TİC Holding Header
  • USD 32.374
  • EUR 35.028
  • Altın 2324.57
  • BIST 100 9129.19
  • Siyaset

Bu örgüt günümüzün Neohaşhaşileridir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 32'nci Toplantısı Açılış Oturumu’na katıldı.
Bu örgüt günümüzün Neohaşhaşileridir
İHA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan FETÖ'nün sadece Türkiye için değil, sızdıkları tüm ülkeler için büyük bir tehlike olduğunu belirterek, "Bu örgüt günümüzün Neohaşhaşileridir. Eğitim, diyalog, hayır, hizmet gibi kavramların perdesini kaldırdığınızda göreceğiniz şey riyadır, iftiradır, hırsızlıktır, sapkınlıktır, kindir, kandır" dedi.

Toplantıda katılımcılara hitap eden Erdoğan, "Bugün burada ağır bir sorumluluğun yükünü paylaşmak üzere bir arayız. Dünyanın farklı köşelerinde dini, mezhebi, etnik kimliği ne olursa olsun milyonlarca mazluma bir nebze umut vermek üzere toplanmış bulunuyoruz. Kalplerin nasırlaştığı, gözlerin kar ve para hırsız ile körleştiği bir zamanda paylaşarak birlikte kazanmanın mümkün olduğunu göstermek için burada beraberiz. İslam alemi temsilcileri olarak daha adil, daha huzurlu ve barış dolu bir dünyanın mümkün olduğunu ortaya koyabilmek için bir aradayız. Çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlamak için bugün buradayız" diye konuştu.

"Müslümanlar olarak adeta dünyanın yükünü bizler omuzlarımızda taşıyoruz"
Dünyanın uzun süredir siyasi, sosyal ve ekonomi buhranlarla boğuştuğunu belirten Erdoğan, "Küresel sistemdeki fay hatlarının hareketlendiği hatta Suriye, Irak, Yemen Libya’da olduğu gibi devletleri altüst eden depremlerin yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz bu kritik süreçten etkileniyoruz. Bugün dünya siyasetini meşgul eden krizlerin tamamı İslam ülkelerinde vuku buluyor. Müslümanlar olarak adeta dünyanın yükünü bizler omuzlarımızda taşıyoruz. Filistinli çocuklar, Arakanlı yetimler, Türkistanlı mazlumlar kendilerinin hiçbir dahli olmadıkları meselelerin acı sonuçları ile yüzleşmek zorunda bırakılıyor. Coğrafyamızdan yansıyan haberler, kalp denen kutlu cevheri taşıyan her insanı derinden yaralıyor. Vicdanların kabul edemeyeceği vahşetleri televizyonda gördükçe kahroluyoruz. Daha birkaç gün önce doğu Halep’deki sivillere hizmet veren son hastane de rejim ve destekçileri tarafından enkaza çevrildi. Son bir yıl içinde Akdeniz’in karanlık suları, 5 bin mazluma mezar oldu. Suriye ve Irak’taki savaşın Avrupa’ya göçe zorladığı on bin kayıp çocuğun nerede olduğu bilinmiyor. Bize her fırsatta insan hakları, demokrasi, özgürlük dersi veren ülkeler, kendilerine sığınan çocuklara dahi sahip çıkmaktan acizler. Onlara kapılarını açmıyorlar, aksine onları dikenli tellere mahkum ediyorlar. Bu salondaki her bir kardeşimin terörden çatışmalara kadar birçok ağır imtihanla yüzleştiğini biliyorum. Gördüklerimiz, duyduklarımız, okuduklarımız ve şahit olduklarımız karşısında zaman zaman umut pınarlarımızın kuruduğunun da farkındayım. Şundan emin olun. Her şey zıttı ile kaimdir. İmtihan ne kadar ağır ise, mükafat da o kadar büyüktür" şeklinde konuştu.

