TİC Holding Header
  • USD 32.377
  • EUR 34.976
  • Altın 2324.157
  • BIST 100 8880.09
  • Yaşam

Sıcak yorgunluğu ve çarpması kalp krizi nedeni

Vücut ısısı arttığı zaman, ısıyı düşürmek için vücut yüzeyine yakın atardamarlar genişliyor ve kan dolaşımı artıyor.
Ancak, bunun mümkün olabilmesi için kalbimizin daha hızlı çalışması gerekiyor. Bu da kalbimizin yükünün artması anlamına geliyor. Aşırı sıcaklarda vücut ısısı düşürülemezse, sıcak yorgunluğu, hatta sıcak çarpması ortaya çıkabiliyor.

Sıcak yorgunluğu ve çarpması sağlıklı kişilerde de olabilmekle birlikte, kalp hastalarında daha sık görülüyor. Çünkü, vücudun soğuması, ancak kalp hızının artışıyla mümkün olabiliyor. Kalp hastalarının kalbi bu duruma zor ayak uydurabiliyor. Sonuçta, sıcak yorgunluğu ve çarpması, örneğin kalp krizine neden olarak, kalp hastalarında ölümcül bile olabiliyor.

Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl, aşırı sıcaklarda kalp hastalarının yaşamlarını kurtaran 6 püf noktasını anlattı:

1- Vücut ısısını düşürmek için soğuk çorba
Sıcak havalarda vücut ısısının ayarlanabilmesi için vücut yüzeyine yakın atardamarların iç organlara nazaran daha çok kanlanması gerekiyor. Yemek yedikten sonra dolaşımdaki kanın önemli bir miktarı sindirim sistemiyle ilgili organları kanlanması için kullanılıyor. “Bu nedenle, sıcak havalarda, sindirimi kolay olan gıdalar tüketilmeli ki dolaşımdaki kanın çoğu sindirim için kullanılmasın.” diyen Doç. Dr. Tayfun Açıl, zeytinyağlı gıdalar, sebzeler ve meyvelerin sindiriminin nispeten daha kolay olduğuna dikkat çekerek, “Bunun dışında, soğuk olarak hazırlanan ve tüketilen çorbalar da vücut ısının düşürülmesine katkıda bulunabiliyor. Pişirme usulü olarak da haşlama, buğulama ve ızgara yöntemleri tercih edilmeli.” diyor.

2- Ayran ve meyve suyunun tuz ile şeker miktarlarına dikkat
Vücut ısısının ayarlanması ve organlarımızın yeterince kanlanması için dolaşım sistemimizin de uygun şekilde sıvıyla desteklenmesi gerekiyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl, yeterli miktarda su içmezsek kalbimizin daha hızlı ve güçlü atmak zorunda kaldığını belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: “Bu da özellikle kalp hastalarında, kalbe ilave yük anlamına geliyor. Bunun yanı sıra tansiyon düşüklüğü oluşabiliyor. Bu nedenle beynin kanlanması belirgin derecede azalırsa, bayılma görülebiliyor. Günlük su ihtiyacı kabaca şu formülle hesap edilebilir: Vücut ağırlığıx32 gram. Örneğin, 70 kg ağrılığındaki bir kişinin günlük su ihtiyacı (70x32 gram) 2.31 litredir. Sıvı ihtiyacını karşılamak için en ideal içecek su olmakla beraber, ayran ve taze sıkılmış meyve suları gibi içecekler de tercih edilebilir. Ancak, bunların miktarını belirlerken, ihtiva ettikleri tuz ve şeker miktarlarına mutlaka dikkat etmeli. Sıvı kaybını arttıracakları için çay, kahve ve alkol gibi içecekleri de mümkün olduğunca kısıtlanmalı.”

