Müzeler ülkelerin tarihlerini ve kültürlerini yansıttıkları alanlardır. Ama bu müzeler diğerlerinden biraz farklı. İşte dünyanın en sıradışı 10 müzesi...

Dünya'daki en ilginç müzeler

İşkence Müzesi - Hollanda: İşkence Müzesi, Amsterdam'ın en sıra dışı turistik noktalarından biri. Müzede 500 yıl önce suçluların acı çekmesi ve öldürülmesi için kullanılan giyotin, büyük çiviler ve kayışlarla kaplı engizisyon sandalyesi, kafatası kıran gibi işkence aletleri sergileniyor.Loş bir ışıkla aydınlatılan müze Ortaçağ'da uygulanan bu işkence ve cezalandırma araçlarının verdiği korkutucu hissi ikiye katlıyor.

Araftaki Kutsal Ruhlar Müzesi – Roma: Eee, kaldırıp müzeye konulması gerektiğini düşündüğümüz insanlar oluyor değil mi; “Türünün son örneğisin” dediklerimiz… İşte, onları müzeye koyamayanlar dünyanın en ilginç müzesi denilebilecek bu müzeyi ziyarete gidebilirler. Müzede sergilenen her objenin Araf’taki kutsal ruhlardan bir işaret olarak kabul edildiği müzede her şey çok kutsal olarak görülüyor. Tiber Nehri kıyısında bulunan müzenin ortaya çıkış hikayesi ise bir rahibin gördüğü bir ruh olduğu iddiasına dayanıyor. Kilisede mihrabın yanması sırasında görmüş olduğunu söylediği o ruhtan bu yana her şey bu müzede.

Cadılık Müzesi – Cornwall, İngiltere: Cadılık Müzesi, cadılara ve cadılığın tarihine ilgisi olanların kaçırmaması gereken bir müze. Sadece cadılık tarihini değil, Batı Avrupa ve İngiliz tarihini de belgeler ve objelerle izlemek isteyenler, Cornwall’daki Boscastle Şatosu’nu ziyaret etmeli. Bu müzeyi gezerken cadı kavramının bir çalı süpürge üzerinde uçan, karga burunlu, çirkin, yaşlı bir kadından ibaret olmadığını, cadılığın çok eski tarihlere dayanan bir din olduğunu öğreniyorsunuz. Cadılığa ve mistik olana dair insan yapımı birçok objenin görülebileceği müzede, beden değiştirme büyülerinden, iyileştirici otlara, sihirli güçleri çağıran aynalardan, cadılıkla suçlanan kadınlar üzerinde kullanılan işkence aletlerine birçok enteresan parçayla karşılaşacaksınız. Yalnızca randevuyla gezilen kütüphanede de cadılıkla ilgili 3000’in üzerinde kaynak var.

Corpus İnsan Müzesi: Hollanda’nın Oegstgeest şehrinde bulunan Corpus İnsan Vücudu Müzesi, ilginç temalarıyla dikkat çeken müzelerden biri. Müzenin içi dev bir insan vücudu şeklinde. 2008 yılında kurulan müzenin dünyada bir benzeri daha yok.

İngiliz Çim Biçme Makinası Müzesi: Bu müzede 400 kadar eski ve deneysel çim biçme makinası sergileniyor. Viktorya döneminden kalma makinaların bile olduğu müze İnigltere Lancashire’da.

Kanalizasyon Müzesi – Fransa: Aklınıza bir tür kötü kokular koleksiyonu gelmesin; kötü koku her yerde çünkü. Efendim, zamanında Kral Philippe Auguste buyuruyor ve Paris’in kanalizasyon sistemi kuruluyor. Hem de mükemmel bir şekilde! Kilometrelerce uzanan tünellerden oluşan kanalizasyonun 450 metresini yaya olarak gezebiliyorsunuz. Rahatça yürüyebilin diye tünellerin iki yanında kaldırımlar bile bulunuyor. Kötü kokudan ölmeyeceğinizi düşünüyorsanız, buyrun gidin; çünkü kanalizasyon müzesi de kesinlikle en tuhaf müzeler arasında.

Kansas Dikenli Tel Müzesi: 1870’lerden de örneklerin bulunduğu bu müzede tam 2 bin çeşit dikenli tel sergileniyor. Bu müzede aynı zamanda Kansas’ın Amerika’ya katkıları hakkında bilgi edinilebiliyor.

Kötü Sanatlar Müzesi – Massachusetts’deki Kötü Sanatlar Müzesi (MOBA), 400 civarında eserden oluşan bir koleksiyona sahip. Misyonunu kötü sanat eserlerini mümkün olduğunca fazla izleyiciye sunmak olarak tanımlıyor. Ana galerisi, Dedham Community Theatre’ın bodrum katında olan müzenin en ilgi çekici parçalarından biri, tamamen kurşun kalem ve pastel boyalarla yapılmış The Athlete isimli tablo. Resimde pembe bir antik Yunan togası giymiş olan atlet disk atarken tasvir ediliyor. Müzedeki eserler orantısızlıkları, uyuşmayan renkleri ve genel bir yetenek eksikliğiyle izleyenleri şaşırtıp eğlendiriyor, kimi zaman da rahatsız ediyor.

Currywurst Müzesi – Berlin: Almanların köri, Worcester sosu ve türlü baharatlarla hazırladığı sosis yemeği currywurst’a adanmış bir müze… Müzedeki ilginç şeyler arasında bir Currywurst standı da var. Bu standın arkasına geçip sosis servisi yapmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimleyebiliyorsunuz. Berlin’in Hamburg’la yıllardır süren bir sosis çekişmesi var. Her iki kent de sosisin kendi icatları olduğunu ve en iyisini kendilerinin yapacağını iddia ediyor. Bu çekişmenin en ateşli olduğu zamanlar Soğuk Savaş zamanıydı. Müzenin soğuk savaş anıtlarından biri olan Checkpoint Charlie’nin hemen yanında olması da manidar.

Parazit Müzesi – Japonya: Yine japonlar yine enterasanlıklar ve yine birbirinler ilginç müzeler! Şaşırdık mı? Evet! Dünyada eşi benzeri olmayan bu müzenin koleksiyonu parazitlerden oluşuyor. Vücudumuza yerleşebilen, bizi türlü türlü sıkıntılara sokan, hasta olmamıza neden olan o parazitler var ya, işte onlar. Her biri özenle sergilenen parazitlerin vücudumuzda nasıl konaklandığını da gösteren grafiklerle bir bakıma biyoloji dersi niteliğindeki müze içine Tkyo’ya doğru rota oluşturun.
OGÜNhaber