Türkiye’nin ilk ve tek nükleer enerji etkinliği 3’üncü Nükleer Santraller Fuarı ve 7’inci Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) İstanbul’da başladı. Fuarın ve zirvenin medya sponsorluğunu Gün Medya Grubu bünyesinde yer alan Enerji Dünyası Gazetesi üstlendi.

3. Nükleer Santraller Fuarı ve 7. Nükleer Santraller Zirvesi başladı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun destekleriyle Nükleer Mühendisler Derneği (NMD) tarafından Ankara Sanayi Odası (ASO) ile birlikte düzenlenen NPPES, 4 Mart 2020’de Pullman İstanbul Convention Center’da kapılarını açtı. Fuar ve Zirve’nin açılışını NPPES ve NMD Başkanı Erol Çubukçu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü İbrahim Halil Dere, Dünya Nükleer Derneği (WNA) Kıdemli Danışmanı Philippe Costes ve Rosatom Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü ve Bölge Başkan Yardımcısı Alexander Voronkov yaptı. 2 gün devam edecek etkinliğe yaklaşık 2 bin 300 ziyaretçinin katılımı bekleniyor.

Yüzlerce firmanın katıldığı fuarın ilk gününde açılış konuşmalarının yanı sıra toplantılar yapıldı. Bazı firmalar standlarına üretimlerini getirip katılımcılara görsel olarak sundu. Nükleer santraller ve nükleer enerji ile ilgili önemli konuların görüşüldüğü fuar ve zirveye devlet yetkilileri, iş adamları ve misafirler katılım gösterdi.

Nükleer iş gücüne pozitif katkı yapacak
NPPES ve NMD Başkanı Erol Çubukçu, Zirve’de yaptığı açıklamada, NPPES’in Türk firmalarını yurt dışındaki önemli nükleer sanayi oyuncularıyla bağlayan çok önemli bir iş platformuna dönüştüğünü söyledi. Türk sanayicilerinin nükleer endüstriye girebilecek kapasiteye sahip olmasına rağmen bilincinin artırılması gerektiğini açıklayan Çubukçu; inşaat, imalat, elektrik-elektronik ve makine sanayi altında faaliyet gösteren pek çok sektör için nükleerde çok önemli fırsatların olduğunu ifade etti. Çubukçu, Türk sanayicilerine nükleere yatırım yapın çağrısında bulunarak, tüm dünyada iş yapma fırsatı sunan bu sektörün katma değerinin çok yüksek olduğunun altını çizdi. Çubukçu, Türk firmalarının bu endüstriden pay alması halinde Türk nükleer mühendisleri başta olmak üzere Türk iş gücü için de önemli bir çalışma ortamının sağlanabileceğini vurguladı.

Bu yıl başta Rusya, Almanya ve İspanya olmak üzere; ABD, Ukrayna, Slovenya, Letonya, İtalya, Belçika ve Fransa’dan nükleerde söz sahibi birçok firma ve kurumdan temsilcilerin ticari eşleştirme görüşmeleri yapmak üzere fuara katıldıklarını açıklayan Çubukçu, NPPES’in Türk firmalarına önemli ticari bağlar kurmak için fırsat verdiğini bildirdi.



Yerlileşme hedeflerinin çok üzerine çıkacağız
Türk sanayisine, nükleer sektöre hizmet edebilecek kabiliyetleri kazandırabilmek için yola çıktıklarını ifade eden ASO Başkanı Nurettin Özdebir, kurdukları NÜKSAK – Nükleer Sanayi Kümelenmesi ile sanayicilerin ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedeflediklerini ifade etti. Özdebir, nükleer sektöre özel mühendislik ve malzeme teknolojilerinin geliştirilmesi ve imalatçı onayı süreçlerinde NÜKSAK Projesinde yer alan sanayicilere önemli destekler sunabildiklerinin altını çizdi.
Nükleer enerjinin, arz güvenliğinin yanı sıra; ekonomik, endüstriyel ve teknolojik olarak ülkemize birçok fayda sağlayacağına değinen Özdebir, NPPES’in de bu süreçte ülkemizdeki sanayicilerin nükleer alanında vizyonunu geliştiren bir etkinlik olduğuna vurgu yaptı.

