• Siyaset

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Askerimizin güvenliği için ne gerekiyorsa yaparız

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Suriye'de TSK konvoyuna düzenlenen saldırıya ilişkin, 'Rejimin ateşle oynamaması gerekiyor. Askerimizin güvenliği için ne gerekiyorsa yaparız.' dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Askerimizin güvenliği için ne gerekiyorsa yaparız
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, El Salvador Dışişleri Bakanı Alexandra Hill ile görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Suriye'de TSK'nin gözlem noktasını korumakla görevli askeri konvoya yapılan saldırı hakkındaki soru üzerine Çavuşoğlu, İdlib'de sükunetin sağlanması için Rusya ile görüşmeleri sürdürdüklerini bildirdi.

Çavuşoğlu, son olarak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile Taylan'da düzenlenen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) toplantısında bu konuları ele aldıklarını dile getirerek, "İdlib, Suriye'nin geleceği bakımından kritik bir konu." ifadesini kullandı.

Rejimle muhalefet arasındaki Astana görüşmeleri ve her an kuruluşunun açıklanabileceği Anayasa Komisyonu ve tutukluların değişimi gibi güven artırıcı adımlar bakımından İdlib konusunun önemli olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla burada ateşkesi sağlamamız lazım. Rejim, siyasi çözüme fazla inanmadığı için askeri çözümü zorlamaya başladı. Burada rejimin garantörü Rusya ve İran. Rusya ve İran'ın, özellikle Rusların, artık 'Oralardan taciz geliyor.' açıklaması doğru değil. 

Zaten menzil bakımından da son derece uzak. İdlib için de atabileceğimiz diğer adımları konuşurken, bu saldırıların ancak burada bir felakete yol açabileceğini anlatıyoruz. Tüm dünyaya da bu konuda çağrıda bulunuyoruz. Burası Suriye'nin geleceği ve siyasi çözüm bakımından da önemlidir."

"Gerek olursa Sayın Lavrov ile görüşürüm"

Çavuşoğlu, TSK'nin 9 Nolu Gözlem Noktası'nın güvenliğini sağlayacak konvoya yakın bir yerde dün taciz ateşi olduğunu ve 3 sivilin öldüğünü, 12 sivilin de yaralandığını hatırlattı. 

Milli Savunma Bakanlığının gerekli açıklamayı yaptığını anımsatan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Bu saldırıdan sonra Rus muhataplarımızla temasa geçtik. Genelkurmay Başkanımız muhatabıyla telefonda görüştü. Aynı şekilde diğer arkadaşlarımız da görüşüyor. Gerek olursa ben Sayın (Sergey) Lavrov ile görüşürüm. Eğer bu saldırılar ya da buradaki çatışmalar durdurulmazsa tabii ki Sayın Cumhurbaşkanımız (Recep Tayyip Erdoğan) da ihtiyaç olduğu zaman Sayın (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile görüşür. Şu anda Ruslarla her düzeyde temaslarımız var. Hem dünkü saldırı ve tacizle ilgili hem de İdlib'de genel bir ateşkesin tesis edilmesi, sükunetin sağlanmasıyla ilgili temaslarımızı sürdürüyoruz."

Çavuşoğlu, dünkü konvoyun görevinin 9 Nolu Gözlem Noktası'nın güvenliğini sağlama olduğunu aktararak, şu ifadeleri kullandı:
"Bu gözlem noktaları Rusya ve İran ile yaptığımız Astana mutabakatı çerçevesinde kurulmuştur. Dolayısıyla bunların burada gözlem noktası vardır. Şu anda bunu başka yere taşıma gibi bir niyetimiz de yoktur, görevini sürdürecek. Arkadaşlarımız güvenlikle ilgili gerekli tedbirleri, askeri tedbirleri alıyor. Sahada zaten istihbaratımız da mevcut. 

Burada rejimin de ateşle oynamaması gerekiyor. Biz burada kendi askerimizin ve gözlem noktalarımızın güvenliği için ne gerekiyorsa yaparız. Bu konuda kararlılığımızı herkes biliyor ama işin o noktaya gelmesini temenni etmeyiz. Bir an önce siyasi sürece ve diğer konulara odaklanmamız lazım. Önümüzdeki süreçte de bu konudaki çabalarımızı artıracağız. Zaten biliyorsunuz Türkiye-Rusya-İran üçlü zirvesi eylülde gerçekleştirilecek."

"İkinci Münbiç sürecine izin yok"

Suriye'de kurulması öngörülen güvenli bölge ve ABD ile tesis edilecek müşterek harekat merkezi hakkındaki son durumla ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, merkezle ilgili ABD'den uzmanların gelmeye başladığını, iki ülke askeri yetkililerinin çalışmalarının bölgede devam ettiğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, harekat merkezinin kurulmasını güvenli bölgenin tesisi için iyi bir başlangıç olarak değerlendirerek, gelecek dönemde güvenli bölgenin oluşması için hangi adımların atılacağının teknik düzeyde askerler arasında ele alındığını aktardı. 

"Burada hep söylediğimiz şudur: ABD'nin ikinci Münbiç sürecini işletmesine müsaade etmeyeceğiz." diyen Çavuşoğlu, "Türkiye'yi bir taraftan oyalayarak diğer taraftan terör örgütlerine silah verilmesini ve işi zamana yaymasını tolere etmemiz mümkün değil. Güvenli bölgeyle ilgili derinlik olsun, içeride kontrolün sağlanması olsun, gözlem noktaları, üsler olsun teknik konulardaki müzakerelerimiz devam ediyor. Anlaşılan konular var, anlamadığımız konular var." diye konuştu.

