TİC Holding Header
  • USD 32.51
  • EUR 34.783
  • Altın 2498.932
  • BIST 100 9693.46
Yılmaz Hastürk

Yılmaz Hastürk

Habur-Oslo-İmralı üçgeni..

Bazı ülkeler terörle karşı karşıya kalmışlardır. Sonuçlandırmaları daima kendilerine özgü yollarla
olmuştur. O ülkede yaşayanların, eğitim düzeyleri, demokrasi anlayışları, beklentileri ve o ülke üzerinde egemenlik kullanmaya çalışan dış güçlerin etkileri bu sonucu yönlendirmiştir.

Kürt sorunu diye ortaya konan problemin giderilmesinde, elbetteki farklı farklı tedbirler ilgililerce
düşünülmüştür. Kimileri Güney Afrika'da Mandella'nın aldığı sonucu ülkemiz için bir model olarak
dayatmaktadır. Kimileri için İspanya bir örnektir. Kimileri için İngiltere bir örnektir. Türkiye'nin koşullarını düşünen yok.
 
PKK VE SİYASİ NASIL BİR YAPIDADIR
Pkk ortaya çıkış itibari ile bir maceraya yönelen küçük bir grubun silahlandırılması ve yapılandırılması ile terör örgütü konumuna geçmiştir. Lojistik ihtiyaçları bugün için dost gözüken bir çok ülke tarafından karşılanmıştır. Özellikle uyuşturucu ticaretine yönelerek çok ciddi edinimlere kavuşmuştur. Türkiye sınırlarında, kaçakçılık ve batı ülkelerinde iş imkanı arayanları, Türkiye üzerinden batıya kaçışlarını planlayarak geliştirmiştir.

Cumhuriyet Halk Partisinin Sodep yapılanmasından sonra 18. dönemde müşterek yapılan listelerde
milletvekili seçilen Doğu ve Güneydoğu kökenli bazı milletvekillerinin yeni bir siyasi kadro oluşturmasında etkin olduğu söylenmektedir. Medya da seçimlerde Pkk ile yakın ilişkide oldukları belirtilen adayların seçiminde Pkk'nın silahlı örgütünün kırsal kesimde etkin olduğu haberleri yer almıştır. Bu milletvekillerinden bazılarının dönemleri sona ermeden derdest edilerek yargı kararı gereği hapis cezası aldıkları da bilinen bir gerçektir. Öte yandan son iki dönemde parlemento da yer alan Demokratik Toplum Partisi üyeleri bazı milletvekillerinin suç eylemi teşkil eden davranışlar içine girdikleride bilinen bir gerçektir. Zaman zaman kolluk güçlerini zor duruma sokmuşlar hatta toplum içinde kolluk güçleri yetkililerini tokatlamak ve hakaret etmek gibi fiillerini son derece etkili bir yöne sevketmişlerdir. Terörist cenazelerini eylem fırsatı bilmişlerdir.

Kandil de yuvalanmış ve her türlü silahlı eylemin içinde yer alan örgütün yapısı da dikkat çekicidir. Suriye, Irak, İran orijinli kürtler ile muhtelif ülkelerden gelmiş başka ülkelerin vatandaşlarıda yer almaktadır. Sözün kısası Pkk yalnızca Türkiye üzerinde emel ve beklentileri olan kürt kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından müteşekkil değil, birçok ülkeden gelen ve arkalarında bazı güçleri bulunduran terörist ve acımasız bir gruptur. Yabancı ülkelerin kimliklerini taşıyan ve elleri tam manası ile kanlı maceracı kadın ve erkeklerden oluşan cinayet şebekesinin Türkiye den beklentisinin haklı nedeni yoktur. Bu heyetin yabancılar tarafından yakalanıp Türkiye ye teslim edilen lideri, idamla yargılanırken idam cezasının kalkması ile müebbet hapse mahkum olmuş ve İmralı da özel şartlarda cezasını çekmektedir. Terörün sonlandırılması için muhatabın kendisi olduğunu iddia etmektedir. Kandil de yuvalanalar da kendilerinin de muhattap olmaları gerektiğini ileri sürmektedir. Ancak muhattap aranırken Kandil'in iki üst düzey yöneticisinden Karayılan mı yoksa Suriye vatandaşı doktor kod adlı Suriyeli mi muhattap olacak? Talepleri ne olabilir? Silah bırakmaktan yana olmadıklarını beyan ettiklerine göre İmralı sakininin etki ve yetkisini önümüzdeki günler belirleyecektir. Buna bir de Pkk'nın siyasal gücü gözüken siyasi kadroyu ekler iseniz Habur-Oslo-İmralı üçgeni ortaya çıkar.

SİLİVRİ VE KCK
Silivri de ve diğer askeri cezaevlerinde çok sayıda üst rütbeli subay, gazeteci ve hatta milletvekili kendilerine hüküm verilmesini beklemektedir. Bunların hepside suçsuzdur demek son derece yanlıştır. Elbette yasalara uymayan fiilleri olan sanıklar da vardır. KCK davalarından daha hüküm giymemiş ve uzun süredir tutuklu olan kişiler de vardır. Bunların büyük bir kısmı kamu kuruluşlarında yönetici konumundadır. Elbetteki kürtçeyi ana dil kabul etmelerine rağmen Türkçe'yi  de anlamak ve konuşabilmektedirler. Uzun süredir Türkçe ifade vermeyerek yargıyı meşgul etmektedirler. Hatta anadilde eğitimi bahane ederek ölüm orucu diye adlandırdıkları eylemlere katılmışlardır. Kendilerini aydın kabul eden bazı kişilerde bu orucun sona erdirilmesi için etkili davranışlar içine girmişlerdir. Medyanın bir bölümü lehte, bir bölümü aleyhte görüş beyan etmektedir. Sözün kısası malum üçgende toplumun hiçbir zaman mutabakatı sağlanamamıştır. Buna bir de gencecik evlatlarını Pkk terörüne verip, kınalı elle uğurladıkları yavrularını al bayrağa sarılmış tabut ile karşılayanları ilave ediniz. Bunları yok saymak mümkün olmadığı gibi hiç de mert bir davranış olamaz!

DEVLET MUHATTABINI KENDİ SEÇER
Yasaların açık hükmü ve devlet geleneği göstermiştir ki tarih birçok eylemi süresinden sonra değerlenirmiştir. Bugün yapılanlar gelecekte değerlendirilecektir. Hükümetin muhattap seçerken ve görüşmeleri yönlendirirken titiz davranması elbette beklenen bir sonuçtur. Ancak bazı fedakarlıkların alınan sonuca değmesi gerekir. Muhattap kabul edilenlerin sözleri ve sonuçları tatmin edici olmalıdır. Terör gibi bir baş belasından “Ben yaptım oldu” diyerek kurtulunulamaz. Milli bir mutabakatın aranması ve ne pahasına olursa olsun bulunması şarttır. Hiçbir siyasi kadro bu mutabakatın aranılışında kişisel ve partisel hesap yapmamalıdır, gerçekler ortadadır. Taraflar kartlarını açık oynamalı ve toplumu zamanında bilgilendirmelidir. Bu bilgilendirmede toplumu endişeye düşürecek beyanlardan kaçınılmalıdır. Bugün söylediğini ertesi gün değiştiren siyasi kadrolar güvenirliklerini yitirirler. Güven kaybı hiçbirşeye benzemez. Er veya geç faturasını ödemek zorunda kalırsınız.

SONUÇ
Allahın hakkı üçmüş. Üçüncü defadır dolaylıda olsa Pkk ile müzakere süreci başlatılmıştır. Bu müzakerede kimlerin ne beklenti içinde oldukları ve ne konuşulduğunu elbetteki bu aşamada bilemeyiz. Ancak Pkk'nın nasıl bir örgüt olduğunu ve onun siyasi yapısının anatomisini elbette devletin yetkilileri bilmektedirler. Hatta bazı çevreler! Atılan taşın ürkütülen kurbağaya değmesi gerekir. Bu üçüncü arayıştan sonra devletin adil ve egemen gücü her ne şekilde olursa olsun Pkk'yı bitirmeye yetecektir. Son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri ve kolluk güçlerinin aktif çalışmaları sonucu birçok Pkk üyesi gelip teslim olmaktadır. Kendilerine fedaratif bir Kürt devletinde rol biçenler ile siyasette yer alanların bazı gerçekleri yeniden değerlendirmeleri zamanı gelmiştir. Bir çoğumuzun içine sinsede sinmesede bu son şansın iyi değerlendirilmesi gerekir. Muhattaplar seçilirken titiz davranılmalı Türk Devleti adına müzakereci konuma getirilmiş olanlarda yetkilerini tarafsız ve ülkenin bağımsız yapısına uygun bir şekilde kullanmalıdırlar.

Yasal Uyarı : Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Gün Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir. Ayrıntılar için lütfen tıklayınız.

Yorum Yazın
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bahis siteleri