TİC Holding Header
  • USD 32.346
  • EUR 35.132
  • Altın 2306.967
  • BIST 100 8880.09
  • Sağlık

Yaşlılık korkusuna kök hücre tedavisi

Özel Hatem Hastanesi Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Nesrin Gümüş Öztürkmen yaşlanmanın doğasında bulunan ciltte lif azalmasında kök hücre tedavisi ile başarılı sonuçlar elde edildiğini söyledi.
Yaşlılık korkusuna kök hücre tedavisi
İHA - Opr. Dr. Nesrin Gümüş Öztürkmen, kök hücre tedavilerinin günümüzde tıbbın çeşitli dallarında çok yaygın olarak kullanılan tedavi yöntemlerinden biri olduğunu ifade ederek, "Kök hücreler vücudumuzdaki hücrelerin ilk halidir, sonsuz çoğalabilme özelliğiyle diğer tüm hücrelere dönüşebilme kapasitesine sahiptirler ve bir canlıyı oluşturabilir. Aslında kök hücreler erişkin bir bireyin tüm dokularında bulunur ve görevi hasarlanan dokuyu tamir etmektir. Yaşla birlikte belirli bölgelerdeki dokularda kök hücre sayısı azalmakta, bunun sonucunda hasarlanan doku kendini yeterince onaramamaktadır. Teknolojinin gelişmesi ve tıpta yaygın olarak kullanılması sonucu belirli kök hücre edilmekte ve hasarlanan dokulara verilerek onarım sağlanmaktadır” dedi. 

“Estetikte uygulanan çok etkili bir yöntemdir” 

Kök hücrenin onarım ve yenileme özelliği özellikle estetik alanında plastik cerrahların en büyük silahlarından biri haline geldiğini ifade eden Dr. Öztürkmen,” Yaşlanmanın doğası gereği ciltte kolajen ve elastin lifleri azalmakta bu da ince kırışıklıkların oluşmasına, ciltte sarkmalara sebep olmaktadır. Özellikle el, yüz ve dekolte bölgesindeki ciltte yaşlanmanın etkilerini bu tedaviyle geri çevirebilmekteyiz. Ayrıca ellerde güneş ve yaşlanma sonucu oluşan lekelenmeler, sivilce izleri, yanık izleri ve herhangi bir sebeple oluşmuş çoğu izde kök hücre tedavisiyle başarılı sonuçlar elde edilmektedir. Saç dökülmelerinin önlenmesi, daha canlı ve gür saç yapısı sağlamak amacıyla da sıkça kullanılır” şeklinde konuştu. 

“Yağ dokusunda üretilen kök hücreler daha etkili” 

Estetik cerrahide en sık yağdan veya kemik iliğinden üretilen kök hücrelerin kullanıldığını kaydeden Dr. Öztürkmen, ” Kök hücre vücudumuzda tüm dokularda bulunmakla birlikte sadece birkaç dokudan elde edilebilir. Biz en çok yağ dokusundan kök hücre elde etme yöntemlerini tercih etmekteyiz. Yağ dokusunda kemik iliğine oranla sayıca daha fazla kök hücre bulunması, kolay elde edilebilir olması ve işlem sonrası derlenme süresinin daha kısa olması nedeniyle tercih edilir. Bu tedavi için herhangi bir yaş sınırlaması yoktur. Tüm yaş gruplarında güvenle uygulanabilir” ifadelerini kullandı. 

Yan etkisi yok 

Uygulamanın kendi dokularımızdan üretildiği için risk taşımadığını ifade eden Özel Hatem Hastanesi Plastik,Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Nesrin Gümüş Öztürkmen,” Kök hücre elde etme işlemleri ameliyathane koşullarında steril şartlarda gerçekleştirilmesi gereken işlemlerdir. Yağ alınacak bölge uyuşturularak alınan dokular özel yöntemlerle kök hücreler ayrıştırılır. Elde edilen serum gerekli görülen bölgelere enjekte edilir. Tek seferlik bir uygulamadır. Kalıcılığı uzun sürer. Alınması gereken yağ dokusu ihtiyaca göre belirlenir. İşlem sonrası hastanede kalma gerektirmez. Morluk ve şişlik çok nadiren görülür. Tamamen kendi dokularımızdan üretildiği için alerji riski yoktur ve herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır” diye konuştu. 
Yorum Yazın