TİC Holding Header
  • USD 32.383
  • EUR 35.146
  • Altın 2323.394
  • BIST 100 8880.09
  • Siyaset

Lütfi Elvan'dan Dünya İnsan Hakları Günü mesajı

Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.
Lütfi Elvan'dan Dünya İnsan Hakları Günü mesajı
Fatma Güler - İSTANBUL / İHA - Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla yazılı olarak mesaj yayımladı.

10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin, 'İnsan Haklarının Anayasası' olarak tanımlandığını belirten Elvan, “Bu beyanname, insanın doğuştan sahip olduğu hak ve özgürlükleri tanımlamakta, her insanın yasa önünde eşit olduğunu, işkenceye, kötü muameleye ve onur kırıcı muamele veya cezalara tabi tutulamayacağını ilan etmektedir. Beyanname, İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda uluslararası toplum tarafından sürdürülen çabalara yol gösterici işlevini bugün de sürdürmektedir. Bu nedenle; 10 Aralık tarihi her yıl Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmaktadır” dedi.

Türkiye'de özellikle son on yıllık süreçte temel hak ve özgürlüklerin her alanda ve evrensel ölçülerde geliştirilmesine yönelik reformlar gerçekleştirdiklerini vurgulayan Elvan, “Bir tür sessiz devrim niteliğinde gerçekleştirilen bu reformlarla önemli mesafeler katedildiği yerli ve yabancı pek çok gözlemci tarafından kabul edilmektedir. Belirtilen dönem içerisinde bireyi merkeze alan ve devlet ile toplum arasındaki kopukluğu gidermeye çalışan politikalar üretilmiştir. Herkesin temel hak ve özgürlüklerden en geniş şekilde yararlanmasını sağlayacak düzenlemeler hayata geçirilmiştir. Farklı toplum kesimlerinin hassasiyetleri göz önünde bulundurularak geçmişten gelen mağduriyetler ortadan kaldırılmıştır.
Kuşkusuz insan haklarının korunması ve geliştirilmesi çabaları sonu gelmeyecek bir mücadeledir. Nitekim en ileride olduğu düşünülen ülkeler bile insan hakları bağlamında farklı sorunlarla karşılaşabilmektedir. Burada asıl önem taşıyan nokta; sistemin temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını ve korunmasını sağlayacak mekanizmalarla donatılmış olmasıdır. Son yıllarda yasal ve kurumsal düzeyde gerçekleştirilen reformlarla da bu konuda önemli adımlar attık. Bilgi edinme hakkının anayasal teminat altına alınması ve bu konuda görevli bir kurumun, Bilgi Edinme ve Değerlendirme Kurulunun oluşturulması, dilekçe hakkının kapsamının genişletilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumunun kurulması, temel hak ve özgürlüklere ilişkin konularda Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunabilme imkânının getirilmesi, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapmak amacıyla bağımsız bir insan hakları kurumunun, Türkiye İnsan Hakları Kurumunun kurulması bu kapsamda verilebilecek örnekler arasındadır. Bireysel şikayet başvurusu alma görevinin yanı sıra Türkiye İnsan Hakları Kurumunun ulusal önleme mekanizması olarak da yetkilendirilmiş olması, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi çalışmaları kapsamında son derece önemli bir yer tutmaktadır” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin, taraf devletleri, işkence ve kötü muameleyle mücadele amacıyla alıkonulma yerlerine düzenli ziyaretler gerçekleştirecek bir önleme mekanizması kurmak ya da belirlemekle yükümlü kılan İşkenceye Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesinin İhtiyari Protokolüne 2011 yılı içerisinde taraf olduğunun altını çizen Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, mesajının devamında şunları söyledi: “Protokol gereğince tesisi veya tayini gereken önleme mekanizmasının kurulmasına ilişkin çalışmalar sonucunda 2014 yılı ocak ayından itibaren Türkiye İnsan Hakları Kurumu ulusal önleme mekanizması olarak belirlenmiştir. Demokrasimizin güçlendirilmesi, insan hakları bilincinin geliştirilmesi, ihlallerin önlenmesi ve herkesin çağdaş yaşamın öngördüğü temel hak ve özgürlüklerden tam anlamıyla yararlanabilmesi için, bugüne değin yapılan çalışmalarımız aynı hız ve kararlılıkla devam edecektir. İnsan hakları alanında yapılan reformların uygulamaya tam olarak yansıtılabilmesi, ülkemizde yaşayan tüm insanların eşit bir şekilde tüm hak ve özgürlüklerden yararlanabilmesi bundan sonraki çalışmalarımızın temel hedefi olacaktır. Bunun için, yasal ve kurumsal düzeydeki gelişmelerle birlikte zihinsel bir dönüşümün gerekliliği ortadır. Eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri bu nedenle büyük önem kazanmaktadır. Bu faaliyetlerin sürekliliği ise istenen amaca ulaşmada hayati öneme sahip bulunmaktadır”.

10 Aralık İnsan Hakları Günü'nün tüm kurum, kuruluş, bireyler ve özellikle medya tarafından insanların insan hakları konusunda bilgilendirilmesi ve hak arama bilincinin geliştirilmesine yönelik bir fırsat olarak görülmesi gerektiğini bildiren Elvan, insan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği bir dünyaya ulaşılması temennisiyle herkesin 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutladı.

 
Yorum Yazın