Özdebir, Akkuyu NGS ile birlikte kazanılacak tecrübenin, hem Türkiye’de, hem de uzun vadede dünyadaki diğer nükleer santral projelerinde de Türk sanayisinin tedarikçi olmasına zemin hazırlayacağına inandıklarını söyledi. Türk sanayisini sektöre adapte etme sürecimizin düşündüğümüzden daha hızla olacağını açıklayan Özdebir, yerlileşmeyle ilgili hedeflerimizin de çok üzerine çıkabileceğimize yürekten inanıyoruz dedi.

Türkiye’nin nükleerde amiral gemisi Akkuyu NGS
NPPES’in her geçen yıl daha da genişlediğini belirten Rosatom Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü ve Bölge Başkan Yardımcısı Alexander Voronkov, gelecekte küresel enerji karmasında nükleer enerjinin rolünün daha da artacağını vurguladı. Voronkov, sürdürülebilir ekonomik büyümenin temiz, karbonsuz ve sürdürülebilir enerji tedarik kaynakları kullanılarak elde edilebileceğine dikkat çekti. Voronkov, Türkiye nükleer sanayisinin amiral gemisi olan Akkuyu NGS’nin, bu yıl 75’inci yılını kutlayan Rus nükleer endüstrisi için de gurur kaynağı olduğunu bildirdi. Nükleer sanayiyle ilgilenen firmaların NPPES bünyesinde Akkuyu temsilcileri ile birçok B2B görüşmesi yapacaklarını paylaşan Voronkov, Rosatom’un Zirve’de kendi kurumları hakkında bilgi sağlayacaklarını aynı zamanda Türkiye’de yürütülen proje ile yenilikçi nükleer çözümler hakkında da güncel bilgileri aktaracaklarını açıkladı.

Türkiye 'nükleer kulüp' listesine girmiştir
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü İbrahim Halil Dere organizasyona katıldı. Açılış konuşmalarında, Türkiye'nin nükleer enerji santrali inşa eden ülkelerden biri olduğunu belirterek, "Türkiye 2018 itibarıyla uluslararası literatürde nükleer enerji anlamında 'nükleer kulüp' olarak tarif edilen listeye girmiştir. Ülkemiz bu yoldaki çalışmalarına kararlı ve ısrarlı bir şekilde devam edecektir. Ülkemiz bu yoldaki çalışmalarına kararlı ve ısrarlı bir şekilde devam edecektir. Nükleer enerjiye geçmek için bazı altyapı unsurlarının yerine getirilmiş olması gerekiyor. Bu nedenle biz Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) belirlediği altyapı unsurları bakımından çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Hukuki altyapı, sanayi altyapısı, insan kaynakları altyapısı ve toplumun nükleer enerjiye karşı olan tutumu gibi temel parametreler bakımından IAEA'nın belirlediği bu gerekliliklere uygun olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz." dedi.



Akkuyu NGS'nin inşası devam ediyor
Akkuyu Nükleer AŞ İnşaat Bölümü Müdürü Denis Sezemin, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) inşaat sahasında birinci ve ikinci ünitesinin yapımına ilişkin, "Akkuyu NGS'nin inşası planlanan ve onaylanan takvime göre hızla devam ediyor." dedi.

Sezemin, eş zamanlı olarak batı inşaat-montaj tesisinde 4 beton santralinin faaliyete geçirilmesinin öngörüldüğünü vurgulayarak, "Buna ilişkin çalışmalarımız tam hız devam etmektedir. Bunlar faaliyete geçtiğinde 1 saatte 550 metreküp beton harcını hazırlama kapasitesine sahip olacak. Birinci ve ikinci ünitenin yapımında ihtiyaç duyulan beton bu santrallerden karşılanacaktır." dedi.

