Siyaset içi doldurulmadığı sürece “boşa gayret” olarak yorumlanır. Doluluk daima sonuç verir. İktidar olabilmenin yolu, halkın beklentilerini inandırıcı bir düzeyde sunmaktır. İnceleyin bir çok Siyasi Partinin programı birbirinin benzeridir. Onları uygulamaları farklı kılar. Afaki sözler vaadler hiç bir zaman oya dönüşmez.

İktidar partisi, kendisini oluşturan sadık taraftarlarının beklenti ve hedeflerine uygun bir çalışma içine girdi. Bunu temel eğitim proğramında değişiklik yaparak sağladı. Muhalefet partileri başlangıçta karşı çıktılar. Ancak bir süre sonra MHP katkıda bulunma yolunu seçti. Sert itirazları aniden yön değiştirdi. Ana Muhalefet Partisine gelince, itirazlarını sürdürdü. Öyleki milletvekilleri iktidar milletvekilleri ile karşılıklı yaka paça birbirlerine girdiler. Basın itiraz nedenleri yerine bu görüntüleri verdi. Sivil Toplum Kuruluşları eylem birliği içinde Ankara'nın yolunu tuttular. İtirazlarını TBMM'ne yürüyerek ortaya koymak istediler. Sonuç biber gazı ve tazyikli su ile bitti. Zamanında halkı aydınlatmayan ve yanına alamayan hiç bir itiraz sonuç vermez.Görüntü bu !

CHP ANAYASA MAHKEMESİ KAPISINDA

6262 sayılı yasa kamu oyunda Emekli Milletvekili yasası olarak tanınıyor. Esasında Türkiye Cunmhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun. Bu kanunun bazı maddelerinin iptali için CHP Anayasa Mahkemesine baş vurdu. Bütün Yayın Organları bu başvuruyu CHP Milletvekilleri Maaşlarını AYM'ye götürdü diye verdiler. Ama maaşlarla ilgili başvuruda tek bir satır yok. Tedavi hizmetleri ile ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen bazı görevlere itiraz ediliyor. Ayrıca hastalardan alınan belli oranlarda ki ücretlerin alınmamasını istiyor.

Oysa; çıkan yasa ile 25 yıl çalışıp emekli keseneği ödeyip emekli olamamış eski milletvekillerinin
emekli olabilmek için ödemek zorunda oldukları emekli keseneklerinin, TBMM bütçesinden ödenmesini ön görüyordu. Bu hem sosyal güvenlik mevzuatına, hem de Anayasamızın eşitlik ilkesine aykırı olmasına rağmen göz ardı edilmişti. Çünkü bu imkandan yalnız iktidar ve diğer partilerin mensupları yararlanmayacak CHP liler de yararlanacak!

Yeterli 25 yılı tamamlamış ancak emekli milletvekili maaşı alabilmek için eski yasaya göre 2 yıl daha beklemeleri gereken milletvekilleri ile daha önce BAĞKUR ve SSK mevzuatına göre emekli olmuş milletvekilleri durumlarına uygun olarak 900-1.200TL emekli maaşı alırlarken şimdi emekli milletvekili maaşı olan 6.000TL ile birlikte maaşlarını ayda 20.000TL olarak alacaklar. Bu konu da AYM'ye götürülmedi. Bu durumda olan bir çok CHP Milletvekili ve yöneticisi yararlanmış oldu.

Oysa; CHP Emekli Milletvekillerine % de 100 zam yapıldı da karşı çıkmış değil. Oran ilk çıktığı zaman için yüzde 10-30 civarında idi. Kaldı ki çalışma süreleri 25 yıldan fazla olan eski milletvekilleri şu an 25 yıl çalışmış gibi maaş alıyorlar bu da yasalara aykırı.

Şimdi popülist bir yaklaşımdan medet uman CHP bakalım gelecekte neler yapacak. Bütün bu işlemlerden hangi CHP'li Milletvekilleri diğerleri gibi yararlanıyor, hepsi belli. Burada isim vermek istemiyorum. Ancak şu kadarını söyleyeyim, üst kademe yöneticileri ve seçkin zevat olarak listelerin üstlerine yerleştirilerek Parlementoya gelen bir çok namlı Milletvekili, bu yasadan yararlanıyor. 25 yılını doldurarak daha eski dönemlerde emekli olmuş milletvekilinin ise, bu yeni yasa ile ciddi bir fark alamadıkları gibi, enfülasyon farkı ve memur maaşlarının iyileştirilmesinden yararlanamayacakları için yılın ikinci yarısında maaşları azalmış olacak !

