"Erbakan Hocamı, Ergenekoncular zehirleyerek öldürdü" demişti bir ay önce.
Belge ve bilgilerini toplamış, gelmişti. Canlı yayında belge göremedik.
Özal'ın ölümündeki zehirlenme şüphesiyle, Ecevit'in hastalığındaki polemiklere yaslanmıştı.
Ama iddiasında ısrarlıydı. Bir doktordan söz etti yayın süresince. İsmi öğrenmek için, Ecevit'in hastalığını adres gösterdi. Ve anlayan anladı!
Bu Doktor, Erbakan'ın evine girer çıkarmış.
"Bu mu delil" dedi, binlerce Objektif seyircisi. Ceylan geri adım atmadı.
Erbakan ilaçla, bedenine enjekte edilen her ne ise o illetle, adım adım ölüme sürüklenmişti.
Erbakan'ın çöküşüne tanıklık eden Ceylan, neden o günlerde şüphe denizine dalmamıştı, bilinmez.
İddianın sahibi ve yılmaz savunucusu Hasan Hüseyin Ceylan, dilerim, bize söylemediklerini, göstermediği belgeleri herhalde savcılardan sakınmaz.
Bana inandırıcı gelmedi ama burası Türkiye, olmaz, olmaz!

******

Devlet oyunu bozmalı
Türkiye'de yaratılmak istenen, bir Sünni-Alevi çatışmasıdır. Tarih boyunca yaşanmamıştır, ama yaşanması için büyük senaryolar yazılıyor.
Kirli senaryolar tutmayınca yenisi piyasaya sürülüyor. Yeni Reyhanlılar yaşatılmak isteniyor.
Aleviler kışkırtılıyor, her olayın içinde zarar görsünler isteniyor. Ve maalesef, gencecik insanlar ölüyor.
Ne uğruna?
Kimin için?
Neden?
Başbakan Erdoğan da aynı tehlikeye işaret ediyor.
Adıyaman konuşmasında, yaratılmak istenen Sünni-Alevi çatışmasının altını çizdi ve uyardı.
Demek ki, Başbakan Erdoğan'ın elinde önemli istihbarı bilgiler var.
Birileri Türkiye'yi karıştırmak isteyebilir.
Önlemleri almak, olayları yaşanmadan önlemek Devlet'in görevidir.