Çavuşoğlu, farklı düşünülen alanlarda müzakereleri sürdüreceklerini belirterek, "Olur, olur. Olmazsa zaten bizim kendi planımız var oraya girme konusunda. Hazırlığımız da var. O adımları atma konusunda da Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları nettir. Hiçbir tereddüdümüz olmaz." değerlendirmesinde bulundu.

Bazı ülkelerin Suriye'de rejimle veya başka ülkelerle angajmanı olabileceğine işaret eden Çavuşoğlu, "Bir ülkenin hele hele NATO'da müttefik olduğumuz ülkenin, bir terör örgütüyle ittifak kurması kabul edilemez. Zaten bizim şu anda mücadele ettiğimiz budur yani güvenli bölge dahil tüm çabalarımız esasen buradaki terör yuvalanmasını ortadan kaldırmaktır. Bu konuda kararlıyız." ifadelerini kullandı.

"Türkiye ve El Salvador karşılıklı büyükelçilik açmak istiyor"

Öte yandan Çavuşoğlu, konuk bakan Hill ile görüşmesiyle ilgili olarak mevkidaşını Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyetini ifade etti ve bunun El Salvador'dan Türkiye'ye dışişleri bakanı düzeyinde gerçekleştirilen ilk resmi ziyaret olduğunu vurguladı.

El Salvador'la ilişkileri Latin Amerika açılımı kapsamında daha da geliştirmek istediklerini söyleyen Çavuşoğlu, bölgesel örgütler çerçevesinde bu ülkeyle ilişkileri geliştirmek için gayret sarf ettiklerini aktardı.

Mevkidaşı Hill'in Ankara'ya "güzel bir haberle geldiğini" kaydeden Çavuşoğlu, "El Salvador, Ankara'da büyükelçilik açmak istiyor. Esasen El Salvador Cumhurbaşkanı (Nayib Bukele), Sayın Cumhurbaşkanımıza gönderdiği mektupta bu niyetini vurgulamıştı." diye konuştu.

Çavuşoğlu, El Salvador'un Ankara'ya açacağı büyükelçiliğe her türlü desteği vereceklerine işaret ederek, "Biz de bu adıma duyarsız kalamayız. Dolayısıyla Türkiye olarak en kısa zamanda El Salvador'da büyükelçiliğimizi açmak için çalışmayı başlatacağız. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla inşallah El Salvador'da büyükelçiliğimizi açacağız." ifadesini kullandı.

Hill: Ülkemizi daha iyi yerlere taşımak istiyoruz

Konuşmasına, El Salvador Cumhurbaşkanı Nayib Bukele'nin selamını ileterek başlayan Bakan Hill, ülkesinin Türkiye ile güçlenen dostluk ilişkilerinden büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.

Hill, "İki kültürü, kıtayı, düşünce biçimini birleştiren bu güzide ülkede bulunmaktan çok memnunum, burada çok şey öğreneceğimi düşünüyorum." ifadesini kullandı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün büyük bir devrim başlatarak Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğunu vurgulayan Hill, "Şu anda El Salvador'da dünyanın en genç cumhurbaşkanı ile bir devrim sürecindeyiz. Ülkemizi bu devrim sonucunda daha iyi yerlere taşımak istiyoruz. Bunu, dünyaya kapılarımızı açarak, farklı kültürleri öğrenerek, farklı ülkelerle ilişkilerimizi geliştirerek, farklı yatırım, ekonomi, sağlık ve kültür projelerini geliştirerek yapmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

Hill, Dışişleri Bakanı olarak yaptığı ilk resmi ziyaretlerden birinin Türkiye'ye olduğunu belirterek iki ülke arasındaki yakınlaşmanın tarihi bir yakınlaşma olduğunu ifade etti. 

Türkiye ve El Salvador arasındaki yatırım ve iş birliğine çok önem verdiklerini söyleyen Hill, "Cumhurbaşkanımız Sayın Bukele'nin de isteği iki ülkenin yakınlaşması, iki kültürün ve halkın birlikte ilerleyebilmesidir. Bunu, iki kardeş ve dost ülke olarak birlikte yapabiliriz." ifadelerini kullandı.

"Karşılıklı büyükelçilikler açacağız"

İki ülke ilişkilerini derinleştirmek için atılacak adımlara değinen Hill, şöyle devam etti:

"Öncelikle, Sayın Bakan'ın da (Çavuşoğlu) dile getirdiği gibi, karşılıklı büyükelçilikleri açacağız. Biz yakın zamanda Türkiye'de El Salvador büyükelçiliğini açacağız ve aynı şekilde Türkiye de El Salvador'da büyükelçilik açacaktır. Bu, Türkiye ile olan ilişkilerimizde büyük kolaylıklar sağlayacaktır. Biz Türkiye ile sadece ekonomik, kültürel ilişkiler açısından değil, her alanda ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz. Bunu bir açılım olarak değerlendiriyoruz. Özellikle Türk yatırımcıları ülkemize çekerek her alanda ilişkilerimizi geliştirmek istiyoruz."
Yorum Yazın