Trabzon’un Yomra ilçesinde 4 taraftan çevresi kapatılan Fuska Apartmanı sakinleri adeta hapishane hayatı yaşıyor. Diyaliz hastalarının bile insan gücüyle ambulanslara taşındığı binanın yakınına ne ambulans ne de itfaiye aracı girebiliyor.

Bu bina sahipleri hapishane hayatı yaşıyor

Yomra ilçesindeki Sancak Mahallesinde 12 yıl önce yapılan Fuska Apartmanı sakinleri yanlış şehircilik uygulamalarının kurbanı haline geldi. 18 ailenin yaşadığı apartmanın yolunun başka binanın altına yapılan yeni bir iş yeri tadilatı nedeniyle kapatıldığını ileri süren bina sahipleri, araç yolu olmadığından hastalarını dar yerden geçerek ambulansa kadar taşımak zorunda kaldıklarını belirtirken çok büyük mağduriyet yaşadıklarını söylediler.

Bina çevresinin araç yoluna kapalı olmasından dolayı cenazelerini bile taşıyamadıklarını dile getiren bina sakinleri, olası bir yangın durumunda itfaiyenin müdahalede sıkıntı yaşayacağını vurgulayarak mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesini istediler. Binaların dört tarafı kapalı olduğundan adeta açık cezaevi gibi yaşadıklarını belirten bina sakinleri kendilerine uzanacak yardım elini bekliyor.

Kendi apartmanlarının mühürlenmesini istiyor
Fuska Apartmanı yöneticisi Erol Kara, yaşananlara tepki göstererek binalarının mühürlenmesini bile istediklerini belirterek, “Devletimizden istirhamımız, binamızı gelip mühürlesinler. Kapatsınlar bizde başımızın çaresine bakalım” dedi. Kara, “Burada çok sıkıntımız var. Binayı 12 yıl önce E.D. isimli müteahhitten satın aldığımızda buradan yol geçeceğini söyledi. Eski Belediye Başkanı İbrahim Sağıroğlu tarafından buraya binanın yolunu da bıraktılar. Ardından bizim binamızın önünde apartmanın altında bulunan dükkanların genişlemesi için kanalizasyonun üzerine 2,5-3 metre ek yaptılar. Yapınca yolumuzu sıfırladı, kapattı. Biz de bu defa yolumuzu başka taraftan açtık ancak orayı da kızdı kapattı. Bu defa otelin tarafına döndük ancak orası da kapandı. Kızan, ruh hali bozulan bizim yolumuzu kapatıyor. Apartmanımızın girişi başka bir yerden yok. Belediyeden, hükumetten, devletimizden istirhamımız; bizim binamızı gelip mühürlesinler. Kapatsınlar bizde başımızın çaresine bakalım. Hastamızı binamızın önünden alacak ambulans için yolumuz yok. Evimizi taşıyamıyoruz. Cenazemiz olsa kapımıza araba gelemiyor. Kanalizasyonumuz kapadığı vakit müdahale edecek şansımız yok. Binanın altından kanalizasyon olur mu? Kanalizasyon patlasa bina yıkılacak. Devletimizden istirhamımız şu; bize çare bulsunlar, önlem alsınlar. Binamızın altları oturulacak durumda değil, su basıyor. Bize bir an önce çare bulunsun diyaliz hastalarımıza önlem alalım. Çok büyük mağduruz” diye konuştu.

"Açık hapishanede yaşıyoruz"
Bina sakinlerinden Emine Selim de “Hastaneye gidecek yolumuz yok. Binamızın etrafındaki yolları kestiler. Yetkililerden buraya acilen yol yapılmasını bekliyoruz. Ne itfaiye ne de ambulans buraya gelebiliyor. Çok mağduruz” diyerek sitem ederken, bina sakinlerinden Asiye Selim ise, “Bazen hasta oluyorum yürüyecek halim olmuyor. Ambulansı çağırdığımızda binamızın önüne kadar yol olmadığından gelemiyor. Yağmur yağdığı zaman da binamızın önü yağmur sularıyla dolduğu için dışarı da çıkamıyoruz. Yol istiyoruz. Haftada üç gün diyalize giriyorum. Binamızda diyalize giren başka hastalarımızda var. Yol mutlaka yapılması lazım, yola çok ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Bina sakinlerinden Betül Köse, “Binamızın yolu dört taraftan kapalı. Müteahhit bize burasını verdi, yol yok burada kaldık. Tansiyon hastasıyım, binamızda yaşlılar var. Sıkıntımız müteahhit, belediye. Burasını yapan müteahhit bize yer göstersin. E.D gelsin bize yol göstersin. Biz müteahhiti istiyoruz E.D’yi istiyoruz gelsin bize bu işi çözsün” ifadelerini kullandı.
Bina sakinlerinden Zühelya Sezgin ise “Resmen hapishanedeyiz. Bir tarafımızda demirler her tarafımızı kestiler. Resmen açık hapishanede yaşıyoruz. Araba yolu olmadığından hastalarımız sedye ile bile zor geçiyor. Yağmur yağdığı zamanda buraları resmen göl haline geliyor. Herkes bir taraftan yolumuzu kesti gidecek yerimiz kalmadı" dedi.
OGÜNhaber