AA -
CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek, CHP tarafından oluşturulan Melen Barajı Araştırma Heyeti adına Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Melen Barajı ile ilgili yaşanan aksaklıkların uzun süredir gündemi meşgul ettiğini, barajın bir türlü işletmeye alınamamasının İstanbul'un su temin planını bozduğunu söyledi.
Melen Barajı'nın 2012 yılında ihalesinin yapılarak inşaatına başlandığını, 2015 yılında gövde betonu dökümüne başlanan barajın 2016 yılında ilk gövde çatlağının tespit edildiğini, 2020 yılında ise gövde güçlendirme projesi ihalesinin yapıldığını anlatan Zeybek, heyet olarak gittikleri bölge incelemesinde alanda hiçbir çalışmanın yapılmadığını tespit ettiklerini savundu. Zeybek, şunları şöyle konuştu:
"DSİ bölge müdürlüğünün tarafımıza yaptığı açıklamada en iyi ihtimalle barajın bitiriliş tarihinin 26 Şubat 2023 olduğu belirtildi. İstanbul istatistiksel olarak her 7 yılda bir su havzalarında ciddi kuraklık yaşamaktadır. İstanbul'un su havzalarına bakıldığında acilen 500-600 milyon metreküplük bir rezerve acil ihtiyaç bulunmaktadır. Melen Barajı tamamlandığında yıllık 1 milyar 77 milyon metreküplük rezerv İstanbul için kullanılacak hale gelecekti. Ayrıca 45 megavatlık kurulu güçle de hidroelektrik santral inşaatının yapılması planlanmaktaydı. 2019 yılında İstanbul'un bir yıllık su tüketimi 1 milyar 60 milyon metreküp, 2050 yılında ise ihtiyaç 2 milyar 500 milyon metreküp olacaktır."
Gökan Zeybek, barajın yapım tekniğinin değiştirilmiş olması hususunun heyetin üzerinde durduğu en büyük problem olduğunu, silindir ile sıkıştırılmış beton modelinin zemin etüdüne göre bu baraj için uygun bir teknik olmadığını ileri sürdü.
2018 yılında su tutması gereken baraj inşaatının tamamlanamaması hususunun İstanbul'un su teminini de riske ettiğini vurgulayan Zeybek, şunları kaydetti:
"Melen Barajı'nda gövdede çatlarlar oluşmuş, bu nedenle de su tutulamamaktadır. Bu çatlakların, baraj zemininde kabul edilebilir sınırların çok ötesinde oturmaların yaşanması sonucu olduğu ortaya çıkmıştır. Baraj taşıma gücü beton dolguya uygun değilse mutlaka zeminin sağlamlaştırılması gerekmektedir. Zemin enjeksiyonunda istenilen sonuç alınamamasına rağmen DSİ ve bakanlık bu yanlış projenin yapımında ısrar etmiştir. Heyetin inceleme sonuçlarına göre, baraj zemininin güçlendirilmesi gerekiyor. Baraj altındaki geçirimli yapının geçirimsiz hale getirilmesi gerekmektedir. Zeminin güçlendirilmemesi halinde başka bir sahada yeni dolgu barajının yapılması zorunludur. Bugün elimizde büyük bir yatırımın sonunda işlevsiz bir baraj bulunmaktadır. Cumhuriyetin en önemli yatırımlarını yapan DSİ ehliyetsiz ve liyakatsız yöneticilerle böyle sorunlu projeler üretmiştir. Cumhuriyetin en önemli kurumlarının bu noktaya sürüklenmemesi gerekirdi. Türkiye'nin muhtelif yerlerinde devasa barajlar yapan DSİ'nin böyle küçük ölçekli bir barajın altında bir mühendislik hatasıyla kalması hepimizi derinden üzmüştür."