3- Spor yaparken su içmek şart
Kalp hastaları yaz mevsiminde de mutlaka egzersiz yapmalılar. Ancak, dışarıda spor yapacaklarsa, bunu günün serin bir saatinde gerçekleştirmeleri gerektiği uyarısında bulunan Doç. Dr. Tayfun Açıl, “En iyisi ise evi, kapalı ve havalandırması iyi olan spor salonlarını veya spor yapılabilecek havuzları tercih etmek olacaktır. Özellikle sıcak havalarda spor esnasında su tüketilmesi de çok önemli. Kalp hastaları, bu noktalara dikkat etmezlerse, sıcak havalarda spor yaparken dolaşım sistemleri etkilenebiliyor ve bayılma, ritim bozukluğu ve kalp krizi gibi ciddi tablolar ortaya çıkabiliyor.” diyor.

4- Aniden havuz veya denize atlamamalı
'“Sıcak havalarda uzun süre dış ortamda bulunup sonra aniden soğuk suya atlama (havuz, deniz vs.) sonucunda ölümcül ritim bozuklukları oluşabiliyor.” Uyarısında bulunan Doç. Dr. Tayfun Açıl, bunun nedenini şöyle anlatıyor: “Vücut ısısı arttığında vücut yüzeyine yakın atardamarlar genişliyor. Aniden soğuk suya atlandığında ise bu damarlar aniden büzüşüyor. Özellikle, vücut ısısıyla su ısısı arasındaki fark çok olduğunda, otonom sinir sistemi kan dolaşımını soğuk ortama göre ayarlayamıyor ve bu nedenle ölümcül olabilecek ritim bozuklukları gelişebiliyor. Kalp hastalarında bu risk daha da yüksek oluyor. Bu nedenle suyun ısısına vücudu alıştıra alıştıra suya girmek gerekiyor. Özellikle kalp hastalarının, güneşin ışınlarının yeryüzüne en dik geldiği saatlerde güneşlenmemeleri de çok önemli.”

5- Evde ısı düzeyi 18-21 derece olmalı
Özellikle kalp hastalarının evlerinde en uygun ısı olan 18-21 0C’yi sağlayabilmeleri için mutlaka klimalardan faydalanmaları gerekiyor. Sıcak havalarda serin olan tatil yerleri (örn. yüksek rakımlı yerler) tercih edilmeli. Alışveriş için de nispeten daha serin olan alışveriş merkezlerine gidilmeli.

6- İlaçlar mutlaka hekimin kontrolü altında alınmalı
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Tayfun Açıl, diüretik ve beta blokör özelliğe sahip ilaçların mutlaka doktorun bilgisi dahilinde kullanılması gerektiğine dikkat çekerek bunun nedenini şöyle sıralıyor: “Sıcak havalarda sodyum ile potasyum gibi su ve elektrolitlerin kaybı fazla oluyor. Diüretik adı verilen idrar söktürücü ilaçlar da su ve elektrolit kaybına neden oluyor. Dolayısıyla, yaz aylarında diüretik kullanan hastalarda su ve elektrolit kaybı aşırıya kaçabiliyor. Bu da, dolaşımı olumsuz bir biçimde etkileyeceği için vücut ısısının korunmasını zorlaştırıyor. Ayrıca, kalp kasının ve diğer kasların işlevi için gerekli olan elektrolitlerin aşırı miktarda azalması sonucunda, sırasıyla, kalp ritim bozuklukları ve kas krampları görülebiliyor. Beta blokör adı verilen ve kalbin hızlanmasıyla güçlü kasılmasını engelleyen ilaçlar da dolaşım üzerindeki etkileri nedeniyle vücut ısı ayarını bozabiliyor. Bu nedenle ilaçlar mutlaka hekim kontrolünde alınmalı, sıcak havalarda su ve elektrolit kaybını önlemek amacıyla bol su içilmeli ve elektrolit kaybının durumuna göre potasyumdan zengin meyveler tüketilmeli.”

Sıcak yorgunluğu ve çarpmasının belirtileri neler?
Sıcak yorgunluğunda;  aşırı terleme, yorgunluk, güçsüzlük, kas krampı, baş ağrısı, sersemlik ve bayılma gibi sorunlar gelişebiliyor.

Sıcak çarpmasında ise; vücut ısısında artış (>41.7 0C), nabızda artış, kırmızı ve kuru cilt, zonklayıcı tarzda baş ağrısı, şuur bulanıklığı, bulantı, kusma gibi yakınmalar gelişiyor.
Yorum Yazın