Bursa’da kendisini sözde bir cemaatin ‘piri’ olarak tanıtıp dergaha gelenleri cennete gideceklerini vadederek kandırdıktan sonra çeşitli sapkınlıklarla birlikte olduğu iddia edilen sanığın yargılanmasına başlandı.

Badeci Şeyh hakim karşısında

Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, “Nitelikli cinsel saldırı, tarikat kurmak ve baş mevkiinde olmak, çocukların kullanıldığı müstehcen yayınları depolamak” suçlarından hakkında dava açılan sanık Uğur K. (47) ve avukatı ile mağdur ve müştekiler katıldı.

Duruşmada konuşmak için söz alan sanık Uğur K., polisin evinde ve dergahta yaptığı aramada bulunan cinsel içerikli CD’lerin kendisine ait olmadığını belirterek, yeni bir tarikat kurmadığını, kendisinden önceki ‘pir’den görevi devraldığını söyledi. Uğur K. Mahkeme heyetinin kendisine yönelttiği bir soru üzerine de ‘mürit’leri olarak nitelendirdiği kişilerle ilişkiye girdiğini kabul etti.

“CEZBEDİLEN KİŞİ İLİŞKİ İÇİN KENDİLİĞİNDEN YANIMA GELİR”

Sanık Uğur K., “Ben yeni bir tarikat kurmadım. Tarikatın benden önce şeyhliğini yapan kişiden mürşitlik görevini aldım. Ve bu tarikatın Bursa kolunu işler hale getirdim. Bu tarikat diğer illerde ve dünyada faaliyetini sürdürmektedir. Müritlerimle cinsel ilişki konusu doğrudur. Ancak ben müritlerime cinsellik konusunda hiçbir zorlamada bulunmadım. Bu yönde bir çaba sarf etmem. Gelen kişilere zikir içeren sözler belirli süre tekrar ettirilir ve bunu yapan kişi kendiliğinden cezp edilerek yanıma gelir. Benden “badelenme” ya da cinsel ilişki talep eder. Ben müridimin bu talebini reddedemem. Kimseyi sözle, telkinle ya da kandırıp inandırarak böyle bir ilişkiye yönlendiremem. Müritler mertebeleri yükseldikçe gelip benden “badelenmek” ve ilişki isterler. Ben de bunu kabul etmek zorunda kalıyorum. Çünkü o kişinin bu sayede mertebesi yükselir. Bazı kişiler bu mertebeye gelemez, hatta dergahtan ayrılırlardı. Benim dergahtan ayrılanlara karşı bir zorlamam olmazdı. Tarikata girerken bunların hiçbirinden bahsedilmez. Uzun süreli sohbetler sonunda cinsel içerikli konular kendiliğinden oluşur. Müritler virtleri yaptıkça bu ilişkileri isterler. Bu bir hiyerarşidir. Ben mafya değilim. Vurucu timim yok, hiçbir şey zorla olmadı” dedi.

“BANA SU İÇİRDİ KENDİMDEN GEÇTİM”

Duruşmaya müşteki olarak katılan 17 kişiden sadece 3’ü şikayetçi olduklarını söyledi. Mağdurlardan evli ve bir çocuk sahibi kadın B.Ş., sözde dergaha eşinin baskısıyla gittiğini söyledi. B.Ş., “Çocuğum ortada kalmasın yuvam dağılmasın diye kendimi ateşe attım. Bir yıl kadar sonra beni sır odasına kabul edip, cinsel ilişkiden bahsetti. Artık zamanımın geldiğini, bunu yapmazsam müritliğimin kabul olmayacağını, öldüğüm zaman kendisinin bana şefaat edemeyeceğini söyledi. Bu konuşmanın ardından bana bir bardak su içirdi. Suyu içtikten sonra hareketlerimi kontrol edemez hale geldim. Kendimi onun her istediğini yapmak zorunda hissediyordum. Bir keresinde sır odasında benimle cinsel ilişkiye de girdi. Ancak daha sonra eşim ve ben, yaşadıklarımızdan dolayı dergahtan ayrıldık. Şikayetçiyim cezalandırılsın” dedi.

Kadın mağdurlardan N.K. ise Uğur K.’nın yanısıra kadınların oraya gitmesine aracılık eden S.C. adlı kişiden de şikayetçi olduklarını belirterek, “O niye burada sanık ya da müşteki olarak bulunmuyor anlamış değilim. Ben de kötü şeyler yaşadım” dedi.

SANIĞA ‘HAZRET’ DEDİLER

Duruşmaya katılan diğer müştekiler M.Y., M.Y., Y.Y., A.B., Ç.Ç., Ü.S., E.E., M.S., İ.E., M.K., İ.Ç., A.S.ve A.C. ise yaşananların zikir sonrası kendiliğinden gelişen olaylar olduğunu iddia ederek sanıktan şikayetçi olmadıklarını söyledi. Müştekilerin sanıktan “Hazret” diye bahsetmeleri ise dikkat çekti.

“HOCAMI İSTİHAREDE BULDUM”

Allah’ın sevgili bir kuluna rastlamak için günlerce istihare yaptığını ifade eden müşteki Ç.Ç., “Hocamı istiharede buldum. Tespih ve zikir çekerek kalp gözümün açılmasıyla birlikte kendi isteğimle ‘badeyi’ aldım. Kesinlikle bir zorlama olmadı. Defalarca ‘bade’lendikten sonra yine kendi isteğimle cinsel ilişkiye de girdim” dedi.

M.Y. ise “Ben esnafım. Bir gün iş yerini kapatırken, ‘Efendiye git’ diye bir ses duydum. Bu iş hakikatte kötü ama bize göre iyi. Dışarıda biri bana gelip böyle bir istekte bulunsa onun kafasını, gözünü kırarım. Normalde çok agresif bir insandım. ‘Bade’lenmeye başladıktan sonra normal, mülayim bir insan oldum” diye konuştu.

Müştekilerden bir çocuk annesi A.B. ise, “Hiç bir şey için zorlanmadım. Her şey kendi isteğimle oldu. Olaylar nedeniyle psikolojim bozuldu ve tedavi görüyorum. Kendimi ve ailemi korumak adına ‘bade’lenme ve cinsel ilişki konularında konuşmak istemiyorum. Davaya bir daha katılmak istemiyor, duruşmanın sonucunu beklemeden çıkmak istiyorum” dedikten sonra mahkeme salonunu terketti.

Sanığın tahliye talebini reddeden mahkeme, duruşmayı dinlenmeyen diğer 3 müştekinin ifadesinin alınması için erteledi.

OLAY..

Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Temmuz ayında, merkez Yıldırım ilçesinde bulunan sözde dergaha gelenlere cinsel taciz ve istismarda bulunduğu iddia edilen Uğur K.’nin mahalle sakinleri tarafından linç edileceği ihbarı üzerine harekete geçmiş, sözde dergahı basan ekipler, kendisini şeyh olarak tanıttığı iddia edilen Uğur K.’yı (47) gözaltına almış ve olayla ilgili de 19 kişinin ifadesine başvurulmuştu. 19 kişiden 8’i, kandırıldıklarını ve olaydan sonra psikolojilerinin bozulduğunu belirterek Uğur K.’den şikayetçi olmuş, sözde dergahta ve zanlının evinde ele geçirilen CD ve DVD’lerde cinsel içerikli görüntüler olduğu belirlenmişti. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen evli ve 2 çocuk babası Uğur K. tutuklanmıştı.

 

 

OGÜNhaber