Hele dost canlılığına gelince kimse laf edemez bence. Yapılan iyiliği ve dostluğu hiçbir zaman unutmayan biridir Yüksel ağabey...


MÜTEVAZİ İŞADAMI
Merhaba sevgili Ogün okurları, geçen hafta yazmayı düşündüğüm ancak rahmetli dostum Hasan Doğan'ın aniden aramızdan ayrılması ile değiştirmek zorunda kaldığım bir portremizde bu hafta çok sevip saydığım kıymetli dostum ve ağabeyim Yüksel Mermer var. Yüksel Mermer'i hemen herkes tanır, kendisi yılların otomotivcisi ve sanayicisidir.

Mazda'yı Türkiye'ye getiren tanıtan sevdiren işadamımız ve Türkiye Otomobil Satıcıları Dernek Başkanıdır aynı zamanda. Tabii iş alanı sadece otomobil değil inşaat, otobüs işletmeciliği, memleketi Kırşehir'deki fabrikaları ve Carusel alışveriş merkezi gibi birçok alanda faaliyet gösteren Mermerler Şirketler zincirinin Yönetim Kurulu Başkanı'dır.

Kendisi ile 1976 yılında tanıştım, babası rahmetli Muzaffer Mermer de sağ idi. İlk ticaretimiz o yıllarda sattığı Skoda kamyonetlerden alarak başladı. Bendeniz de o yıllarda sanayici idim, arabaları fabrikamıza almıştık. Bu şekilde başlayan dostluğumuz yıllarca sürdü. 1984 yılında Mermerler Şirketi'nin genel satıcılığını yaptığı Mazda arabalarının bana bayiliğini vermek istediğinde, hiç düşünmeden kabul ettim.

 

DUAYEN SANAYİCİ
Bayiliğimiz yıllarca devam etti ve sanırım Mermerler kadar da bizde o yıllarda araba sattık. Daha sonra şimdi siz okurlarıma anlatamayacağım ancak günün birinde uzunca izahat edeceğim sebeplerden dolayı Mazda'nın satıcılığını bıraktık.

Ancak şu kadar söyleyeyim bırakma sebebimiz ne araba satışlarında yavaşlama ne de Mermerler'le bir problemden kaynaklı değil tamamen şahsi sebeplerdi. O yıllardan sonra daha da yakın dost olduk ve bence esas Yüksel Mermer'i o zaman daha iyi tanımak kısmet oldu.

Son derece ağır başlı mütevazı bir insandır Yüksel Mermer ne oldum demeyen alçak gönüllülükte birisidir. Kendisinden yaşça küçük olduğum için kendisi bile fark etmemiştir ama ben çok şey öğrendim Yüksel ağabeyden. Gerektiğinde sert ve katı kuralcı idi. Gerektiğinde de yumuşak ve esnek, kısaca tam bir tüccardı.

Ticaretimiz bittikten sonra da ne zaman arasam sorsam hemen cevap verdi, asla atlamadı hatır bilen birisi olarak hep gönlümdeki yerini korudu. Babası Muzaffer Mermer'in oğlu idi kısaca. Zira rahmetli Muzaffer Mermer de öyle güzel bir insandı. Dışarıdan bakan ve çok iyi tanımayanlar için eli sıkı ve kuralcı görünseler de, aslında iyi tanıyanlar ne kadar bonkör olduklarını bilir. Hele dost canlılığına gelince kimse laf edemez bence.

Yapılan iyiliği ve dostluğu hiçbir zaman unutmayan biridir. Sektörlerindeki birçok firmaya göre daha temkinli davranırlar aile olarak ve reklâmı da mecbur kalmadıkça kullanmazlar. Bir gün Yüksel ağabey yeter, reklâma biraz daha ağırlık ver dediğimde, oturup bana öyle bir maliyet hesabı yapmıştı ki nerede ise tamam ağabey bence biraz daha da kıs reklâmı diyecektim.

GÜÇLÜ AİLE BAĞLARI
Bence en önemli tarafları Yüksel Mermer ve kardeşlerinin birbirine olan saygı ve hiç dejenere olmamış, sapasağlam aile bağları idi. Kısaca birtakım iş dünyası ve sosyetemizin içinde olduğu kaos ve dejenerasyonu Mermerler Ailesi'nde göremezsiniz, onlar daha çok iş dünyası ve sosyetenin içinde olup da dejenere olmamış insanlardandır.

Anadolu'dan geldiklerini hiç inkâr etmemişlerdir. Şimdi belki bu satırlarımı kimi okurum amma da yağcılık yaptın diye, gülerek okuyacak ama inanın 1987 den bu yana ne ticaret yaptım ne de en ufak dostluk dışında bir işim oldu.

Ben satırlarımı sizlere yazarken içimden geldiği gibi yazıyorum ve de kimseye benim boyun borcum yok. Bu yazdığım 5. portrem ve farkında iseniz 3 portremde rahmetli olmuş insanlardan oluşuyordu. Eh sevgili okurlar, ilerleyen haftalarda öyle portrelerde yazacağım ki, siz o zaman beni daha iyi takip edeceksiniz dedikten sonra portremize devam edelim.

Yüksel Mermer birçoğu gibi İktidar'a yağcılık yapıp sonra arkadan konuşup kuyu kazanlardan değil. Bildiği doğruları söyleyen iş adamlarımızdandır. Şu sıralarda Mazda'yı Japon'lara bırakıp (mutlaka hakkını kuruşuna kadar almıştır) Çin'den Chrey'yi getirerek sektöre 0' dan yeni bir otomobil daha sokup, çalışmalarına devam ediyor.Vergisini ödüyor, sözünü esirgemiyor, ülkesini seviyor.

Ülkemizdeki son yaşanan karışıklıklara da üzülüyor ama kendi adına değil ülkesi adına. Zira o zaten Yüksel Mermer olmuş artık. Hafta'ya yeni bir portre'de buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın...

 

OGÜN/20-26.Temmuz.2008/Sayı:82/Sayfa:14

Gazete baskısı için tıklayınız.