Mladen Zrilic "Eski profesyonel voleybol oyuncusuyum. İsviçre, Lübnan, Hırvatistan, Avusturya, Romanya gibi pek çok ülkenin takımında oynadım. Katar'a birkaç yıl önce profesyonel sporcu olarak geldim ve burada profesyonel voleybol oyuncu olarak kariyerimi noktaladım, sonrasında voleybol koçluğu yapmaya başladım. Basra Körfezi'ndeki bu zengin ülkenin nasıl geliştiğini ve her kesimde ilerlediğini "ilk elden" gördüm. İlk etapta Katar’daki hayatı mistik, ilginç ve heyecan verici olarak tanımladım. Katar'a gelenler başta zor anlar yaşarlar, ilk aylarda ya Katar'dan ayrılırlar ya da kendileri işe girip daha iyi hayat bulmaya çalışırlar. İstanbul'da yaşayan kız arkadaşım sayesinde Türkiye ile bağlantım başladı. Türkiye ile Katar'ın iyi ilişkiler sürdürmesinden ve birçok Türk şirketinin Katar'da iş yapmasından mutluyum. Yakında birkaç otel, Fairmount ve Raffles gibi oteller de açılacak." dedi.
Mladen Zrilic açıklamalarına şöyle devam etti "Katar Dünya Kupası'na hazır mı derseniz; Katar tüm statları bitirdi, şimdi de dünya kupası için her şeyin hazır olması için otelleri ve sokakları bitirmeye çalışıyorlar. Şehirde büyük bir kalabalık olacak, dürüst olmak gerekirse Katar'ın henüz hazır olmadığını düşünüyorum çünkü bu kadar küçük bir alanda her şeyi organize etmek çok zor olacak. İlginç olacak çünkü bir gün içinde iki maç izleyebileceksiniz. Stadyumlar nispeten birbirine yakın. Birçok Türk polisi, asayiş ve barışın korunmasına yardımcı olmak için Katar'a geliyor. Doha, ablukanın ardından ekonomisini güçlendirdi Katar zor bir durumu zafere dönüştürdü. Basra Körfezi'nde Haziran 2017'den bu yana devam eden ve resmi Doha'nın mümkün olan en iyi şekilde yararlandığı gergin durum kısaca böyle anlatılabilir. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır'dan oluşan dörtlü, Katar'ın 13 talebini karşılamaması üzerine iki yıl önce abluka uyguladı. O zamana kadar özellikle önemli gıda ürünleri olmak üzere komşu ülkelerden veya bu ülkeler aracılığıyla ithalata bağımlı olan Katar, taleplere uymadı ve o zamana kadar düşünülmeyeni yaptı, kendine döndü ve krizin sonuçlarını aşmak için alternatif çözümler buldu. Uçakla getirdikleri çölün ortasına bir inek çiftliği kurdular ve şimdiye kadar kendi ihtiyaçlarının yaklaşık yüzde 75'ini karşılamayı başardılar. Süt ve gıda ürünlerini yıl sonuna kadar ihraç etmeye başlamayı planlıyorlar. Katar'ın zenginliği sayesinde sıvılaştırılmış doğal gaz sayesinde ekonomisi büyümeye devam etti. Bunda ne kadar başarılı oldukları, 2017'de yüzde 1,6 olan reel GSYİH büyümesinin 2018'de yüzde 2,4 olarak tahmin edilmesiyle gösteriliyor". dedi.
Ebru Aygün