ANKARA / İHA - MHP’li Akçay’ın önergesinin gerekçesinde şu ifadeler yer aldı: “13/5/2014 tarihinde meydana gelen ve 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciası nedeniyle ülkemizin gündemine gelen taşeronluk sorunu ve madencilerin çalışma şartları ile maden işçilerinin haklarıyla ilgili düzenlemeler bu kanun ana temel gerekçesidir. Ancak TBMM’ye 61 madde olarak gelen tasarı alt komisyonda önergelerle 106 maddeye çıkmıştır. Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmeleri sırasında sürekli eklenen önergelerle görüşmeler uzamakta bunun sonucunda da Soma’daki maden kazasında hayatını kaybeden veya bu kazadan etkilenen madencilerimizin mağduriyeti artmaktadır. Görüşülmekte olan Kanun Tasarısından 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9,10, 12, 14,16, 25, 43, 44 ve 64'üncü maddelerin ayrılarak ‘Soma Kanunu’ adıyla ayrı bir düzenleme haline getirilip Komisyonda öncelikli olarak görüşülüp sonuçlandırılmalıdır.”
AK Parti Hükümetinin Somalı madencilere verdiği sözü yerine getirmediğini söyleyen MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, “AKP, Soma’daki kazadan sonra işçilere; maden ocaklarının güvenli hale getirileceği, madenlerde taşeronluğa son verileceği, yeraltı çalışanlarının mali ve sosyal haklarının iyileştirileceği, yeraltı çalışanlarına erken emeklik hakkı verileceği yönünde sözler vermişti. 13/5/2014 tarihinde Soma’da meydana gelen maden faciasından sonra 61 madde olarak hazırlanan ve TBMM’ne sunulan, alt komisyonda eklenen önergelerle birlikte 106 maddeye ulaşan Torba Kanun Tasarısında bu düzenlemelerden birçoğu ya yer almamış, ya da eksik olarak yer almıştır” dedi.
Soma ile ilgili düzenlemeleri de eleştiren Akçay şunları söyledi:
“AKP Hükümeti maden işçilerine taşeronluk sistemine son verileceği yönünde söz vermesine rağmen torba kanunla taşeronluğu yaygınlaştırmaktadır. Tasarıyla yeraltındaki haftalık 45 saatlik çalışma süresi 36 saate, günlük çalışma süresi ise fiili olarak 6 saate indirilmiştir. Oysa madenlerde çalışan işçilerin mesai yerlerine gidip gelmesi günde ortalama iki saat sürmektedir. Dolayısıyla bir işçi günün 8 saatini yeraltında geçirmektedir. Dolayısıyla yapılan düzenleme ile işçilerin çalışma süresi azalmamış, aksine artmıştır. Tasarıyla yeraltı işçilerinde 55 olan emeklilik yaşı 50’ye düşürülmektedir. Oysa 50 yaşındaki bir işçinin yeraltında çalışması mümkün değildir. En az 20 yıldan beri yeraltı işyerlerinde sürekli veya münavebeli olarak çalışan ve bu işlerde en az 4 bin gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara yaş şartları aranmaksızın 8 bin 100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi yaşlılık aylığı bağlanmasına yönelik önergemiz AKP tarafından reddedilmiştir. Tasarıyla Soma’da hayatını kaybedenlerin ailelerinden birine kamuda istihdam hakkı verilmektedir. Ancak diğer maden kazalarında hayatını kaybedenlere bu hak verilmemektedir. Ayrıca kaza esnasında yeraltında çalışan ve onlarca arkadaşını kaybederek psikolojileri bozulan madencilerin kamuda istihdam edilmesine yönelik önergemizi reddetmiştir. Tasarıyla maden kazasının yaşandığı Soma Kömür İşletmelerine bağlı Eynez Maden ocağında çalışanlara belli bir süre ile aylık net ücretleri tutarında İşsizlik Fonundan ücret verilmektedir. Öncelikle bu ücretler İşsizlik Fonundan değil Hazineden verilmelidir. Ayrıca aynı iş güvenliği nedeniyle aynı şirketin Atabacası ve Işıklar maden ocaklarında da iş durdurulmuştur. Bu maden ocaklarında çalışanlara da bu ücret verilmelidir. Soma Kömür İşletmelerinde yeraltında çalışan maden işçileri ortalama 1200 ile 1400 TL arasında ücret almaktadır. Günümüz şartlarında bu ücretler çok düşüktür. Birçoğu bankalara borçlu olan madenciler, ekstra gelir getirmesi amacıyla hiç izin kullanmadan bir ay boyunca her gün madende çalışarak yaklaşık 400 TL üretim primi almaya hak kazanmaktadır. Maden ocağının çalışmamasından dolayı maden işçileri üretim primini alamamaktadır. Ayda 30 gün çalışarak üretim primiyle ailesini geçindirmeye çalışan madencilerimizin bu ücretle bankalara borcunu ödemesi ve ailesini geçindirmesi imkansızdır. Bu nedenle işçilere aylık net maaşlarının yanında üretim primi de ödenmelidir. AKP Hükümeti yeraltı maden ocaklarının İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa uygun hale getirileceğine yönelik söz vermesine rağmen tasarıda bu yönde hiçbir düzenleme yapılmadığı gibi yeraltında çalışan iş güvenliği uzmanlarının istihdam, aylık, çalışma koşulları mali ve sosyal haklarının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bütçesinden karşılanmasına yönelik önergemiz de iktidar tarafından reddedilmiştir. Yer altı çalışanlarına asgari ücretin üç katı oranında maaş verilmesine yönelik kanun teklifimiz komisyonda beklemektedir.”
