Farklılıklarımız uçuruma dönüşüyor. Kimse karşısındakini anlamak istemiyor.

Kör bir bakış, bizi bizden koparıyor. Düşman oluyoruz bizim gibi düşünmeyene.

Karşı düşüncedekilerinde haklı tezleri olduğunu görmezden geliyoruz.

Tek tip düşünce, aynı tornadan çıkmış gibi herkes biz gibi olsun derdindeyiz.

Ve biz aynı evdeyiz, farklı odalarda olsak da. Aynı çatı altında yaşamak ve düşman olmak!

O çatı altında huzur olur mu? Yan odadakini düşman görmek, karşılaştığında sırtını dönmek ve selam vermemek!

Bu haldeyiz ne yazık ki.
İlerisi daha da karanlık böyle giderse.
Biz ‘’toplu’’ ne varsa beceremiyoruz.
Toplu ulaşım, toplu yaşam ve futbol da buna dahil… Kaybedenler kulübü!
Evet... Takke düştü,  kel göründü.

Ayakkabı kutuları, "Hırsız" nidaları, Kanunsuz dinlemeler, "Diktatòr" nitelemeleri, "Tek adam" suçlamaları…

Bunların hiçbiri para etmedi ve Erdoğan kayasına çarparak paramparça oldu.
Erdoğan açık ara kazanandır, bu seçimlerde.

Kaybedenlerse; CEMAAT, KILIÇDAROĞLU, SARIGÜL, MUHALİF GAZETECILER, ERDOĞAN GİDİYOR SANAN MEDYA PATRONLARI, CHP'YE OMUZ VEREN İŞ ADAMLARI...

Yarın ne olur derseniz söyleyeyim: Erdoğan Cemaate daha kuvvetli vurarak, hukuki süreci başlatır.
CHP ise içine döner ve kan gövdeyi götürür.