MERKEZ SAĞDA HÜSRAN

Merkez Sağda yer alıp kendilerini akil zannedenler bir araya geldiler. DYP ve ANAP birleşsin. Zannedildi ki bu birleşme ile, bu iki partinin oyu kendilerine akacak. Eh bir de isimden gelecek oylar var. Koskoca DEMOKRAT PARTİ. Merkez sağın efsanesi. 1960 da sonlandı. O gün doğanlar bu gün 52 yaşında. Nereden hatırlasınlar. Kaldı ki bu gün 18 yaşında olanlar oy veriyor. Değerleri ve beklentileri farklı. Onlar karasapandan traktöre geçişi nereden hatırlasın. Soğukkuyu lastiğini bilip giyen kaç kişi var ki, bu birleşmeyi önemsesin.Kaldı ki Anap ve DYP kadrosundan bir çok mahalli politikacı AK Parti saflarına intikal etmişti.Sonuç girdiği ilk seçimde DP hüsrana uğradı.

Bu günlere nasıl gelindi. Önemli olan bu. İlk Genel Başkanı Cindoruk'tu.Kongresinde Genel Başkanlık el değiştirirken kongre salonuna gelememişti. Tarihte ilk kez, bir Büyük Kongreye Genel Başkan gelemiyordu ! Beklenen oldu ve yönetim el değiştirdi. Görüldü ki hem eski yönetimin icraatları ve hem de yeni yönetimin icraatları, partiye ait ve bir bölümü DYP'den bir bölümü Anap'tan intikal eden gayrımenkulleri satarak idameyi hayat etmek. İlk önce Cindoruk ve arkadaşları Adalet Partisinin Kızılay'daki Genel Merkez Binasını sattı. Şimdiki yönetim ise Akay'daki DYP binasını satarak işe başladı. Yetmedi Balgatta Anap Genel Merkezinin bir bölümünü inşaata vererek yüklü bir avans aldılar. Şimdi dillerde yeni satışlar dolaşıyor.

Demokrat Partinin Mayıs ayının ortasında Büyük Kongresi var. Kongreyi isteyenler ve istemeyenler ikiye ayrılmış durumdalar. Merkez Sağdan tık yok. Ortada bir tek gayrımenkul satış söylentileri var. Adeta BABA MALINI satıp yiyen bir kuruluş. Ortada şu anda mevcut Genel Başkanın dışında aday olarak üç isim dolaşıyor. Giresun Milletvekili ve Sağlık Bakanlığı eski Müsteşarı Ergun Özdemir, eski Afyon il Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Gültekin Uysal ve eski Bakanlardan Ufuk Söylemez.
Partinin kongreleri devam ediyor. Son derece sessiz ve az katılımlar ile. Ancak bazı illerde o ilde son seçimde alınan oy oranlarına göre delege seçilmesi gerekirken, bu oranların üstünde bir sayıda delege seçilmiş olması, ilginç karşılanıyor ! İtirazların zamanında yapılmaması sonucu, ortaya çıkacak durumlar ise Siyasi Partiler Yasasındaki boşluklarla yorumlanıyor. Bu özünde bizim demokrasi anlayışımızı yansıtıyor. Cumhuriyet Baş Savcılığının mevcut imkanları, çok sayıdaki Siyasi Partilerin denetimini zorlaştırmakta.

Satıp savarak parti yönetmenin önüne geçilmesl gerekir. Genel Merkez binası dahi olmayan tabela partilerinin denetimler sonucu, işlevlerine son verilmesi zamanı gelmiştir. Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası en kısa zamanda yenilenmelidir. Avrupa Birliği mevzuatına uygun yasalar ile Siyasette para kullanımını belirleyen yasalara ciddi ihtiyaç vardır.

Bu güne kadar bir çok yenilikleri topluma kabul ettiren İktidar Partisinin bu konuda çekingen davranması düşündürücüdür. Merkez sağ ve Merkez Sol yeniden ve ciddi bir şekilde yapılandırılmalıdır.

Şimdi yeri geldi, hatırlatmam gerekir. Büyük düşünür MEVLANA :
“YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL “ demişti. Siyasi Partiler ne zaman ki oldukları gibi görünürlerse bu ülkede o andan itibaren DEMOKRASİ egemen olmaya başlar.