"Karanlık başlayan bir gecenin sabahı, Rabbim'in lütfu ile apaydınlık oldu"
Katılımcılara 15 Temmuz darbe girişimini de anlatan Erdoğan, "O gece silahlı kuvvetlerimizin içine sızmış bir avuç terörist, Pensilvanya’daki ele başlarından aldıkları emirler kendilerine milletimizin emaneti olan silahları, bizzat bu silahların sahibine yani millete çevirdiler. F16’larla, helikopterlerle, tanklarla, tüm silahlarla ölüm kusarak milletimizin iradesini gasp etmeye çalıştılar. FETÖ militanları tarafından 15 temmuz gecesi 248 vatandaşımız şehit edildi. 2 bin 193 insanımız gazi oldu. Karanlık başlayan bir gecenin sabahı, Rabbim'in lütfu ile apaydınlık oldu. Ülkemiz böyle bir tehlikeyi bertaraf ederek daha güçlü, özgür bir geleceğe yöneldi. F-16’lardan yağan bombalar ve silahla taranan millet hiçbir zaman onlardan kaçmadı. Tam aksine üstüne gitti. Çünkü onların üstüne giderken benim milletim şehadeti görüyordu. Onların üstüne giderken milletimin geleceğini, demokrasiye olan inancını görüyordu. Dünyanın her köşesinde milyonlarca Müslüman, tıpkı yüzyıl önce Çanakkale’de olduğu gibi bizler için dua etti, gözyaşı döktü. Sizin bu kadirşinaslığını asla unutmayacağız" ifadelerini kullandı.

"Bu örgüt günümüzün Neohaşhaşileridir"
Yabancı katılımcılara FETÖ konusunda uyarılarda da bulunan Erdoğan, şunları söyledi:
"İİİT üyesi ülkeler FETÖ’yü oy birliği ile terör örgütü ilan ettiler. FETÖ ve kendinin mehdi olduğu hezeyanına kapılan Pensilvanya’daki ele başı sadece Türkiye için değil, bir şekilde sızdıkları tüm ülkeler için büyük bir tehdittir. Bu örgüt bulundukları ülkelerde, o ülkelerin yöneticilerinin çocuklarını kendi okullarına okutuyor mu okutuyor. İleri gelenlerin çocuklarını okutuyor. Bu çocukların hepsi yarın o ülkenin üst makamlarında görev alacaklar. Belli yerlere geleceklerdir, hatta gelmeye başladılar. Bir devlet başkanı dostum, ‘yahu benim özel kalemime girmiş ben bilmiyordum, siz söyledikten sonra öğrendim.’ Bu ne demektir bomba hareme girmiş. En hassas yere girmiş. Dolayısıyla bir kardeşiniz olarak biz yaşadığımız bu darbeyi sizleri anlatmak zorundayız. Çünkü bizde 40 yıl çalıştılar. 40 yıl içinde silahlı kuvvetlerimize, polis teşkilatımıza, adalet teşkilatımıza sızdılar. Buralarda da bu darbe girişiminin adımın attılar. Bu örgüt günümüzün Neohaşhaşileridir. Eğitim, diyalog, hayır, hizmet gibi kavramların perdesini kaldırdığınızda göreceğiniz şey riyadır, iftiradır, hırsızlıktır, sapkınlıktır, kindir, kandır. Ülkemizde son yıllarda işlenen siyasi cinayetlerden terör hadiselerine kadar birçok hadisenin arkasında bu örgütün olduğunu artık daha iyi görüyoruz. Nasıl DEAŞ, PKK, EL Kaide, Bokoharam ile mücadele ediyorsak, FETÖ ile de aynı kararlılıkla mücadele etmeliyiz. FETÖ’nün bertaraf edilmesine yaşanan her gecikme, daha büyük sıkıntılara sebep olacaktır."

Oylamanın hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nda (AP), Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik müzakerelerine ilişkin yapılan oylama tepki göstererek, “Peşinen ifade etmek isterim ki şu anda buradan söylüyorum. Tüm dünyaya sesleniyorum. Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur” dedi.

