Bu hafta sizlere ''Bir Portre''de yine hepinizin yakından tanıdığı bir büyük sanatçıyı İbrahim Tatlıses'i anlatacağım. Tabi ki tanıdığım bildiğim dostum İbrahim Tatlıses'in ''Bir Portre''sini çizeceğim.

YERİ DOLDURULAMAZ SANATÇI
İbrahim Tatlısesi anlatmak sanırım çok kolay bir şey değil, zira bir insanı tanıdığınızda onu başkaları gibi görme şansınız olamıyor. Dışardan bakıldığında İbrahim Bey'i şanı şöhreti ile değerlendirip daha ne olsun diyebilirsiniz ama ben onun geçen yıllarda çektiği acılara da şahit olduğum için rahatlıkla diyebilirim ki Tatlıses şöhretin acı bedelini fazlası ile ödemiş bir sanatçıdır

İbrahim Tatlıses'i 1983 yılında tanıdım. Yine bugünkü gibi sanatının zirvesinde idi dev sanatçı o yıllarda da. Tabi o yıllarda tek TV kanalı vardı o da TRT idi. Dolayısı ile şimdiki gibi kanallar olmadığından sanatçıları izleme yerimiz sadece gazinolardı. Bu gazinolarında en aranılan sanatçılarından biri bu büyük sanatçı İbrahim Tatlıses idi. İbrahim Bey'i tanıdığımda o yıllardaki ortağı ve menajeri Hasan Bora ile beraberlerdi. Maçka'da bir gece kulüpleri ve onun üstünde de ofisleri vardı. Bu ofis Türkiye'nin tüm şöhretli sanatçılarının buluşma yeri idi.


 

ATİLLA KAYA'YA SAHİP ÇIKTI
Ben o yıllarda Anadolu Hisarı'nda Kale Restoran'da şarkı söylerken sesini çok beğenip tanıştığım bir genci (geçenlerde kaybettiğimiz Atilla Kaya'yı) Hasan Bora ve İbrahim Tatlıses'e getirip bu gence sahip çıkın iyi bir ses diyerek teslim etmiştim. Sağ olsun İbrahim Bey de onu alıp şöhret yapmıştı. Ancak bazen şöhret de insanı pisliklerden uzak durmaya yetmiyor olacak ki Atilla'ya bu şöhret bol geldi ve hiç mutlu olmadan bu hayattaki misyonunu tamamlayarak dünyamızı hak etmediği şekilde terk etti. Allah rahmet eylesin. Hâlbuki ilk tanıdığımda o genç delikanlının gözleri öyle ışık dolu idi ki.

Bazen yazılarımı yazarken geçmişten duygulanıp, ''Bir Portre''min dışına kaçıveriyorum ama İbrahim Tatlıses'in de o dev şöhret ve büyüklükten sıkıldığını ve istediği mutluluğu ve sadeliği yeterince bulamadığını da düşünmüyor değilim.

ŞÖHRETİN BEDELİNİ ÖDEDİ      
İbrahim Tatlıses i anlatmak sanırım çok kolay bir şey değil, zira bir insanı tanıdığınızda onu başkaları gibi görme şansınız olamıyor. Dışardan bakıldığında İbrahim Bey'i şanı şöhreti ile değerlendirip daha ne olsun diyebilirsiniz ama ben onun geçen yıllarda çektiği acılara da şahit olduğum için rahatlıkla diyebilirim ki Tatlıses şöhretin acı bedelini fazlası ile ödemiş bir sanatçıdır.
       
Ama duyguludur, dost biridir kısaca iyi bir insandır. Ama sanatçılığına gelince kim ne diyebilir ki sanatına, Allah vergisi sesine. Tatlıses'e yıllar içinde ne rakipler çıkardılar hepinizin malumu ama hiç biri tutmadı niye mi, böyle büyük sanatçıların asla rakipleri olmuyor da ondan. İbrahim Tatlıses gibi bir ''Dev''e ancak yine İbrahim Tatlıses rakip olabiliyor.

 

HOVARDA BİRİSİDİR
İbrahim Bey her şekilde hovarda biridir, zamparadır bu nedenle hovardadır. Çok büyük paralar kazanmış olmasına rağmen parayı iyi kullanmayı asla bilemediği için de aynı zamanda para zamparasıdır. Aynı kadınlar gibi İbrahim Bey parayı da hovardaca harcar. İnanın bu yüzden de şu an Türkiye'nin sayılı zenginlerinden biri olması lazımken sanıyorum o düzeyde bir mal varlığı da yoktur.

 

SİYASETE GİRMEMELİYDİ
Tatlıses'in sanatçılığına sanıyorum kimsenin söyleyebileceği hiçbir şey yoktur ve olamaz. Zira o Ülkemizde yetişmiş büyük bir dev sanatçı ve muhteşem bir sestir. İbrahim Bey'in çalkantılarla dolu özel hayatı ise onun yaşam şekli ve tercihidir ki buna kimse bir şey diyemez. Belki onun yerinde bizler olsa idik çok daha fazla birbirine giriftar bir yaşam şeklimiz olurdu. O yine Anadolu çocuğu olması, o kültürle yetişmesi nedeni ile dev ekranındaki hayatını bunca sunulan şaşalı hayata rağmen en az dejenere etmeyi başarabilmiştir.
          
İbrahim Tatlıses'i bana eleştir deseniz ilk söyleyeceğim şey siyasete girmesidir. Tabi ki bir sanatçının siyasete girmesi eleştirilemez tam tersi takdir edilir ancak İbrahim Bey'in yapısının siyasete uygun olmadığı kanısındayım. Bu yüzden de siyasete her girmeyi düşündüğünde başarısız olması veyahut başarılı olamayacağını bildiği halde yanlış adaylıkları da bence şansı olmuştur.


         
SAYGILI VE SEVECENDİR
İbrahim Bey 7'den 70'e herkese saygılı ve sevecen olmayı başarabilmiş birisidir. Kimse onun büyüklerine saygısız davrandığını görmemiştir. Zaman zaman TV kanallarındaki programlarında sivri dilli ve ağzına geleni söyler bir tavır takınsa da, bu hali kimseye fazla batmaz zira o bir İbrahim Tatlıses'dir. Nasıl Türk Sanat Musikisi'nin devi rahmetli Zeki Müren hep bizim için gelmiş geçmiş en büyük sanatçı ise ve onun yaşamı hiç umurumuzda olmadı ise, aynı şekilde İbrahim Tatlıses de Halk Müziği ve Fantezi müziğin devidir ve asla yeri doldurulamayacaktır.
         
 

Fuar gazinolarının gözde sanatçısı İbrahim Tatlıses sanat dünyasının ünlü isimleriyle afişlerden hiç inmedi. Mütevazi kişiliğini hiç kaybetmeyen sanatçı basın toplantısı ya da tanıtımlarda kendi elleriyle davetlilere kebap yapıp ikram etmesiyle tevazusunu zirveye taşıdı.


Ben kendimce bu dev sanatçı için ''Bir Portre'' çizmeye çalıştım. Sanatına daima hayran olduğum bu kıymetli dostum için söylenecek çok da kelime yoktur sanıyorum zira Tatlıses'in sanatı ortada hepimizin malumu. Hepimizin sanatına ve sesine hayran olduğu bir koca çınar. Allah ona ömürler versin zira İbrahim Tatlıses gibi sanatçılar kolay kolay gelmiyor artık dedikten sonra haftaya yeni ''Bir Portre''de buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın.

 

 

 



birportre@ogunhaber.com


CRA-23.Kasım.2008 Pazar - 05:07:00

Gazete baskısı için tıklayınız.