesbitlerden biri de bu. Ya okuldaki prosedürler dolayısıyla bir aksama yaşanıyor ya da aileler okul döneminde yapılan aşıları reddediyor. Bu da aşı takviminde kırılmalara ve aksamalara sebep oluyor. İç ve dış düzensiz göçler de aşı takviminde kırılmaya sebep oluyor. Yurt dışından gelen göçmen ailelerin çocukları ile mevsimlik işçilerin çocukları bu kapsamda yer alıyor. Örneğin, aşı takviminin kırılma zamanları ülke içi göçlerin başladığı tarihler; yani mevsimlik iş göçleri. Bu alanda da tedbir alınması gerekli.”