Toplantıda konuşan Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik müzakerelerine ilişkin yapılacak oylamayı hatırlatarak, “Peşinen ifade etmek isterim ki şu anda buradan söylüyorum. Tüm dünyaya sesleniyorum. Sonuç ne çıkarsa çıksın bu oylamanın bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. 15 Temmuz gecesi demokrasi ve istiklali için canlarını ortaya koymuş bir milletin iradesini hiçbir terazi tartamaz. Bu ülkenin istiklal ve istikbal mücadelesi, orada ellerin havaya kalkıp inmesiyle kesintiye uğrayacak değildir. Bu millet tatlı su demokratı olmadığını, iradesine sahip çıkmak için gerekirse canını feda edebileceğini 15 Temmuz gecesi ispat etmiştir. Bu oylamanın siyasi bir bağlayıcılığı olmasa da, verilmek istenen mesajı benim hazmetmem mümkün değildir. AP’nin böyle bir oylamaya gitmeye tevessül etmesi bile terör örgütlerine kol kanat gerdiğinin ifadesidir” diye konuştu.

“Gelin artık tavrımızı koyalım, ortak geleceğimizi beraber belirleyelim”
Avrupa’nın birçok ülkesinde teröristlerin kol gezdiğini söyleyen Erdoğan, “Bunların PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmeleri samimi değil. Zira bir taraftan PKK’yı terör örgütü ilan edeceksin, öbür taraftan terör örgütü paçavraları ile Brüksel sokaklarında, Paris’te kol gezecekler. Türkiye’den kaçan teröristler oranın meydanlarında nutuk atacaklar. Bu nasıl samimi yaklaşım. Biz AB değerlerine pek çok üye ülkeden daha fazla sahip çıktığımızı bugüne kadar sayısız ortak koyduk. Batılı muhataplarımızdan kulağa hoş gelen sözlerin ötesinde somut bir destek görmedik. Taahhütlerin hiçbiri gerçeğe dönüşmedi. Benzer tecrübeleri sizin de yaşadığınız biliyorum. Gelin artık tavrımızı ortak belirleyelim. Artık biz sömürülen ülkeler olmaktan çıkalım. Yıllarca Afrika ülkelerini nasıl bu batının sömürdüğünü kendileri anlatıyorlar. Altınları, kıymetli madenleri, petrolleri nasıl çıkarıp aldıklarını kendileri anlatıyorlar. Hala devam mı etsinler. Gelin buralarda kendi geleceğimizi beraber belirleyelim” şeklinde konuştu.

“Amerikan kongresi, böyle bir karar alma cüretini gösterdi”
Amerikan Kongresi’nde Suudi Arabistan ile ilgili alınan kararı hatırlatan Erdoğan, “Dediler ki ‘bu iki kuleyi Suudi Arabistan vurdu, öyleyse bunun bedelini Suudi Arabistan’dan alacağız. İsteyen Suudi Arabistan’a dava açabilir’ Böyle mantıksız bir şey olabilir mi. Her ülkenin içinden terörist çıkar mı çıkar. Sen şimdi benim ülkemden bir terörist çıktı diye nasıl bir ülkeyi cezalandırıyorsun. Böyle bir şey olur mu? Ama Amerikan kongresi böyle bir kararı alabilme cüretini gösterdi. Yeni bir adım daha atıyorlar. Kuveyt Türk ve Kuwait fondation. Bunların bankaları ile ilgili teröre destek verdikleri düşüncesiyle bunlara yönelik aynı numarayı çevirmek istiyorlar. Bunları yakın takibe almamız lazım. Böyle bir saçmalık olamaz. Oyun yine İslam ülkeleri üzerinde. Yani biz terörist yetiştiriyoruz onlarda hiç böyle bir şey söz konusu değil. Bütün bu kararlar çifte standardın bir yansımasıdır. Müslümanlara yönelik ön yargılar, ırkçı saldırılar, ötekileştirmeler her geçen gün artıyor. Her geçen gün bir Müslümana ait dernek, iş yeri saldırıya uğruyor” ifadelerini kullandı.

