Bu hafta ''Bir Portre''mizde tanımaktan onur duyduğum, değerli bir dost ve kıymetli devlet adamımız İstanbul Valisi Sayın Muammer Güler'in bir portresini çizeceğim sizlere.

1949 yılında Mardin'de dünyaya gelen ve kimsenin bilmediği üzere tecrübesiz olarak değil de kamu görevinin 20. yılında İstanbul'a atanan İstanbul Valisi Muammer Güler, görevine başladığından bu yana istikrarı kadar güler yüzü ile de vatandaşın sevgisini kazandı.


Sayın Vali Muammer Güler'i 1992 yılında tanımak kısmet oldu bana. O yıllarda kendisi şirin İllerimizden Niğde'de Valilik görevini yürütmekte idi. O yıllardaki kıymetli dostum ve ağabeyim Niğde Milletvekili Rıfat Yüzbaşıoğlu'nun ısrarlarını kıramayarak, başında bulunduğum bir çocuk mağazaları zincirinin Niğde şubesini hazırladıktan sonra açılışı için gittiğimiz Niğde'de tanıştım kendisi ile. Bizlere Niğde'de o kadar yakın davrandı ki bu ilimize yaptığımız bu yatırım bile onu heyecanlandırmaya yetmişti.
Muammer Güler, ''tüm iş adamlarının Valiliğini yaptığı bu güzel ilimize yatırımla gelmesini istiyor ve elimden gelen tüm imkanları sunarım'' diyordu ve ekliyordu, ''yeter ki yatırım gelsin.''


NİĞDE YILLARI
Daha sonra kalabalık bir milletvekili gurubu ve Sayın Valimiz ile mağazanın açılışını yaptıktan sonra beni zorla Milletvekillerimiz ile beraber Niğdespor'un sahasında oynanan lig maçına getirdi.


Muammer Bey ve maçı izleyenler, ''yatırımcı geldiniz, Niğde sporumuza da bir jest bekliyoruz'' deyince o gün hatırı sayılır da bir bağış yapmıştım şirketler gurubumuz adına. Bunu niye yazdım biliyor musunuz? Şayet Valim bu bağışı daha önce söylese Niğde milletvekili Rıfat Yüzbaşıoğlu ile beraber belki o an için kem küm ederdim ama stat da o atmosferde asla bir şey diyemezdim.
Sayın Vali kısaca çalıştığı için kazandırdı o bağışı tabi ki ama kesinlikle tuttuğunu koparan bir yöneticidir.


HEP ARANAN OLDU
Aynı zamanda da son derece kibar beyefendi, görevini layığı ile yapan çalıştığı tüm ilerdeki insanların kalbinde taht kurup ayrıldığında hep aranan bir devlet adamıdır. Niğde'de görev yaptığı sürede zaman zaman o yıllarda daha ufak olan çocukları Barış ve Burcu'ya değerli eşi Neval hanımefendi ile gelip hediyeler aldığında mağaza çalışanları beni bizzat arayarak Vali Bey geldi, alış veriş yaptı ne yapalım dediğinde ya ikram yapın ya da ilave hediye verin dememe rağmen bu teklifi dahi asla kabul etmeyerek aldığı her şeyin bedelini tam olarak ödemiş ve ''bana ikram yapacaksanız buradan fakir fukara birkaç çocuğu giydirin bana en büyük jest bu olur'' diyerek de asaletini göstermiştir. Sayın Vali'nin bu talebi de o yıllarda birçok fakir çocuğu giydirme zevkini yaşatmıştı bize.


HİÇ DEĞİŞMEDİ
Sayın Güler ile o yıllardan sonra dostluğumuz hep devam etti. Zaman buldukça ben aradım hal hatır sordum. Bazen muhtelif gece ve düğünlerde karşılaştık. Her seferinde ilk tanıştığım Vali Muammer Güler ne ise hep aynı kaldı. Niğde'den Gaziantep'e oradan Samsun'a ve son olarak da İstanbul'a atandığında ne zaman arasam hemen geri dönüp aradı hal hatır sordu, grafiği ne kadar yukarıya doğru da ilerlese de kendisi hep aynı sevecenlikte ve sıcaklıkta karşıladı beni. Daha sonra onu tanıyan konuştuğum herkes de bana aynı şeyi söylediler. ''Muammer Güler yani Sayın Vali adam gibi bir adam ve çok iyi de bir devlet adamıdır.''


ÇİZDİĞİ YOLDA İLERLİYOR
Sayın Vali ile geçtiğimiz aylarda bir Milletvekilin kızının düğününde karşılaştık. Baktım ki kocaman İstanbul'umuzun Valisi yine aynı tevazu, yine aynı saygı ve yine aynı güzellikte hiç değişmeden çizdiği yolda ilerliyor. Kendisinin yüzüne asla şimdi yazdığım portremdeki sözleri söylemedim, biliyorum ki söylese idim, belki yüzüme söylemezdi ama içinden, ''yalakalık yapmana gerek yok, ben görevimi yapıyorum sadece'' derdi. Bu yüzden de İstanbul gibi dev bir metropol şehrin böyle bir Valisi olduğu için mutlu olması gerektiğini düşünüyorum ve Sayın Vali Muammer Güler'e de görevinde başarılarının devamını canı gönülden diliyorum.



Valilik yaptığı süre içinde önemli olaylarla karşılaşan İstanbul Valisi Muammer Güler, Türkiye'nin en büyük şehrinin idari ve siyasi arenasında mükemmel bir idareci kimliği ile öne çıkıyor. İstanbul'un bir yandan kent yönetimi ile uğraşırken bir yandan da İstanbul'un sanatsal ve kültürel değerlerini layık olduğu yere taşımaya özen gösteriyor.

ACI KAYBI
Bu arada Sayın Vali'nin annesi Lütfiye Güler hanımefendinin vefat ettiği haberini aldım ve çok üzüldüm bu vesile ile satırlarımdan rahmetli merhume Lütfiye hanımefendiye yüce Allah'tan rahmet, Sayın Vali ve ailesine de başsağlığı ve sabır dilerim.


Haftaya yeni ''Bir Portre''de buluşmak üzere sağlıcakla kalın sevgili okurlar.

 

 

birportre@ogunhaber.com


CRA-15.Aralık.2008 Pazartesi - 05:02:00

Gazete baskısı için tıklayınız.