Sezemin, sözlerine şöyle devam etti: ''Aynı zamanda 2019’da yapımı tamamlanan işleri anlatmak istiyorum. Kuzey, doğu ve güney drenaj kanallarının yapımına ilişkin kapsamlı çalışmalar tamamlandı. Aynı zamanda bunlara paralel olarak sahayı inşaata hazırlama süreçlerindeki çalışmalarda tamamlanmıştır. 2020 yılının başında bulunmamıza rağmen iki numaralı güç ünitesinin çukur kazısında geniş kapsamlı çalışmalarımız tamamlanmış bulunmaktadır. İki numaralı güç ünitesinin tribün adasının altyapısına ilişkin çalışmalarımız devam etmektedir. İki numaraları güç ünitesinin yardımcı reaktör binasının tesislerinin yapımına ilişkin çalışmalarımız devam ediyor. Bu sene içerisinde doğu ve batı diye adlandırdığımız inşaat ve montaj tesisleri, bize yardımcı tesislerdir. Bu inşaat ve montaj üssünde her türlü ihtiyaç duyulan yapılar inşaat sahasında gerçekleştirilecek. Batı inşaat ve montaj tesisinde dört adet beton santralin faaliyet yürütmesi öngörülüyor''.
Projede yer alacak personele dikkat çeken Sezemin, ''Rusya’da üniversite eğitimi alan 35 Türk vatandaşı burada mezun olmuştur ve şirket bünyesinde çalışmaya başlamışlardır. Rusya’da nükleer sektörün önde gelen üniversitelerinde eğitim gören 120’nin üzerinde Türk öğrenci bulunuyor. Bunlarda şirketimizin hedefinde bulunan öğrenciler. Bu santralin işletme dönemine geldiği zaman 3 bin 500 kişiye istihdam sağlanacağını öngörüyoruz. 3 bin 500 kişiden 700’ü, Rusya’daki nükleer alanda faaliyet gösteren ve bu alanda personel yetiştiren üniversitelerden mezun olan kişilerdir.'' diye konuştu. 




Plana göre ilerliyor
Santralin tamamlanmasına ilişkin konuşan Sezemin, ''3 Nisan 2018 yılında ilk güç ünitesinin betonunun başlatılmasına ilişkin tören yapılmıştı. Temel atma töreni demek; birinci güç ünitesiyle ilgili tam kapsamlı çalışmalara hızla başlanmış olduğu anlamına gelmektedir. Halihazırda nükleer santralin inşaatı ile ilgili geniş kapsamlı işlerimiz programımıza göre devam etmektedir. Gerek birinci gerek ikinci güç ünitesine yapımına ilişkin her türlü çalışma tüm hızıyla devam etmektedir. Nükleer santralin inşaatı önceden yapılmış, onaylanmış plana ve programa zaman olarak tam uyumlu şekilde hızla devam etmektedir'' açıklamasında bulundu.

Doğal afet riski
İnşaaat alanındaki doğal afet riskini değerlendiren Sezemin, ''Nükleer santral gibi önem arz eden bir tesisin yapım aşamasına geçmeden önce tasarlanırken, inşa edilecek bölgenin her türlü özelliklerini dikkate alınır. Şu anki Akkuyu sahası, Türkiye'nin deprem haritasını incelediğinizde en az depreme maruz kalan bir bölge olduğunu zaten biliyoruz. Akkuyu'nun tasarımı yapılırken, Fukuşima'daki meydana gelen kaza dikkate alınarak tasarım yapıldı. Aynı zamanda tsunami riski de dikkate alınmıştır. Her türlü dış etken dikkate alınmıştır'' ifadelerini kullandı
OGÜNhaber