“Susarsak, eli kanlı titanları kırmızı halılarda ağırlamayı, kendilerini eleştirenleri diktatör olarak yaftalamayı sürdürecekler”
İslam ülkelerinin çifte standart karşısında tepkisini yükseltmesi gerektiğini savunan Erdoğan, “Biz sessiz kalırsak batılı ülkeler için El Kaide, DEAŞ gibi terör örgütleri kötü ama şu an için onlara zarar vermeyen PKK, DHKP-C, FETÖ gibi yapılar iyi olmaya devam edecek. Bu olaylar karşısında susarsak batıya selam duran eli kanlı tiranları kırmızı halılarda ağırlamayı, kendilerini eleştirenleri ise diktatör olarak yaftalamayı bunlar sürdürecektir. Bunlar eğer birisine diktatör diyorsa, benim indimde o iyidir. Ecdadımız da değerlendirmeyi böyle yapmış. ‘Filanca mı dedi o zaman tersini düşün’ Ben de şimdi bunlar birilerine diktatör mü diyor orada tam tersini düşüneceksin” dedi.

“Sandıktan Trump çıktı, saygı duyun”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında ABD seçimlerine de değinerek şunları söyledi:
“Amerika bir seçim yaşadı hesap tutmadı. Hesap farklıydı. Seçimi Trump kazandı. Amerika’da Trump’a ne demeye başladılar. Diktatör demeye başladılar. Avrupa ülkelerinde sokaklara döküldüler. Hani demokrattınız. Demokrasi sandık değil mi. Sandıktan çıkan neticeye saygı değil mi. Sandıktan Trump çıktı, saygı duyun. Biz de geliyorlar diyorlar ki Trump Müslümanların aleyhinde konuştu. Siyasette bu tür şeylerin hepsine alışığı. Bugün böyle konuşulur, sonra bu yanlış düzeltilir. Biz burada kalkıp kesinlikle oyuna gelmememiz lazım. Dikkatli ve hassas olmalıyız. Demokrasi diyorsan sandıktan çıkana saygı duyacaksın”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan “Altın” önerisi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası döviz baskısından kurtulmak için “altın” önerisinde bulunarak, “Finans sektöründe katılımcı finans anlayışının, para biriminde hatta altına endeksli bir adımın atılmasının çok daha isabetli olacağı inancındayım. Altınla ifade ettiğimiz zaman bu para birimlerinin baskısı altında kalmayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 32.Toplantısı Açılış Oturumu’na katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler arasındaki ticaret hacminin arttırılması gerektiğini vurgulayarak, “Önümüzdeki on yılda teşkilat içi ticarette yüzde 6 artış hedefleniyor. Bunun mütevazi bir artış olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin potansiyelleri göz önüne alındığında bunun yüzde 25 alarak daha uygun olacağını düşünüyorum. Bu bir sınır değil. Ama yüzde 25 olmazsa olmazımız olmalı” diye konuştu.

İslam ülkelerinin küresel krizlere karşı daha dayanıklı hale gelmesi gerektiğini savunan Erdoğan, “Bu bağlamda İslami Finans varlık temelli yaklaşımı ve ahlaki ilkelere verdiği önemli krizlere deva olacak çözümleri önemsiyorum. Onun için de sürekli faizsiz diye konuşuyoruz. Burada bizler uluslararası döviz baskından nasıl kurtulacağız. Bunun adımlarını atmakta fayda görüyorum. Finans sektöründe katılımcı finans anlayışının, para biriminde hatta altına endeksli bir adımın atılmasının çok daha isabetli olacağı inancındayım. İslami finans piyasasının hacmi yılda yüzde 15 büyüme gösterdi. 2015 yılında 2,1 trilyon dolara ulaştı. Biz bunları artık şu veya bu parayla değil, altınla ifade edelim. Altınla ifade ettiğimiz zaman bu para birimlerinin baskısı altında kalmayız. Bu adımı atmakta büyük fayda var. Bu sistemin potansiyelinin 7 trilyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın